Formula 1 Türkiye 2008!

Türkiye Futbol liginin şampiyonun belirlendiği günün ertesinde koşulan Formula 1 Petrol Ofisi Türkiye Yarışı, her yıl olduğu gibi yine heyecan doluydu. Yarış öncesi bir kaç gözüme çarpan noktayı sizlerle paylaşmak isterim; 4 yıl önce gittiğimde en büyük lüksünün taze bir asfalt olan Akfırat Belediyesi her halde şu sıralar en çabuk büyüyen ilçe konumdadır. İstanbul Park yolunda her yıl artan villalar ve Sabiha Gökçen Havaalanı ile Akfırat yatırımcıların yeni tercihi olduğunu çıplak göz ile görmek mümkün.

Bu yıl 23 bin kişinin izlediği yarışın büyük bir çoğunluğu yabancı izleyiciler tarafından  oluştuğu gözle görülüyordu.Özelikle Bulgaristan’dan arabasına atlayan gençlerin hafta sonu gezisi  Formula 1 için İstanbul’a gelmelerini hayretle izledim.

Yarışa gelecek olursak; şampiyonun en iddialı iki takımının pilotlarının yarışa ilk dört içinde başlayacak olmaları; Massa (Ferrari) H.Kovalainen (Mc-Laren Mercedes) Hamilton (Mc-Laren Mercedes)  ve Raikkonen (Ferrari) 2008 Grand prixin ne kadar heyecanlı olabileceğinin sinyallerini veriyordu.

Yarışın başlaması ile birlikte Felipe Massa ilk sıradaki yerini korumayı başarırken, henüz ilk virajda Giancarlo Fisichella'nın Kazuki Nakajima'ya çarpması sonucu iki pilot da yarış dışı kaldı. Heikki Kovalainen ikinci sırada başladığı mücadelede sol arka lastiği patlayınca çok erken bir pit stop yapmak zorunda kaldı ve gerilere düştü

Startın ardından ilk üç Massa, Hamilton Raikkonen’den oluştu. Hamiltonun üç pit-stop starteji ile hafif araç ile yarışarak Massayı geçmeyi ve fark açmayı başardı. Fakat açılan bu fark pit stop yapan Hamiltonu yine ikinciliğe Raikkonenin önünde yer almasını sağladı. Yarışın sonlarına doğru Hamilton’nun arkasında giden Raikkonen puan kaygısından olacak, önündeki Mc-Laren pilotunu fazla zorlamayarak 3. olmayı kabullendi.

Sıralma ise şu şekilde oluştu 1.Massa, Felipe  Ferrari, 2. Hamilton, Lewis  McLaren-Mercedes

3 .Räikkönen, Kimi  Ferrari, 4. Kubica, Robert  BMW Sauber, 5.  Heidfeld, Nick  BMW Sauber, 6.  Alonso, Fernando  Renault,7.  Webber, Mark  Red Bull Racing,  8.  Rosberg, Nico  Williams

Yarışa en fazla renk ve heyecan getiren pilot ise kuşkusuz Mc-Laren pilotu Kovailenendi. Bir önceki yarış İspanya’da teknik bir arızdan dolayı, bariyerlere son sürat giren Mc-Laren Pilotu. Türkiye’deki yarışa doktorların izin vermesi ile yarışma imkanı buldu. İkinci sırada çıkmasına rağmen arka sıralara düşen pilotun D. Coulthard Trulli ve Button ile arka sıralarda yaşadığı mücadele seyir zevki açısından izleyicilere heyecan dolu dakikalar yaşattı.

Dört yıl sonunda Formula 1 karnemize bakıyorum da, dünyanın en güzel pistlerinden birini yaptık. Fakat daha sonra  “işletemiyoruz” dedik ve çekildik. Onlarca, yüzlerce proje çıkabilecek muhteşem bir tesisi 70 milyon kişi işletemedik. Bir yaka da Olimpiyat Stadı diğer yaka da Formula 1 pisti. Neden yarım bırakıyoruz başladığımız işi? Neden en zorunu yaptıktan sonra en kolayında yarım bırakıp gidiyoruz? Toplum olarak, neden bu kadar çabuk sıkılıyoruz? Neden her şeyin gazı bu kadar çabuk kaçıyor?

Formula 1 Petrol Ofisi Turkish Grad Prix’de Petrol Ofisi’ni gören oldu mu? Formula 1’e inanılmaz bir giriş yapan Petrol Ofisi’de artık sadece adı ile var. O ilk yıldaki muhteşem aktiviteler, istasyonlardaki tanıtımlar, GP2 yatırımları, küçük yarışmacılar nerede? Çok büyük projeydi. Adı var kendi yok bir sponsor ile yetim gibi kaldı Formula 1 Petrol Ofisi Turkish Grad Prix.

Parmaklarım yazmaya varmıyor ama; unutmayalım ki dünyanın Formula 1’den sonraki en büyük iki motor sporları organizasyonu; Moto GP ve WRC  takviminden Türkiye çok yakın bir zaman da çıkarıldı.

Futbolumuz için 70 milyon kişi tek yürek ise eminim iyi tanıtım ve organizasyon ile Türkiye de en azından Formula 1 araçlarının o gürültülü sesleriyle kalpleri çarpabilecek, adrenalin sağlayabilecek , bu spora ilgi duyacak 130 bin kişi bulanabilir.