Geçtiğimiz hafta yurt içi ve yurt dışı piyasalarda son haftalarda oluşan olumlu havanın bir miktar azaldığını gözlemledik. Yükselen petrol ve emtia fiyatları son haftalarda dünyada enflasyonist baskının bir hayli artmasına sebep oluyor. Goldman Sachs’in bazı analizler sonucunda şu an 125$ seviyesinde bulunan ham petrol fiyatlarının 150-200$ seviyesine kadar yükselmesinin olası olduğunu belirtmesi dünyada artmakta olan enflasyonun kısa vadede düşmeme ihtimalinin olduğunu gözler önüne serdi. Bir miktar panikleyen yatırımcılar son haftalarda oldukça yükselen yurt dışı borsalardan çıkıp kar alımı yaptılar. Bu hafta ise ABD’de enflasyon, perakende satış, emlak sektörü ve üretim ile ilgili çok önemli veriler açıklanacak. Son haftalarda beklentilerden daha iyi seviyelerde deklare edilen ABD verilerinin bu hafta da iyi gelmesi durumunda piyasalarda oluşan olumsuz havanın bir miktar dağılacağı kanaatindeyim.
ABD piyasalarında geçen hafta Ocak ayı seviyelerine yükselen borsalarda bir kar alımına gidilmesi sonucu bir düşüş seyri vardı. Bu düşüşün sebeplerinden birinin artan enflasyon baskısı ile birlikte faiz indirimlerine ara verilme ihtimalinin yükselmesi olduğunu söyleyebilirim. Piyasa oyuncuları faiz indirimlerine ara verilmesi durumunda, hala tam düzelemeyen kredi piyasalarının ve bankaların tekrar zor durumda kalabileceğini düşünüyor. Bununla birlikte ABD’nin en büyük mortgage borcu veren şirketi olan Countrywide’ı alacağını daha önce açıklamış olan Bank of America’nın kararını tekrar değerlendireceğini söylemesi de kafalarda soru işareti bırakan başka bir gelişme olarak göze çarpıyor. Piyasada bu satışın gerçekleşmemesi durumunda Countrywide’ın batabileceği konuşuluyor. Sonuç olarak dedikodular gerçek olmasa bile mortgage borçlarını ödeyemeyen kişi sayısı hala artıyor ve ev fiyatları anketlere göre düşmeye devam ediyor. Bu gelişmeler de emlak ve mortgage sektöründe krizin devam ettiğinin açık bir kanıtı.
Türkiye’de ise YTL, geçen hafta borsalara ve bono-tahvil piyasasındaki olumsuz havaya rağmen gelişmiş para birimlerine karşı büyük değer kayıpları yaşamadı. Bu hafta Perşembe günü yapılacak TCMB faiz toplantısında faiz artırımı ve bu artırımların devam etme ihtimalinin artması ile birlikte geçtiğimiz hafta 13/01/2010 gösterge kağıdı yıllık 20 bileşik seviyesine kadar yükseldi. Bununla birlikte IMKB’de yurt dışındaki olumsuz hava ve Türkiye borsasının büyük şirketlerinden biri olan Turkcell’in kötü bir üç aylık bilânço açıklaması sonucu geriledi. Bu hafta Türk Telekom’un halka arzı gerçekleştiriliyor ve yabancıların bu hisseye talebinin epey fazla olması bekleniyor. Dolayısıyla ülkeye yüklü bir miktar döviz girişi olması muhtemel. Böyle durumlarda piyasa oyuncuları dövizi halka arz öncesi satıp, halka arz nedeniyle oluşan YTL talebinin ardından düşen döviz kurlarından tekrar geri almak isteyebiliyor. Döviz kurlarının geçen hafta diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha az yükselmesinin sebebi bu olabilir. Yine de geçen hafta yurt dışında oluşan olumsuz hava yatırımcıların böyle bir riski göze alma ihtimalini azalttı ve hafta ortasında 1.2460 seviyelerine kadar gerileyen Usd/Try haftayı 1.2660 seviyelerinden kapattı.
Hem Türk Telekom’un halkı arzı hem de TCMB faiz toplantısı Perşembe günü. Dolayısıyla o güne kadar yurt dışında olumlu bir hava oluşursa YTL’nin diğer dövizlere karşı değer kazanmasının muhtemel olduğu görüşündeyim. Son dönemde gelen iyi verilerle risk iştahı artmaya başlayan yatırımcının riskli yatırım ürünlerine girişine devam etmesi için ABD ekonomisinde en kötünün geride kaldığına dair bazı somut gelişmeler görmek istiyor. Bu da bu hafta açıklanacak olan ABD enflasyon, perakende satış ve emlak sektörü hakkındaki verileri daha da önemli hale getiriyor. Böylece yabancı borsa yatırımcısı açıklanan veriler sonrasında riskli yatırımlara giriş yapmak için erken davranıp davranmadığı konusunda daha net bir düşünce sahibi olabilecek.