2500 Yahudi’yi Holokost’tan kurtaran Polonyalı İrena Sendler, 98 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayata veda etti
Polonya’daki Varşova Gettosu’ndan 2500 Yahudi çocuğu kaçırarak onlara sağladığı sahte kimlikler sayesinde ölümden kurtaran İrena Sendler 98 yaşındaydı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Polonya’daki Zegota adlı bir sosyal yardım kuruluşunda çalışmakta olan İrena Sendler ile yirmi kişilik ekibi 1940 yılı Ekim ayı ile 1943 Nisan ayı arasında 2500 çocuğu gettodan çıkarmayı başarıp, ölümden kurtardı.
1943’teki Varşova Gettosu Ayaklanması’na katılanlardan bugün hayatta olan Marek Edelman, “O müthiş bir organizasyon yeteneğine sahip, her zaman güçsüzün yanında yer alan, kocaman bir kalbe sahip bir kişiydi” sözleri ile Sendler’in ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
İmkânsızı başardı
Sendler çocukları kurtarmak için çeşitli yöntemlere başvurdu. İrena Sendler ve ekibi çalıştığı sosyal yardım kuruluşunun görevlileri olarak gettoya giriyor, çocukları ambulanslarda gizleyerek, bebekleri taşıdıkları paketler arasında, gençleri de dışarıda çalıştırılan işçiler arasına sokup gettodan çıkarıyorlardı. Kanalizasyon boruları ya da gizli geçitlerden geçerek, el arabasında bir çuval, sepet ya da bir bavulun içinde ya da hasta olduklarını söyleyerek, onları ceset torbalarında kaçırarak Nazileri atlatmayı başarıyorlardı. Kaçırdıkları çocuklar bazen ailelerin himayesine veriliyor, bazen de yetimhanelere, hastanelere veya manastırlara bırakılıyordu.
Çocukların bir gün ailelerine kavuşmalarını sağlamak için İrena Sendler, çocukların gerçek isimlerinin listesini ve kısa özgeçmişlerini notlar halinde evinde gizliyordu. Ancak bu kavuşma hiç gerçekleşemedi, çünkü aileler Nazi ölüm kamplarında yaşamlarını yitirdiler.
Kavanozdaki isimler
1943’te Alman polisi İrena’yı tutuklayınca, asistanlarından biri Yahudi çocukların isim listelerini cam bir kavanoz içinde toprağa gömdü. Sonradan gün ışığına çıkarılan bu listelerde tam 2500 isim kayıtlıydı.
Sendler’in yaşamı “Life in a jar” (Bir kavanozda yaşam) adlı bir tiyatro oyununa da konu oldu. Oyun ABD, Kanada ve Polonya’da 230 kez sahnelendi.
1942’de bebekken İrena tarafından kurtarılan Elzbieta Eicowska geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen bir söyleşide; “O sadece bizleri değil, çocuklarımızı, torunlarımızı ve gelecek nesillerimizi kurtarmış oldu” demişti.
Uluslararası Dürüst
Nazi işgali altındaki Polonya’da, Yahudilere yardım eden her kişi ailesi ile birlikte kurşuna dizilmeyi göze almak zorundaydı.
İrena, Gestapo tarafından tutuklandığında hiç kimsenin sağ çıkamadığı Pawiak hapishanesine kapatıldı. Orada feci işkencelere maruz kaldı. Yine de Zegota ekibini ele vermedi. Zegota yöneticileri bazı Nazi görevlilerine rüşvet verince, kırık kol ve bacaklarıyla, şuurunu kaybetmiş bir halde odunluğa atılıp ölümden kurtuldu.
Savaştan sonra Sendler sosyal yardım kuruluşlarında çalışmaya devam etti. 1965’te Yad Vaşem Holokost Müzesi tarafından Uluslararası Dürüst Payesi ile onurlandırıldı. O dönemde Polonya’daki komünist yönetim İrena Sendler’in bu onurlandırma için İsrail’e gitmesine izin vermeyince, bu ödüle ancak 1983’te sahip olabildi.
Uzun yıllar Polonya, İrena Sendler’in değerini göz ardı etti. Polonya’da “Kurtarıcı bir melek” olarak İrena’ya ancak son senelerde gereken önem ve saygınlık gösterilmeye başlandı. Devlet Başkanı Lech Kaczynski ve bazı siyasetçiler İrena’yı geçtiğimiz yıl Nobel barış Ödülü’ne aday gösterdiler.
Kendisi ile gerçekleştirilen bir söyleşide İrena Sendler doktor olan babasının öğretileri doğrultusunda bir yaşam sürdüğünü belirterek; “İnsanlar ancak iyi veya kötü insanlar olarak ayrılabilirler; ırkları, dinleri, milliyetleri önem taşımaz” demişti.