Kudüs’teki gösteriyi Peres traktörde kutladı

Kudüs’ün yeniden birleşmesinin 41.yılını kutlayan “Öncüler Kudüs’ü selamlıyor” adlı gösteride 25.000 kişi yürüdü.  Gösteride ayrıca 53 bölgesel konsey ve Kudüs Belediyesi de yer aldı.  Dindar ve dindar olmayan Yahudi gençlik grupları İsrail bayraklarıyla meydanı doldurdu.

Bölgesel Meclis Başkanı Shmeuel Rifman dokuzuncu yılını dolduran gösteri hakkında konuşurken, Kudüs’ü sevmenin en güzel yolunun onu ziyaret etmek olduğunu söyledi.   Negev’den katılan 16 yaşındaki Noa Kamil, 85 yaşında traktörle gösteriye katılan Peres’e tezahürat yaptı.  Kamil, gençlik gruplarının çeşitliliğini takdir ettiğini söyledi. Gösteride bir dizi antika traktör geçiş yaptı.  Geçiş Teddy Stadyumu’na yönlendirildi.  Stadyumda Harel Scott, Shşrş Maimon ve Subliminal adlı müzisyenler sundukları küçük konserlerle kalabalığı coşturdu.   

Kudüs’ün sorunu göçler…

Kudüs yeniden birleşmesinin 41. yılını kutlarken, istatistikler göç problemini açığa vuruyor.  Yapılan göçler sonucunda Kudüs nüfusu Arap ağırlıklı oluyor. 2007 yılı sonunda şehrin nüfusu 746.300 idi.  18.750 kişi şehirden ayrılırken sadece 12.360 kişi yerleşti.  Şehri terk eden çoğu kişinin Tel Aviv, Bnei Brak, Beit Shemesh, Ma’ale Adumim ve Mevaseret Zion’a taşındığı gözlendi. 

İran sinagoglarının yerine gökdelen

Tahran’daki Yahudi mahallesinde gökdelen yapılması amacıyla başlatılan yıkım muhalefetle karşılandı. Bölgedeki sinagogların yıkılmasına karşı çıkılırken, yıkım sebebinin antisemitizm değil hırs olduğuna dikkat çekildi

Tahran’daki Yahudi mahallesinin yıkımına üç yıl önce başlanmıştı. Önceleri antisemit bir hareket gibi gözükse de, yıkımların bölgeye gökdelenler dikilmesini öngören bir planın parçası olarak yapıldığı anlaşıldı. İsrail’in Sesi (Kol İsrael) radyo kanalının İran Bölgesi Direktörü Menashe Amir, “Çocukken oynadığımız yerlerin harabeye dönüştüğünü görmek acı veriyor. Sinagoglar ihtişamlı olmayabilir, ancak İran’daki Yahudi kültür tarihinin ve genel olarak İran tarihinin de bir parçasıdır.” dedi. XIX. yüzyılda Tahran’ın merkezinde görkemli bir yer olarak görülen mahalle, zamanla şehrin yoksul kesimleri arasında girdi. Son 50 yıl boyunca çok sayıda Yahudi yerleşimcinin bölgeden ayrılmasıyla da geriye yalnızca en yoksullar kaldı. Mahallenin kasvetli havasına rağmen yıkım kararı mahalle sakinleri, kültür aktivistleri ve çevreciler tarafından muhalefetle karşılandı. Tahran belediyesi planla ilgisi bulunmadığını belirtti. Amir ise yıkılanlar arasında iki caminin de bulunduğunu, yıkım alanlarının turistik mekanlara dönüştürülebileceğini, ancak emlak komisyoncularının gökdelen yapımında kararlı olduklarını söyledi. Amir, “Bu antisemitizm değil, yalnızca hırs. Yine de sinagogların yıkımından bahsediyoruz, bu konuda sessiz kalamayız.” dedi.

Yemen’den iki farklı manzara

Yahudi evlerine baskın düzenleyen militanların aksine antisiyonist Satmar Cemaati, Yahudilerin Yemen’den ayrılmamaları için ellerinden geleni yapıyorlar

Yemen’de yaşayan az sayıdaki Yahudileri hedef alan son Houthi militanları saldırısında,  kuzeybatıdaki Saada ilçesinde şimdi orada bulunmayan Yahudilerin evler yok edildi. Haham Yehia Yusuf  “Houthis evimin bir kısmını yok etti ve talan etti” dedi.  Haham, Saada’daki 67 Yahudi cemaati üyesinin Houthis tarafından tehdit ediliğini söyledi. Bazı yerleşimciler Yahudilerin, Müslümanlara şarap sattığı iddiasıyla tehdit edildiklerini berlitti. Bu iddianameyi Yahudiler yalanladı. Yemen’de yaşayan 400 Yahudi, Yemen’in dışındaki entelektüel ve hukuki gelişime bağlı kalarak kendilerini külterel anlamda XX. yüzyıla kadar ayrı tutabildiler. Haziran 2004’te ülkede başlayan şiddet son günlerde bölgede 15 kişinin ölümüne sebep oldu. 1990’larda Yemen’den ayrılan Yahudilerin çoğu bugün Rehovot’da yaşıyor. Benzersiz alışkanlıklarına rağmen Yemen Yahudileri Yahudi dünyasından asla kopmadılar. Yahudilerin orada kalmalarını başka baskılarda etkiliyor. Antisiyonist Satmar Cemaati İsrail’e taşınmamaları için cemaat üyelerini farklı yollardan ikna etmeye çabalıyor. Yemen göçmeni Levitan “Kalan Yahudilere para ve dini kitaplar veriyorlar, onları New York’a ve Londra’ya götürüyorlar, onları İsrail’e gitmekten alıkoyacak herşeyi yapıyorlar” dedi. Aynı zamanda, devletin ilgisinin ve korumasının cemaat tarafından samimi algılandığını belirtti.