Aşkenaz ve Sefaradların “Bir Demet Aşkenazsefaradlıklar” gecesinden anılar

5 Kasım Çarşamba gecesi Neve Şalom Kültür Merkezi’nde Dr. Robert Schild’in organize ettiği: “Bir Demet Aşkenazsefaradlıklar” etkinliği düzenlendi…

Toplum
12 Kasım 2008 Çarşamba

Rubi ASA

Fotoğraflar: Alberto MODİANO

Hayatın zorluklarına mizahla karşı koymak, tarih boyunca zulüm gören Yahudilerin sürgün yıllarının kederli etkileri ile olumlu bir şekilde baş etmesine olanak sağladığı bir dünya görüşüydü. Kendilerini hicivle eleştiren bu keskin zeka, eleştirdikçe gelişen, tanıyan, tanıtan aile cemaat ve toplum yaşamının aynasıydı. Talmud hemen her olanakta inançlarıyla yaşayan Yahudilere yaşamın acılı ve çirkin yönleri yerine güzel neşeli ve mutlu yönlerini aramaya yönlendirir. Talmudun dediği gibi “Hüzün yaşları gözler için kötü, kahkaha gözyaşları ise güzel ve gözler için yararlıdır.”

NŞKM’nin nice etkinliklerinin yaratıcısı olan ve gazetemiz yazarlarından Robert Schild, “Bir Demet Aşkenazsefaradlıklar” adlı genel hatlarıyla Sefarad ve Aşkenaz dünyasına göndermelerle dolu etkinlikte, bizleri zaman zaman güldürttü çoğu kez  düşündürttü ve kulaklarımızda gece sonrasında bile kalan tatlı melodilerin esintilerini sakladı.

“Aşkenaz ve Sefaradlar bu ülkede yüzyıllardır bir arada yaşıyorlardı; Osmanlı topraklarına farklı coğrafyalardan geldikleri gibi, gelenek ve görenekleri dünya görüşleri hatta genetik yapıları bile oldukça farklıydı. Yaşadıkları geniş toplumla ilişkileri, meslek seçimleri, eğitimleri hatta dilleri, kızgınlıkları, kırgınlıkları dini yakarışları, dinledikleri müzikler ve ağıtları, yaşadıkları semtler, evet, her şey hemen hemen birbirinden ayrıydı. Adeta ayrı iki toplum iki farklı dünya gibi. Hahambaşıları bile farklı idi, birbirleriyle evlenmezler ayrı sinagoglarda Bar-Mitsvaları olur, düğünlerinde farklı ritüelleri uygularlar, yaşamlarını farklı sürer, farklı mezarlıklara gömülürlerdi.

Evet ama; bunca ayrımlar ve ayrılıklarla dolu olan bu iki topluluk yaşadıkları her yerde, her şeyden daha çok Yahudi ve daha çok birbirlerine bağlı “Yakubun Koyunları” idiler...

Günümüzde artık bu ayrımlar neredeyse tümüyle ortadan kalktı. Cemaatimizin Aşkenaz nüfusu da oldukça azaldı. Göçler, karışık evlilikler, gençlerin gelenek ve görenekleri çağdaş yaşama uyarlamaları Sefarad - Aşkenaz geleneğinin sentezini oluşturdu.

Bu açıdan bu gün geldiğimiz sonuç Sevgili Robert’in betimlediği gibi, “Yoktur aslında birbirimizden farkımız ama biz Aşkenazıs/Sefaradız...”

Bu güzel akşamı sözcüklerle tarif etmek gerçekten güç. Sefarad ve Aşkenaz dünyasına odaklanan bir aynanın yansıttığı gökkuşağı renklerinden bir demetti.

Başhazan David Sivi ile Rav Mendy Chitrik, bizlere dualarımızın yakarışlarımızın ve şarkılarımızın oluşturduğu “litürjik yıl turu” yaptırdılar. Bunların içinden Kol Nidrei, Pesah Agadası duası, Megilat Esterin bir bölümünü ve Şabat şarkılarımızdan örnekleri Sefarad ve Aşkenaz makamlarıyla karşılaştırmalı olarak dinlettiler.Bu müzik ziyafeti ile zaman zaman birlikte süren Sefarad makamlarının Aşkenaz notaları ile nasıl ayrıldığını yeryer de nasıl karışabildiklerini izledik.

 “Mozotros Ailesi” çizimleriyle Yahudi dünyasının ironik yaşam felsefesini bize minimum çizgi ve tümce ile anlatan İrvin Mandel beraberine Yahudi fıkra uzmanı Jojo Kohen’i de alarak Aşkenaz/Sefarad’lılığı Yahudiliğini güncel anlamda fıkra ve esprileri ile yorumladılar. Bizi hem düşündürdüler hem güldürdüler.

Gecenin müzik şöleninde Yidiş ve Ladino şarkılarında ülkemizin en özgün ses sanatçısı olan, Sumru Ağıryürüyen’i nitelikli orkestrasıyla ve nefis eşlikleriyle dinledik. Her biri kendi alanının virtyözü olan bu topluluk,  hepimizin yakından tanıdığı kanun ustası Göksel Baktagir, ud ve perdesiz gitarda Yurdal Tekcan, keman sanatçısı Serdar Pazarcıoğlu’nun eşliğinde Sefarad ve Aşkenaz ezgilerini seslendirdiler. Çoğu belki de hepimizin bildiğini hatırladığı anneannelerimizin ninnileri türküleri ve mırıldandıklarıydı. Belki de hiç duymadığımız bilmediğimiz yörelerin ülkelerin şarkılarıydı ama ortak duyguların melodileriydi halk şarkılarıydı.

Robert Schild ve emekleri geçen tüm Sefarad Aşkenazlar, o gece herkes için, hüzün gözyaşlarının yerini, güzel kahkaha gözyaşlarının almasıyla tarifsiz bir mutluluğun paylaşılmasını sağladı.