Geçtiğimiz hafta ABD’den gelen kötü veriler ile birlikte oldukça olumsuz geçti. Beklediğim ve belirttiğim gibi seçimlere kadar olumlu hava kısmen devam etti fakat sonrasında kötü gelen üretim ve tarım dışı istihdam dataları piyasaların bir hayli gerilemesinde önemli rol oynadı. Cuma günü açıklanan Ekim ayı ve Eylül ayının revize edilmiş olan tarım dışı istihdam rakamları son iki ayda 500 bini aşkın kişinin işten çıkarıldığına işaret etmekte. Kredi krizi ile birlikte yüzde 6.5’a ulaşan işsizlik oranı da reel ekonominin kötü durumda olduğunun bir göstergesi. Bu hafta da geçen hafta olduğu gibi ekonomik verilere dikkat etmemiz bir hafta olacak. Üst üste açıklanan kötü verilerin devam etmesi ve yeni ABD başkanı Barack Obama’nın ekonomiyi kurtarmak için izleyeceği stratejilerin beğenilmemesi durumunda piyasalarda yeni bir panik havası doğabilir. Bununla beraber bu hafta Avrupa Bölgesi’nde üretim endeksleri ve gayri safi milli hasıla verilerini de takip etmek yararlı olacaktır.
Piyasalar seçim sonrasında üst üste iki gün yüksek miktarlarda geriledikten sonra Cuma günü gelen kötü verilere rağmen yükselişle kapandı. ABD borsalarında son gelen panik satışları ile birlikte piyasada bazı ucuz hisselerin bulunduğunu ve bu kağıtların satın alındığını tahmin ediyorum. Bununla birlikte General Motors’un nakit pozisyonunun sene sonuna kadar yetmeyebileceği ve devletten yardım istemesi ve Ford’un son çeyrekte kredi bulmakta zorlandığı için 7.7 milyar dolar tutarında nakit para harcadığını belirtmesi otomotiv sektöründeki zor durumun bir göstergesi. Bu şirketlerin battığını açıklaması birçok sektöre göre daha çok insanın çalıştığı bu sektörün işsizlik oranını bir hayli arttırması anlamına geliyor. Şu ana kadar ABD’de 1.1 milyon kişinin işsiz kaldığını ve otomotiv sektöründe daralmanın sürmesi durumunda bu rakamın 2 milyonu aşması beklendiğini belirtmekte yarar görüyorum. Açıkçası böyle bir durumun olmasına izin verilmeyeceği ve bu sektöre gösterilen özenin artacağı kanaatindeyim. Ülkede ekonominin canlanması için seneye vergi istisnaları ve indirimleri uygulanması bekleniyor. Kanaatimce ABD ekonomisinin tam olarak toparlandığını ancak 2009’un sonlarında göreceğiz. Buna rağmen bu toparlanmadan çok önce borsalarda ciddi yükselişler olacağı görüşündeyim.
Türkiye’de son dönemde global krizin etkilerini görmeye başladık. Artan kurlarla ithalat miktarının artması ve paritenin düşmesi ile gerileyen dolar bazında gerileyen ihracat rakamları geçen yazımda da belirttiğim gibi bizi dördüncü çeyrekte epey bir zorlayacak. Türkiye için Avrupa Bölgesi’nin yavaşlamasının derinleşmesi ABD’nin durumunun kötüleşmesinden çok daha ciddi bir durum olur. Bununla birlikte önde gelen gelişmekte olan ülkeler arasında bulunan Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya bu hafta sonu bir toplantı yaparak birlikte faiz indirimi yapabileceklerinin sinyallerini verdi. Ayrıca Çin bir senelik üretiminin yaklaşık yüzde 20’si olan 586 milyar dolarlık bir ekonomik paket açıkladı. Piyasaların bu haberle Pazartesi olumlu açılma ihtimali yüksek. Ancak geçen sene dünya büyümesinin yüzde 27’lik kısmını elinde bulunduran Çin’in yavaşlaması bütün dünyayı zor durumda bırakabilir.
Bu hafta zor bir hafta olacak. Senenin dip seviyelerinden yükselmeye başlayan borsaları önemli bir test bekliyor. Son gelen kötü ekonomik veriler ve özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerinde gözle görülür zor durumların fiyatlara yeterince yansıtılıp yansıtılmadığına karar verilmesi aşamasına geldik. Piyasaların tekrar aşağı yönlü hareket etmesi durumunda yeni dipler görebiliriz. Bununla beraber piyasalar ve ekonomiler hakkında daha detaylı bilgi edinmemiz gerektiği düşünülüyorsa ki ben öyle düşünüyorum tehlikeli yatay bir süreç de başlamış olabilir. Bu hafta borsanın aşağı yönlü hareketi durumunda fazla ısrarcı olmamalı, beklenmedik gelişmeler ışığında hareket etmemiz gerektiği kanaatindeyim. İyi haftalar.