Aralarında Suudi Arabistan Kralı’nın da bulunduğu Arap liderleri ile İsrail Devlet Başkanı aynı akşam yemeği sofrasına oturdular. BM Genel Sekreteri, Dinlerarası Hoşgörü Konferansı öncesinde gerçekleşen yemekte çok nadiren bir araya gelen liderlerin bu buluşmasını umut verici olarak değerlendirdi. İki günlük konferans sonunda ‘dini şiddet’ kınandı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon geçen hafta Salı günü, ertesi gün başlayacak iki günlük Dinlerarası Hoşgörü Konferansı’nın öncesinde konferansa katılan ülkeler için bir akşam yemeği verdi.
Bu konferansın düzenlenmesini Suudi Arabistan Kralı Abdullah geçen Temmuz’da İspanya Kralı Juan Carlos ile yaptığı dinlerarası görüşmenin devamı olarak BM Genel Konseyi’nden rica etmişti.
Ban Ki-Moon düzenlediği akşam yemeği ile verdiği demeçte İsrail Devlet Başkanı Peres ile Arap dünyasından bir liderin bir araya gelip bir arada yemek yemesinin çok özel bir tecrübe olduğunu belirtti.
Bilindiği üzere İsrail ve Suudi yetkililerin halka açık şekilde bir araya gelmeleri oldukça nadir gerçekleşen bir durum, çünkü Suudi Arabistan (birçok diğer Arap ülkesi gibi) İsrail ile normal diplomatik bağları bulunmuyor.
Ban Ki-Moon, gazetecilerin sorusu üzerine Suudi Kralı ve İsrail Devlet Başkanı arasında ayrı bir görüşme organize etmeyeceğini belirtti.
Ban Ki-moon’un iyimserliğine rağmen, yemeğe katılmasına izin verilen bir AP fotoğrafçısı Abdullah ve Peres arasında bir temasın olmadığını belirtti. Fotoğrafçıya göre Suudi Kralı Peres’in yanından geçerek Ban Ki-Moon’un yanındaki yerine oturdu. Peres’in sandalyesi ise Kral’dan uzakta yer almaktaydı
Ban Ki-moon ise yemek esnasındaki oturma düzeni hakkında bir yorum yapmayıp tüm davetlilerin aynı masada aynı yemeği yediğine vurgu yaptı: “Aynı odada oturup aynı şeyi yapmak – ki geçmişte normal şartlarda bu şekilde aynı yerde oturmazlardı. Bu çok önemli. İçtenlikle umuyorum ki bu toplantılara katılımları ve böyle diplomatik-sosyal aktivitelerde bulunmaları karşılıklı anlayışlarını geliştirecektir.”
Perşembe günü konferansta söz alan ABD Başkanı Bush ise yemeğe katılmadı.
Yemek ve konferans hakkında iyimserlik olsa da konferans hakkında eleştiriler de oldu.
Örneğin neden ülkesinde başka dinlerin ve hatta Vahabilik dışındaki başka mezheplerin alenen uygulanmasına izin vermeyen Suudi Arabistan’ın bu konferansa önayak olmasına izin verildiği soruldu.
Ban Ki-Moon bu soruya kaçamak bir cevap vererek bu tür toplantıların tüm dünyadaki hoşgörü ve uyumlu yaşamın arttırılmasını umduğunu belirtti.
İki günlük konferans sonunda yayınlanan bildiriyi BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon okudu. Bildiride şiddet ve terörizm eylemleri için dinin alet edilmesine karşı çıkılırken dini azınlıklara yapılan hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve nefret eylemlerin endişe verici olduğu belirtildi. Bildiride katılımcı ülkelerin terörizm, şiddet ve masum insanların katline yönelik eylemlerin dine dayandırmayı reddettikleri, bu eylemlerin dinlerin barış, eşitlik ve adalete olan bağları ile çeliştiği vurgulandı.
Yapılan bildiri sonrasında, bildiriye imza atan Suudi Arabistan’ın artık ülkesinde diğer din ve mezhepleri serbest bırakıp bırakmayacağı sorusuna cevap veren Suudi Dışişleri Bakanı Suudi Faysala ise bunun ülkesi için önemli bir mesele olduğunu, değişimin ancak zamanla geleceğini söyledi.