Avusturya'da federal meclise üç başkan seçmek üzere yapılan toplantıya Nazi tartışması damgasını vurdu. Adaylardan Nazi sempatizanı Martin Graf’ın 3. başkanlığa seçilmesi tepkilere yol açtı
Aşırı sağcı Özgürlükçüler Partisi’nin (FPO) 3. başkan için aday gösterdiği Martin Graf'ın, Nazi döneminde ırkçı faaliyetleriyle bilinen "Olimpiya" adlı öğrenci birliği başkanlığı (Burschenschaft) yapmış olması ve bugüne kadar, örgütteki faaliyetleriyle Nazi dönemine ilişkin özür dilememiş olması sert tartışmalara neden oldu. Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'in, mecliste temsil edilen parti liderleri veya meclis grubu başkanlarının, ülkenin Nazi dönemine ilişkin yapılan sert konuşmaları izlerken düşünceli olduğu gözlendi.
Sosyal Demokrat Parti (SPO) Meclis Grubu Başkanı Josef Cap, meclise 3. parti olarak giren FPO'nün bu göreve aday göstermesine itirazı olmadığını belirtirken, "Avusturya'nın Nazi döneminde maruz kaldığı zulmü kimsenin yok sayamayacağını ve mecliste görev alacak kişilerin Nazi dönemiyle aralarına mesafe koymaları gerektiğini" söyledi. Yeşiller Partisi lideri Eva Glawischnik de meclis başkanlığı gibi bir makama aday olacak kişinin geçmişiyle hesaplaşmış ve Nazi dönemiyle arasına mesafe koymuş biri olması gerektiğini söyledi. Mecliste grubu olan siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarının ardından birinci, ikinci ve üçüncü meclis başkanlıkları için üç ayrı oylama yapılması kararlaştırıldı. Gizli oy açık tasnifle yapılan seçimde SPÖ adayı ve eski Meclis Başkanı Barbara Prammer, yeniden birinci başkanlığa, ikinci oylamaya Halk Partisi (ÖVP) adayı olarak giren Michael Spindeleger ikinci başkanlığa seçildi.
SPÖ ile Yeşiller Partisinin "Nazi suçlaması" ve sert eleştirilerine rağmen adaylıktan çekilmeyen FPO adayı Martin Graf, yapılan üçüncü oylama sonucunda üçüncü meclis başkanlığına seçildi. Avusturya'nın 1938 yılında Adolf Hitler tarafından ilhak edildiğini ve Nazi rejiminin kurbanı olduğunu hatırlatan Yeşiller Partisinin Türkiye kökenli milletvekili Alev Korun, FPO'nun Nazi geçmişi kanıtlanmış birini üçüncü meclis başkanlığına aday göstermesinin "Nazizme karşı olması gereken Avusturya'nın devlet politikasının reddi anlamına geldiğini" söyledi.
Simon Wiesenthal Merkezi; “Martin Graf’ın Avusturya Parlamentosu’na 3. başkan seçilmesi, sadece Avusturya’da değil tüm Avrupa için bir uyarı niteliğinde olmalıdır” açıklamasını yaptı.