Geçtiğimiz hafta piyasalardaki tedirginliğin devam ettiğini gözlemledik. Çarşamba ve Perşembe günleri sert düşüşler yaşayan yurt içi ve yurt dışı borsaları Cuma günü tepki alımlarıyla haftayı yükselişle kapadı. Haftaya General Motors, Ford ve Chyresler genel müdürlerinin yaptığı konuşmalar ve Citibank’ın zor durumda olduğuna ilişkin haberler damgayı vurdu. Bu arada Cuma günü ABD’nin yeni başkanı Obama’nın ekonomiyi tekrar hareketlendirmek için 700 milyar dolar tutarında bir paket daha hazırladığını belirtmesi piyasaları kısa vadede rahatlatan bir başka gelişme olarak göze çarptı. Bu hafta ABD’nin üç otomotiv devinin durumları hakkında son gelişmeler ve ABD’de tüketici harcamaları verilerini dikkatle takip etmemiz gerekiyor.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi piyasalarda yaşanan yukarı yönlü hareketlere güvenmemek gerekiyor. İki hafta önce yaşadığımız kısa soluklu yükselişin ardından geçtiğimiz hafta, yükselişlerden çok daha sert düşüşler yaşadık. Ayı piyasalarında kısa soluklu yükselişlerle devamlı karşılaşırız fakat kötü gidişatın devam ettiğine inanıldığı sürece bu hareketlerin arkası gelmez. Bununla birlikte şu anda piyasalar tedirgin ve kararsız. Üç tane büyük otomotiv firması ve ABD’nin en büyük ikinci bankası Citibank’ın batma ihtimallerinin tartışıldığı bir dönemde piyasaların tam anlamıyla toparlanması oldukça zor. Üst üste dört çeyrek zarar yazan Citigroup’a güvenin oldukça azalması sadece geçen hafta Citi hisselerinin yüzde 60 değer kaybetmesine sebep oldu. Citigroup yetkilileri şirketlerinin likidite durumlarının oldukça iyi olduğunu söyleseler de bu tip yorumların anlam ifade etmediğini Lehmann Brothers batarken anlamıştık. Diğer bankaların ve firmaların herhangi bir şirkete güvenlerinin azalması sonucu batması zor gözüken firmalar da batabiliyor. Citigroup gibi bir finans devinin batacağına izin verileceğini düşünmüyorum. Benim burada anlatmak istediğim şey Cuma günü yaşanan yüzde 6’lık borsa yükselişinin bazı somut gelişmelerle desteklenmemesi. Bu durumda bu hareket kısa süreliğine piyasaları rahatlatmadan başka bir şey olamaz. Dolayısıyla ABD’nin en önemli firmalarından 4 tanesinin batma riskiyle karşı karşıya olduğunu düşündüğümde belirsizlik ortadan kalkmadığı sürece tedirginliğin devam edeceği kanaatindeyim. Bu gibi ortamlarda belirsizlik de piyasalara negatif yansıyabilir. Bu hafta piyasaları kısa vadede rahatlatabilecek olaylar otomotiv sektöründeki şirketlerin ve Citibank’ın kurtarılmasıdır.
Türkiye borsalarında ise Cuma gününe kadar satış baskısı vardı. Özellikle yabancı fonların çıkışlarıyla son dört yılın en düşük seviyelerine kadar gerileyen borsa ile birlikte Usd/Ytl kurları da 1.75 seviyesine kadar yükseldi. Burada daha evvel de yaptığım bir hatırlatmayı tekrar yapmak istiyorum. Kasım sonu fonların yıl sonu olarak kabul ediliyor ve bu sene yatırımcıların fonlardan önemli miktarlarda çıkış yapmak istediğini biliyoruz. Borsada yaşanan tedirginlikle beraber fazla alıcı bulunmaması ve bu fon satışlarının zorunlu olması itibariyle düşüşler geçen hafta oldukça sertleşti. Bununla beraber IMF ile yapılması beklenen anlaşma beklentisi, hükümetin bankalardaki mevduat garantisinin tutarını yükselteceği ve yavaşlamaya karşı bir ekonomik paket açıklayacağını belirtmesi piyasaları Cuma günü biraz rahatlattı. Bu arada bu hafta Merkez Bankası’nın faiz indirimine de kısaca değinmek isterim. Beklenmedik zamanlama ile yapılan 50 baz puanlık bir faiz indiriminin ekonomiyi canlandıracağını düşünmüyorum. Bu indirimlerin ard arda birkaç ay devam etmesi durumunda kredi faizlerinde ve piyasalarda canlanma olabilir. Buna rağmen bu kadar zor bir piyasada beklenmedik hareketlerin sonuçları bazen çok da acı olabilir. Bu hafta yurt dışına bağlı seyrimiz devam edecek olsa da IMF ve ekonomik paket girişimlerinin kısa sürede sonuçlanmasının ülkenin lehine olacağını düşünüyorum. İyi haftalar.