28 Kasım 2008 Çarşamba 22.00 sularında Hindistan’ın finans merkezi Mumbai’deki kâbus başladı. İçlerinde bir Yahudi kültür merkezinin ve iki lüks otelin de bulunduğu on farklı noktada teröristler soğukkanlılıkla dehşet saçtılar. 190’a yakın kişi öldü, 300’den fazla kişi yaralandı. Habad Evi’nden iki yaşındaki Moşe ve bakıcı Sandra Samuel haricinde kurtulan olmadı. Saldırıları, daha önce hiç adı duyulmamış Dekkan Mücahitleri isimli bir örgüt üstlendi
Çarşamba gecesi deniz yoluyla şehre giren teröristler, gruplara ayrılarak, özellikle yabancıların ve turistlerin bulunduğu hedeflere yöneldiler. Şehrin en büyük otellerinden Oberoi ve Tac Mahal’ın yanı sıra, café, tren istasyonu, hastane gibi mekânlara da saldıran teröristler yaklaşık 200 kişiyi öldürdü, 300’den fazla kişiyi yaraladı. Hayatını kaybedenler arasında on beş yabancının yer aldığı belirtilirken, Hindistan’ın ünlü ve başarılı simalarının da olaylarda hayatını kaybetmesini ülkedeki yasın daha da artmasına neden oldu.
Rav Gavriel Holtzberg ve Rivka Holtzberg
29 yaşındaki Rav Gavriel Holtzberg ve 27 yaşındaki Rivka Holtzberg beş yıl önce, Brooklyn’deki konforlu hayatlarını geride bırakarak Mumbai’de Habad Evi kurma misyonunu yüklendiler. Evlerini ziyaret edenler, çiftin Yahudilere, fakirlere, uyuşturucu bağımlılarına yardım etmek için gösterdiği insanüstü çabayı, cemaatin ruhani açıdan gelişmesi için çabalarını, Tevrat derslerini, kalabalık Şabat sofralarını, misafirperverliklerini, güler yüzlerini tekrar tekrar yazıyorlar. Dünyanın bu uzak ve gelişmekte olan köşesinde Rav Gavriel ve eşi Rivka binlerce Yahudilerin hayatına dokundular ve onları kendi evlerinde hissettirmeye çalıştılar.
Beş yıl önce bir otel odasında başlayan Habad Evi, çiftin çabaları ile beş katlı bir apartmana dönüştü. Bünyesinde kalacak odalar, kaşer yemek ve bir sinagog da bulunduran bina, teröristlerin saldırısına uğrayana dek her kesimden ve ülkeden Yahudi’nin ziyaret ettiği bir birleşme noktası oldu.
Rav Holtzberg: ‘Durum iyi değil’
Habad Evi’ne Çarşamba gecesi giren teröristlerin hemen ardından Rav Gavriel, İsrail Konsolosluğu’nu arayarak, ‘Durum iyi değil’ dedi. Konuşma esnasında hat kesildi ve o andan sonra kendisinden ve içeridekilerden bir daha haber alınamadı. Perşembe sabahına varıldığında rehinelerin akıbeti tam olarak bilinmez iken, evde bakıcı ve aşçılık görevinde bulunan Sandra Samuel mucizevî bir şekilde çiftin iki yaşındaki oğulları Moşe’yi dışarı çıkarmayı başardı. Kanlar içindeki Moşe korku ile etrafına bakar iken, pantolonunun üzerindeki kan miktarı rehinelerinin sağlığının tehlikede olduğunun ilk sinyallerini verdi. İlk anda ‘Sadece çocuğu aldım ve çıktım’ diyen Sandra Samuel, daha sonra o anın detaylarını anlattı. Kendi hayatını tehlikeye atarak Moşe’yi kurtarmayı başaran Samuel, saldırının olduğu dakikalarda alt katta odasında imiş. Bağrışma ve silah seslerini duyunca kapısını kilitleyen Samuel’i büyük bir şans eseri teröristler görmedi. Ertesi sabaha kadar yerinden kıpırdamayan bakıcı, Moşe’nin kendisini çağıran sesini duyunca kapısını açarak üst kata çıktı. Moşe’yi baygın yatan anne ve babasının yanından alarak hızla dışarıya koştu. Şimdi tüm dünya kendini kurtarmak yerine, hayatını tehlikeye atarak Moşe’yi dışarı çıkarmayı başaran bu kadını ayakta alkışlıyor.
Sandra Samuel, saatler sonra içerideki tutsakların baygın ve ağır yaralı olduğunun bilgisini verdi. İki yaşındaki Moşe, İsrail’den gelen anneannesi ve dedesi ile buluştu.
12 saat süren komando operasyonu
Cuma günü Hindistan komando güçleri tarafından Habad Evi’ne başlatılan operasyon on iki saatten fazla sürdü. Hindistan, İsrail’in operasyona destek olma teklifini kabul etmedi. Rehinelerin hiçbiri kurtulamadı. Kaynaklar, rehinelerin tam olarak ölüm zamanlarının henüz tespit edilemediğini söylerken, bir kısmının saldırı anında, bazılarının Perşembe günü ve bir kısmının da Cuma günü operasyonun başlama anında, komandoların binayı kurşun yağmuruna tutması sonucu ölmüş olduğu tahmin ediliyor. Amaçlarından biri de olay yerinden Yahudilerin vücutlarını zarar görmeden çıkarma olan, gönüllü arama ve kurtarma ekibi ZAKA’nın yetkilileri, rehinelerin silah ve makineli tüfeklerden çıkan kurşunlar ile ölmüş olduklarını fakat kimin kurşununun tam olarak ölümü getirdiğini henüz bilmediklerini belirttiler. Rav Gavriel’in en uzun süre dayanmayı başaran rehine olduğu tahmin ediliyor. Kaşerut denetimi için bölgede bulunan Haham Leibish Teitelbaum ve Bentzion Kruman kütüphanede önlerinde Talmud kitapları açık olarak bulundu. Diğer iki bayan rehine Yocheved Orpaz ve İsrail’e olaydan beş gün sonra aliya yapmayı planlayan Meksikalı Norma Shvarzblat Rabinovich bir diğer odada telefon kabloları ile birbirlerine bağlanmış olarak bulundular. Norma Rabinovich, İsrail’de yaşayan 18 yaşındaki oğlunun yanına Pazar günü gönderilmek üzere İsrail Konsolosluğu’na başvurmuştu. Aliya yapmaya karar veren Rabinovich, taşınmadan önce Hindistan’ı gezmeyi planlamıştı. Gezisi talihsiz saldırı ile sona erdi.
Cenaze töreni İsrail’de
Pazartesi günü Mumbai’deki sinagogda yapılan anma töreninde, Yeni Delhi İsrail Büyükelçisi Mark Sofer, İsrail’in benzer saldırıların tekrarlanmasını engellemek için her şeyi yapacağını belirtti. ‘İsrail Devleti, İsrail vatandaşları ve Yahudilerin sadece Yahudi oldukları için katledilmesine seyirci kalmayacaktır’ sözlerini ekledi.
Törenden sonra, hayatını kaybeden Yahudiler, Büyükelçi ve özel bir delegasyonun uğurladığı askeri bir uçak ile İsrail’e getirildi.
Diğer taraftan, saldırılar başlamasından beri kendilerinden haber alınamayan iki İsraillinin sağ ve iyi oldukları belirtildi. İki İsrailli’nin terör saldırılar sırasında Hindistan’ın başka bir bölgesinde gezmekte oldukları anlaşıldı.
Mumbai teröristleri: İsraillileri bulup öldürmemiz söylendi
Saldırılardan sonra sağ ele geçirilen tek terörist, Filistinlilere yaptıkları karşılığında İsraillileri bulup intikam almalarının söylendiğini belirtti. 21 yaşındaki Amir Kasab, bu nedenle Habad Evi’ni hedef aldıklarını, saldırıların planlanması esnasında iki ‘meslektaşı’nın Malezyalı öğrenci kimliği ile Habad Evi’nde oda kiraladıklarını ve kaldıklarını belirtti. Kasab, sorgusu esnasında, kendilerine yardım eden yerel kişilerin isim ve bilgilerini de verdi.
Kasab’ın ifadesine göre Pakistan’da eğitim gören 24 teröristten Mumbai operasyonu için seçilmiş. Eski bir asker tarafından kara, deniz ve silah eğitimi alan teröristler Malezyalı öğrenci kimliğinde Mumbai’ye gelerek saldıracakları alanları gözlemlemişler. Pakistanlı terörist, ilk önce İngiliz ve Amerikalı turistleri öldürdükten sonra mümkün olduğunca çok rehin almayı, ardından da Tac Mahal Oteli’ni havaya uçurmayı planladıklarını belirtti. Polis, saldırıya uğrayan Tac Mahal Oteli’nde teröristler tarafından kullanılan cep telefonunu inceleyerek önemli kaynaklara uğraşmaya çalışıyor.
Hindistan yetkilileri yerel yardım alındığına dair de ipuçları olduğunu, kesin olmadığından bilgi veremediklerini belirtti.
Olmert: Mumbai saldırılarının hedefi Yahudiler
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Pazar günü yaptığı açıklamada, Hindistan’ın Mumbai saldırılarına tepkisiz kaldığına yönelik çıkan haberlere karşılık, ülkenin İsrail ile işbirliği içinde olduğunu belirtti.
Olmert’in İsrail’in önemli müttefiklerinden biri olan Hindistan ile aralarının açılmasını önlemek amacıyla açıklama yapma gereği duyduğu ifade edildi.
Meclisteki haftalık konuşmalarından birinde konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda Olmert, saldırıların hedefinin Yahudi merkezleri olduğundan şüphe duymadıklarını, krize yönelik Hindistan ile işbirliği içinde olduklarını belirtti.
Olmert ayrıca İsrail güçlerini Hindistan’a göndermek gibi bir planın olmadığını ifade ederek, “Bu vesileyle bizimle işbirliği içinde oldukları ve güncel gelişmelerden bizi haberdar ettikleri için Hindistan hükümetine teşekkür ederim” dedi.
Saldırıların ardından yayınladığı bildiride Olmert, “Yahudilere ve İsrail Devleti’ne duyulan nefret, bu tip saldırılara insanları teşvik etmeye devam ediyor” dedi.
Olmert, Mumbai saldırılarının ardından çekilen resimlerin “dehşet verici ve bir daha tekrarlanmaması için dua ettikleri bir olay” ifade etti.
İsrail Başbakanı ayrıca İsrail’in Hindistan yönetimiyle beraber çalıştıklarını ve gerekli bilgilerle ile özel yardımı kendilerine sağlayacaklarını söyledi.
İsrailli elçilik temsilcileri ve kurtarma görevlileri Çarşamba gecesi Hindistan’ın finans merkezinde başlayan saldırılarda altı Yahudi’nin hayatını kaybettiğini kaydetti.
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile Savunma Bakanı Ehud Barak Cumartesi akşamı yaralılara yardım etmesi ve ölenlerin kimliklerinin tespit edilmesi için İsrail Hava Güçleri’ni bölgeye yolladı.
Bu arada Livni Pazar akşamı saldırılarla ilgili, “Radikaller kendi haklarını almak yerine, başkalarınınkini çalıyorlar.” açıklamasını yaptı. Çek Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg ile görüşen Livni, teröristlerin özgür dünyayı temsil eden kişileri incitmek istediklerini ve bu kez Yahudileri hedef aldıklarını da söyledi. İsrail Dışişleri Bakanı dünyanın bu tehdide karşı birleşmesi gerektiğini de savundu.