Geçtiğimiz hafta yılbaşı tatili, ondan evvelki hafta da Noel haftası olduğu için piyasalar son iki haftadır oldukça düşük hacimli seyrediyor. 5 Ocak itibari ile piyasadaki hacimsiz yükselişin kalıcı olup olmadığı yönünde daha net bilgilere sahip olmaya başlayacağız. Bana göre 2009’un ilk çeyreği oldukça zorlu geçecek fakat bununla beraber alınacak yeni önlemler ile piyasaların 2009’un son çeyreğinde toparlanacağını düşünmek istiyorum.
2008 senesi hem piyasalar hem ülkeler açısından oldukça zor bir yıl oldu. Büyüme rakamları dünyanın her yerinde gerilerken, dünya borsaları son yılların en kötü performansını sergiledi. 2008’in ortalarında ülkeler dahil çoğu kişi ve kurumun sezinleyemediği büyük bir finansal kriz yaşadık. Bu çalkantı dünyanın en büyük ve köklü finansal kuruluşlarından biri olan Lehman Brothers’ın batışının ardından ise uzun soluklu bir güven bunalımı ve ardından büyük bir ekonomik krize dönüştü. Bu güvensizlik bankaların birbirine borç vermede kısıtlamalara gitmesine ve sonucunda reel sektördeki şirketlerin ve kişilerin borçlarını ödeyebilmek için yeterli krediyi bankalardan bulamamasına yol açtı ve ardından büyük bir istihdam kaybı yaşandı. ABD’de başlayan bu kriz bütün dünyaya kısa zamanda yayıldı ve hükümetlerin bir numaralı önceliği haline geldi. Ekonomideki büyümeyi tekrar hızlandırmak için bir dizi önlemler alan hükümetler birlik olarak krizi önlemeye çalışsalar da bazı hasarların kalıcı olduğu ABD’deki otomotiv devleri General Motors, Ford ve Chyrsler’ın likidite sıkıntısının ortaya çıkması ile daha da netleşti. ABD hükümetinin büyük bir çoğunluğu bu şirketleri kurtarmaya razı olmadı fakat Bush, Beyaz Saray’ı terk etmeden bu şirketleri batırma gibi bir risk almamak için bu şirketlere kurtarma fonundan kredi verdi. Böylece ekonomiyi düzeltme işini de bahsettiğim zorlu şartlar altında yeni Başkan Barack Obama’ya bırakmış oldu. Seçimlerde Demokrat Parti’nin adayı olan Obama ve ekibi ülkenin çok zor şartlar altında olduğunun farkında. Açıklanan paketler sonrasında büyük bir cari açık oluşacak olması, işsizliğin giderek artması ve harcamaların düşmesi sonucu Başkan Obama yılbaşından sonra yeni bir paket açıklayacağını belirtti. Bu son gelişmeler ile birlikte piyasalar biraz rahatlamış gözüküyor.
Geçtiğimiz haftalarda, eskisi kadar olumsuz olmadığımı piyasalarda toparlanma sinyalleri gördüğümü belirtmiştim. Son iki haftada düşük hacimli de olsa borsalarda yukarı yönlü hareketler izledik. İşte bu hareketlerin bilanço makyajı mı yoksa gerçekten olumsuzluğun azaldığına dair bir sinyal mi olduğunu anlayacağımız çok önemli bir ayın içine girdik. Umarım piyasalar aradığını bu ay Barack Obama ve yeni ekibi ile bulur çünkü bulmaz ve bir güven sarsıntısı daha yaşanırsa kriz tekrar alevlenebilir.
Kısaca Türkiye’nin 2009’daki durumu hakkında da bir iki şey söylemek istiyorum. Türkiye’de bu yılın önemli gelişmeleri sırasıyla, IMF ile yapılacak yeni bir anlaşma, ekonomik kriz için alınacak önlemler ve yerel seçimler olacak. İlk ikisinin çok yakın zamanda açıklanması ve yatırımcıları tatmin etmesi gerekiyor. Böylesine zor zamanlarda alınacak olumsuz bir haber yatırımcıları paniğe sevkedebilir. Seçimler arifesinde ekonomik krizin eşiğinde olduğumuzu ve Türkiye’nin son yıllarda büyümesinde etkili olan üç önemli sektörün, otomotiv, inşaat ve tekstil sektörlerinin, büyük zorluklar çektiğini unutmamak gerek. Bu hafta ülkemize gelmesi beklenen IMF heyeti ile yapılacak bir anlaşma, cari açığımızı fonlamada ve dengeli bir kur politikası izlememizde önemli rol oynayacaktır. Umarım haftaya yazacağım yazıya kadar piyasalarda yaşanan olumlu gelişmeler devam eder ve en azından hepimiz biraz rahatlarız. İyi haftalar.