Geçtiğimiz hafta piyasalar oldukça hareketliydi. ABD’de perakende satış ve endüstriyel üretim verileri beklenenden fazla bir düşüş sergileyerek piyasalardaki tedirginliğin artmasına sebep oldu. Bununla birlikte TCMB faizlerini beklenmedik bir şekilde 200 baz puan, Avrupa Merkez Bankası da 50 puan indirerek büyümedeki risklerin artarak devam ettiğini gözler önüne serdi.
Geçtiğimiz hafta başında piyasalar gelen ekonomik veriler ve Bank of America’nın Merrill Lynch’i aldıktan sonra zor durumda kaldığı haberleri ile oldukça olumsuzdu. Bununla beraber Nortel gibi bir telekomünikasyon şirketinin batması şu ana kadar riskli olduğunu düşünmediğimiz diğer şirketlerin kötü durumda olabileceğini gösterdi. Hafta sonuna doğru Obama’nın yeni kurtarma paketinin detaylarının açıklanması ve eski kurtarma paketinde kalan 350 milyar dolar’ın kullanılması için onay çıkması piyasaları mutlu eden gelişmelerdendi. Hafta sonunda Obama’nın üçüncü paketi açıklayacağı dedikodusu ile Pazartesi piyasaların olumlu seyretmesi muhtemel gözüküyor. Ayrıca tarih boyunca başkanlık törenlerinin olduğu günlerde piyasalar genelde olumlu hareket etmiş. Ancak yaşanabilecek bu olumluluğun altında herhangi bir sebep olmaz ise bu olumluluk kısa vadeli olacaktır. Finans sektöründe problemlerin tekrar alevlenmesi ile birlikte bu hafta da oldukça zorlu geçecek gibi gözüküyor. Bununla beraber Avrupa Merkez Bankası’nın faizlerini 50 baz puan indirdikten sonra daha fazla indirebileceğini belirtmesi Euro’nun gelişmiş para birimleri karşısında değer kaybetmesine sebep oldu. Bu hareketin bu hafta da devam etmesi olası gözüküyor. Son haftalarda karşımıza çıkan başka bir konu da ülkelerin kredi notunun indirilmeye başlaması. İspanya, Portekiz gibi Avrupa Bölgesi’nin önemli ekonomilerinin kredi notlarının düşme ihtimali ve son zamanlarda ABD Hükümeti’nin batmasına karşı yapılan sigorta fiyatlarının tarihi zirvelerine ulaşması beni tedirgin etmeye başladı. Bu konudaki gelişmeleri dikkatle takip etmekte yarar görüyorum.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faizlerini süpriz bir şekilde 200 baz puan indirdi. Piyasayı hareketlendirmek için yaptığı bu hareketin kurlar üzerinde baskı oluşturabileceği kanaatindeyim. Ancak piyasanın düzelmesi durumunda uzun vadede TCMB doğru adım atmış olarak algılanacaktır. Bu aralar yaşayacağımız problem, portfoyünü TL olarak oluşturmuş oyuncuların daha güvenli para birimlerine geçiş yapma riski. Böylesine zor dönemlerde Türkiye’de yapılan faiz indirimi ile birlikte ülkenin risk priminin düşürülmesi sonucu olumsuzluk devam ederse Türkiye kötü etkilenecektir. Son iki aydır belirttiğim gibi faiz indirimlerinin dışında Türkiye’de piyasaların rahatlaması için IMF anlaşması oldukça önemli. Başbakan Tayyip Erdoğan IMF ile anlaşmada son noktaya gelindiğini geçtiğimiz günlerde belirtti. Yatırımcılar anlaşmanın Şubat ayı içerisinde sonuçlanmasını bekliyor. Bu beklentinin gerçekleşmemesi hem kredi notumuz hem de ülkenin güvenilirliğini zedeler. Bu konuda süpriz yaşanmamasını umut ediyorum.
Geçtiğimiz haftanın önemli bir hafta olacağını bir önceki yazımda belirtmiştim. Tam olumsuzluğun bir süre daha devam edebileceğini düşündüğüm zaman Obama’nın yeni paketine göz attım. Piyasanın oldukça olumlu karşıladığı paket gerçekten kapsamlı ve piyasayı orta vadede düzeltmeye yardımcı olabilir. Ancak bu piyasayı bir seneden fazladır etkileyen beklenmedik gelişmeler oldu. Dolayısıyla piyasaların olumlu olmaya başlayacağına inansanız bile diğer gelişmeleri yakından takip etmeniz gerekiyor. Bilançoların ve 2009 planlarının açıklanmaya başladığı bu dönemde şirketler hakkında haberlere dikkat edilmeli. İyi haftalar.