Geçtiğimiz günlerde Piskopos Richard Williamson’un İkinci Dünya Savaşı’nda altı milyon Yahudi’nin öldürüldüğünü kamuoyu önünde inkâr etmesi büyük tartışmalara yol açtı
Yad Vaşem Holokost Müzesi’nden yapılan açıklamada; “Piskoposun mevkisinin geri verilmesi Kilise’nin iç meselesidir. Fakat Kilise’de bu statüye ulaşmış bir din adamının Holokost’u inkar etmesi kabul göremez. Holokost’un inkarı, sadece hayatta kalanlara veya kurbanların anılarına hakaret değildir. Aynı zamanda Yahudilerin yaşamını kurtarmak için kendi yaşamlarını tehlikeye atan Uluslararası Dürüstler’e hakaret ve ‘Gerçeğe’ yönelik bir saldırıdır” dendi.
Piskopos Richard Williamson’un görüşlerinin Katolik Kilisesi’nin görüşlerini yansıtmadığına değinen Yad Vaşem, Kilise’nin Piskopos’un yorumlarını eleştireceğinin umut edildiğini ifade etti.
Simon Wiesenthal Merkezi’nden yapılan açıklamada; Papa’nın bu kişinin aforoz kararını kaldırmasının dünyanın en büyük cinayetini inkar edenlere cesaret vereceği belirtildi. Papa, Fransız Başpiskopos Marcel Lefebvre’in yolundan giden ve yirmi yıllık bir hizipleşmeye yol açan Piskopos Williamson ile diğer üç piskoposun afarozunu1998 yılında yayınladığı özel bir kararla iptal etmişti.
Geçtiğimiz günlerde İsveç SVT televizyonuna bir söyleşi veren Piskopos Richard Williamson, gaz odalarının varlığını inkar ederek dikkatleri üzerinde toplamıştı. Piskoposun, “Gaz odalarının olmadığına inanıyorum. Bence 200 bin ile 300 bin arası Yahudi Nazi toplama kamplarında yaşamını yitirdi, fakat hiçbir Yahudi gaz odalarında ölmedi. Hepsi yalandı, yalanlar, yalanlar” şeklinde konuşması Vatikan ile Yahudi dünyasının ilişkilerini gerdi. Vatikan – İsrail ilişkileri, Vatikan’ın, Holokost döneminde Yahudilerin öldürülmesine lakayt kalan Papa XII. Pius’a azizlik mertebesini verme kararı ile geçtiğimiz yıl oldukça gerilmişti.