Başbakan adaylarının sanal münazarası

İsrail’in üç başbakan adayı, Cumartesi akşamı Kanal 2 stüdyosunda internet üzerinden kendilerine yöneltilen soruları yanıtladı

Dünya
4 Şubat 2009 Çarşamba

Seçim kampanyaları çerçevesinde İsrail’in üç başbakan adayı, Cumartesi akşamı İsrail televizyonu Kanal 2’nin stüdyosunda halkın internet üzerinden kendilerine sorduğu soruları yanıtladı. Likud lideri Binyamin Netanyahu, kendisinin önderliğinde daha fazla geri çekilmenin yaşanmayacağını söylerken, İşçi Partisi lideri Ehud Barak Gazze operasyonu sonrasında esir asker Gilad Şalit’in serbest bırakılması ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Kadima lideri Tzipi Livni ise Gush Katif’ten tahliye edilen kişilerin yeterince ciddiye alınmadığını ve bu durumu düzelteceğini açıkladı.

Netanahu, Batı Şeria’daki yasal olmayan ileri karakolların kaldırılması hakkında sorulan soruya şu cevabı verdi: “Hukukla yönetilen bir ülkede yaşıyoruz ve bu hukuka saygı gösterilmeli. Güvenlik kurumları ve yerleşimciler arasında sağlanacak bir anlaşma ile ileri karakol mevkilerinin kaldırılmasını destekliyorum. Bu, çatışmadan daha iyi ve daha doğru bir yaklaşım olur.” 2005’te oy vermesine rağmen neden şimdi Gazze’den geri çekilmeye karşı olduğuna ise, geri çekilmeden hemen önce ve bu sebeple hükümetten çekildiğini ve bundan sonra hiçbir geri çekilmeye önderlik etmeyeceğini vurguladı.

İsrailli Araplara nasıl davranacağına dair soruları, İsrail Devleti’ne saldıranların artık daha sert cezalandırılacağı, sorumluluklar olmadan hakların da olmayacağı şeklinde yanıtladı. Netanyahu ayrıca İsrail kültürünün gelişmesine daha çok kaynak aktarılacağını, tüm Siyonist partilerin tek çatıda toplanacağını ve seçilirse ilk işinin Aşkelon ve Beerşeva eteklerindeki İranlı terör yuvalarını yok etmek olacağını vurguladı.

İkinci olarak sözü alan Ehud Barak, Gazze Operasyonu’nun ardından esir asker Şalit’in eve döndürülmesi için ihtimallerin daha yüksek olduğunu söyledi. Bir an için bile Gilad’ın unutulmadığını söyleyen Barak, bu misyonun tamamlanması için uğraşacaklarını belirtti.

İsrael Beitenu Partisi ile aynı masaya oturup oturmayacağına dair soruya cevap vermekten kaçınan Barak, İsrail’in eşit vatandaşları olan İsrailli Arapların çoğunluğu ile ülkeye zarar vermeye çalışan bir azınlık arasında net bir ayrım yapmak gerektiğini ve muhatap olunması gerekenlerin bu azınlık olduğunu vurguladı. “Lieberman ve bütün ideolojisi bizim doğru olduğuna inandıklarımıza karşı çıkıyor. Liderliğin görevi umut ve çözüm getirmektir, hâlbuki Lieberman korkuyu kullanıyor. Bizim önderlik edeceğimiz bir hükümet, Lieberman olmadan da sorunlarla başa çıkacak kadar güçlü olacaktır,” diye ekledi.

Hamas’ın büyük bir vurgun aldığını ancak yeniden denemeye kalkarlarsa ciddi bir darbeyle karşılaşacaklarını da belirten Barak, güney bölgelere ve Sderot’a huzur getirme meselesini diğer tüm partilerden daha iyi halledebileceklerini düşündüğünü söyledi.

Son olarak söz olan Kadima lideri Tzipi Livni ise en zor sorularla karşılaştı. Gazze’nin boşaltılmasının ardından üç senedir hayatları normale dönemeyen kişilere yardım edeceğini söyleyen Livni, “Bu bir hata değildi. İnsanları evlerinden ayırmak üzere zor bir karar verdim, zor ama doğruydu. Gazze’de bir operasyon yürütmek zorunda olduğumuzda bölgede hala İsrailli siviller yaşıyor olsaydı neler olacağını hayal edebiliyor musunuz?” dedi. Hükümetin verdiği sözleri tutmadığını, o ise kendisini bu kişilerin hayatlarını yeniden kurmalarına adayacağını belirtti.