Haydarpaşa Hemdat Israel Sinagogu’nda, her yıl geleneksel olarak kutlanan Tu Bişvat Bayramı, bu yıl da 8 Şubat Pazar günü Hahambaşı Rav İsak Haleva ve Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya’nın katılımı ile kutlandı
Haydarpaşa Sinagogu’nda görkemli kutlama
Fotoğraf: Rubi ASAİsrail’in İstanbul Başkonsolosu Mordehai Amihai, cemaat idarecileri, cemaat kurum, kuruluş ve dernek başkanlarının da hazır bulundukları kutlama, kalabalık bir yahid topluluğunun katılımı ile gerçekleşti.
Kadıköy Yönetim Kurulu ve Caddebostan Talmud Tora’nin katkılarıyla ile hazırlanan kutlama, Caddebostan Talmud Tora Gençlik Korosu’nun, Hahambaşı’yı ‘Baruh Aba’ (Hoş geldin) şarkısıyla karşılamaları ile başladı.
Kadıköy Hemdat Israel Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mordo Kumrulukuş yaptığı konuşmada doğanın yeniden uyanışını müjdeleyen Tu -Bişvat Bayramı’nda, hep birlikte tarihi Hemdat İsrael Sinagogu’nda bir araya gelerek sevgi çemberinin genişletildiğini, çocuklara, birbirlerine tutunmalarını öğreterek de sevgi ve barış tohumları ekebileceğini vurguladı.
Talmud Tora gençlerinin, günün anlam ve önemi ile özdeşlesen Teillim’in bazı parçalarını okumalarının ardından, Caddebostan Talmud Tora Başkanı İzak Babat’in konuşması yer aldı. Babat, konuşmasında doğanın ayrılmaz bir parçası olan ağaçların insan yaşamında örnek teşkil edebileceğine değindi. İnsanların da ağaçlar gibi, zaman içerisinde gelişip olgunlaştıklarını, çocuklarında da tıpkı ağaçlar gibi iyi yetiştirdiklerinde, hayata atıldıkları zaman sağlam köklerle dimdik ayakta kalabileceklerini ve güzel meyveler verebileceklerini belirtti. Ayrıca, Talmud Tora’nın, genç ailelere yönelik yeni projesini açıkladı.
Talmud Tora çocuklarının hazırladıkları skeçte, bir ağacın çocuklara verdiği öğütler yansıtıldı. Ağaç, çocuklara insanların ağaçlar gibi köklü olmaları ve yerinden kopmamaları için, geleneklerine sıkıca tutunmaları gerektiğini öğütlüyordu. Rav Yeuda Leon Adoni konuşmasına, her yıl olduğu gibi, bu yıl da bu sinagogda, geleneksel Tu Bişvat Bayramı’nı kutlamanın coşkusunu yaşadığını dile getirerek başladı. “Tanrı halkımıza, ‘Kenaan topraklarına geldiğinizde, her türlü meyveyi ekeceksiniz ve hiçbir ağacı kesmeyeceksiniz’ dedi. Zira bir ağacı kesmek, bir insanı öldürmek gibidir. Ağaçlar bir pedagog gibi bize çocuklarımızı nasıl büyüteceğimizi öğretir. Kökleri sağlam olan ağaçların kasırgalarda yıkılmadıkları gibi, inancı sağlam olan ve manevi değerlere bağlı insanların da her türlü zorluğa göğüs gerebilirler” örneğini verdi. Rav Adoni ayrıca, kuvvetli ve güçlü insanın kendini kontrol edebildiğini, tıpkı meyveleri yerken kabuklarını attığımız gibi, iyi yetişen insanin da kötü huylarından arınabileceğini ve iyi huylarının da yaşlanıncaya kadar devam edeceğini belirtti.
İzzet Bana yönetimindeki Estreyikas d’Estambol Korosu şarkılar seslendirdi. Bu yıl Festi Ladino’da ikinci seçilen şarkı olan ‘Kelo Bueno de Savor’ şarkısını da seslendiren koro, büyük alkış aldı.
Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya, konuşmasına herkesin bayramını kutlayarak başladı. Bu yıl çatısı onarılan bu güzel sinagogda sıkıntılı geçen bir donemin ardından bir araya gelindiğini, ve önümüzdeki dönemin daha neşeli ve huzurlu geçmesini dilediğini söyledi. İzzet Bana’ya küçük çocuklara Judeo-Espanyol lisanını aktarmaya çalıştığı için teşekkür ettikten sonra, ekonomik zorlukların gençlerin üniversite eğitimlerini engellememesi gerektiğini ve bu konuda cemaatimizin imkanlar yaratmak için elinden gelen çabayı harcadığını belirtti. Ovadya, ayrıca, Talmud Tora’nın toplumun bütün çocuklarına ulaşmak için çaba harcadığını ve bu çalışmalarının meyvelerini almalarını dilediğini ekledi.
Maftirim Korosu’nun, İbranice ve Judeo-Espanyol lisanında seslendirdikleri ilahi dualarının ardından, Hahambaşı Rav İsak Haleva, bir Beraha ile Tanrı’ya şükrederek, konuşmasına başladı. Her bayramın bir mesajı olduğu gibi, Tu Bişvat Bayramı’nda da doğa ile bütünleştiğimizi, hava şartları uygun olmasa dahi, bu bayramın bize baharı müjdelediğini belirtti. Hahambaşı Rav Haleva, ağaçların yapraklarının gücünü köklerinden aldığı için, kökleri kuvvetli olan ağaçların, en üstteki yapraklarının da, en alttaki yapraklar kadar aynı canlılıkta kaldığını söyledi. Tıpkı ağaçlar gibi, insanların da enerji kaynağı kökleri olduğu için, insanların köklerine bağlı kalmasının önemini vurguladı. Ayrıca, Tanrı’ya bağlılığımızın sadece somut olmaması gerektiğini, görevlerimizi yerine getirerek, bağlılığımızı kanıtladığımızı ve sinagoga gelmenin dini anlamı olduğu gibi, burada bir araya gelerek elde ettiğimiz birliktelikle ve Tanrı’dan aldığımız kuvvetle, iki bin yıl boyunca karşılaştığımız tüm zorluklarla mücadele edebildiğimizi ve bu azimle etmeye de devam edeceğimizi belirtti. Ekonominin düzeldiği, mutluluğun, huzurun ve barışın hüküm sürdüğü iyi günlerin yakın olması dilekleri ile konuşmasına son verdi.
Sinagogun görkemli Ehal Akodeş’inin açılması ve hep birlikte Anoten duasının okunmasının ardından, bahçede hahambaşının, cemaat başkanının, değerli din adamlarının ve cemaat mensuplarının iştiraki ile fidan dikimi yapıldı. Konuklara, içinde tüm mevsim yemişlerinin bulunduğu ufak birer sepet dağıtılması ve her yıl böyle anlamlı törenlerin yapılması dilekleri ile bu yılki kutlamalar sona erdi.