Kimi zaman çatışarak, kimi zaman uzlaşarak birlikte yaşamaya çalışırlarken yalnız değildirler. Çevrelerinde dostları ve kapılarında bekleyen aşkları vardır. Peki, geçmişin izlerini silecek gücü bulabilecekler midir?... Dostlarım Aşklarım romanında, iki dostun hayatlarına yön verişleri anlatılıyor. Belki de tanıdık geliyor bize, içimizden birilerinin yaşadığı şeylermiş gibi...
Neresinden tutsak elimizde kalacak gibidir pişmanlıklarımız ve bunun üzerine birde tatsız tecrübelerimiz eklendi mi, işte o zaman kamburumuz iyice artmış demektir, yıllar alıp başını gitmiş demektir, belki de yaşlanmamışızdır, erken yaşanan pişmanlıklar erken kendine getirişleri,uyanışları da getirmiştir yanında, önemli olanın ve dost ağızlarda her defasında ıslatılan, klişeleşen vurgu ise, pişmanlıklardan ders alınmasının gerekliliğinin vurgulanışıdır. Bu ders alma kesinlikle yeni biri olma yolunda büyük bir adım olarak hayat tarihimize geçecektir; zordur tabi tarihe geçecek bir olaya imza atmak, zordur pişmanlıklardan ders çıkarmak hiç de göründüğü kadar kolay değildir, hele bir de beyniyle düşünüp yüreğiyle karar verenler, “denedin yenildin, yine dene yine yenil, daha güzel yenil” cilerdir. İnsafsız bir yüreğe teslim olmuştur beynimiz ve ufukta pişmanlık gözükmektedir.
Marc Levy’nin Dostlarım ve Aşklarım adlı romanındaki karakterlerden, Mathias da pişmanlıklarını bir kenara bırakıp yılların eskitemediği bir dostuna, Antoine’nin yanına, yeni bir hayat için Paris’ten İngiltere’ye yola çıkar. Antoine ile Mathias aynı kaderi paylaşan fakat zıt karakterde iki insandır. İkisinin de evliliği uzun sürmemiştir ve ikisi de aynı yaşta birer çocuğa sahiptir. Mathias, kızının hasretine dayanamayıp İngiltereye gelişi bir şeylerin değişmesi gerekliliğini hissettirmişir kendisine. Mathias’ın da İngiltere’de yaşayacak olması aynı kaderi paylaştığı Antoine’nin de hayata karşı daha dik ve zorluklara daha iyi bir şekilde göğüs gererek durmasını sağlayacaktır. Mathias, Antoine’nin hemen karşı komşusu olarak yeni hayatına ilk adımı atar ikinci adım bir iş bulmaktır ve ardından Bay John’nun kitapçı dükkanını çalıştırmaya başlar. Yeni hayata uyum çabaları ve bunun için atılan adımlar Mathias için tam yerindedir. Gel zaman git zaman Yvonne’nın işlettiği mütevazi kafede yapılan hoş muhabbetler, bir çiçek kadar güzel olan Sophie’nin de, Mathias’ın hayatına girişi ile dostluklarda hayata karşı bu mücadelede yerini almıştır artık. Mathias ile Antonie nin aradaki duvarı yıkarak evlerini birleştirmeleri iki dostun hayata tutunurken birbirlerinden güç aldıklarını göstermektedir. İngiltere’deki küçük Fransız mahallesinde herşey yolunda gitmektedir, dostluklar yeni dostluklarla perçinlenmiştir, taa ki aşk bu iki dostun kapısını çalana dek…
belki de yaşlanmamışızdır, erken yaşanan pişmanlıklar erken kendine getirişleri,uyanışları da getirmiştir yanında, önemli olanın ve dost ağızlarda her defasında ıslatılan, klişeleşen vurgu ise, pişmanlıklardan ders alınmasının gerekliliğinin vurgulanışıdır.
Marc Levy’nin yarattığı karakterlere kulak misafiri oluyor; Dostlarım Aşklarım romanında iki dostun başından geçenlere tanık oluyoruz, hayatlarına yön verişleri belki de tanıdık geliyor bize, içimizden birilerinin yaşadığı şeylermiş gibi tanıdık… Göz kırpıyor bize bu iki dostun romanda anlatılan hayatı ve bize bir kez daha öğretiyor dostlukların, “*aşksız yaşanan günlerin son sığınağı” olduğunu…
*Selim İleri (Dostlukların Son Günü adlı öyküsünden alıntıdır)