En iyi ‘Batman’ filmi

“Kötülük üzerine bir güzelleme” olarak özetlenebilecek senaryosuyla Kara Şövalye, bir aksiyon filminden beklenmeyecek kadar fazla entellektüel, fazla iddialı ve fazla karışık. Yönetmen Christopher Nolan’ın, kardeşi Jonathan ile yazdığı bu senaryo, içerdiği felsefi temalar ve diyaloglarla şaşırtıyor. Her şeyiyle kötülük timsali Joker’in rolü, dizinin esas kahramanı Batman ile aynı seviyeye getirilmiş.

Viktor APALAÇİ
6 Ağustos 2008 Çarşamba

6. Batman filmi “Kara Şövalye”nin iddialı bir senaryosu, gözalıcı bir görselliği ve mükemmel bir oyuncu kadrosu var

Bu rolde Heath Ledger harikalar yaratıyor. Oscar kazanabilirse, öldükten sonra Oscar alan 2. oyuncu olacak.

Sondan başa doğru; tersten anlattığı “Akıl Defteri / Momento” (2000) başyapıtı ve başarılı “İnsomnia”sı (2003) ile sevdiğimiz, küçük bütçeli filmlerin “entel yönetmeni” Christopher Nolan, “Kara Şövalye / The Dark Night” ile, yılın  en iddialı üstün yapımlarından biriyle karşımıza çıkıyor.

Sinema tarihinin, ilk haftasıyla en çok hasılat toplayan filmi sıfatıyla “Kara Şövalye” yaz aylarının gişe şampiyonluğuna adaylığını koydu.

1989’dan bu yana, altıncı filmle, “Batman” serisi, çizgi romandan sinemaya uyarlanan en akılda kalıcı dizi. Tim Burton’un tatminkar ilk iki filminden sonra, Joel Schumacher’in iki filmi fiyaskoyla neticelenmiş, Christopher Nolan’ın, üç yıl önce yaptığı “Batman Başlıyor  / Batman Begins” diziye eski itibarını kazandırmıştı. Bob Kane fırçasından doğma, klasik bir “iyilerle kötülerin savaşını” anlatan Batman’ların, şüphesiz ki en görkemlisi olan “Kara Şövalye” iddialı senaryosu, gözalıcı görselliği, mükemmel oyuncu kadrosuyla dikkati çekiyor.

Christopher Nolan, kardeşi Jonathan ile birlikte yazdıkları senaryo, içerdiği felsefi temalar ve diyaloglarla fazla ağdalı ve iddialı.

“Kötülük üzerine bir güzelleme” olarak özetlenebilecek bu senaryo, bir aksiyon filminden beklenmeyecek kadar fazla entellektüel, fazla iddialı, fazla karmaşık. Çok uzun olduğu, çok karışık olduğu, filmi izlenmesini yorucu kıldığını da söylemek mümkün.

ÇİFT KİŞİLİKLİ YARASA ADAM

Milyoner anne – babasının gözünün önünde katledilmesinin yarattığı travma ile, yarasa kostümünü giyerek kişilik değiştiren, kötülüklere karşı savaş açan sanayici Bruce Wayne, tüm suçluların korkulu rüyası, güçsüzlerin koruyucusudur. Suçla, yozlaşmayla savaşan bu çift kişilikli karakter, Gotham City’de kötülerin içine korku salarak adaleti sağlamaktadır.

“Kara Şövalye”nin bir özelliği, Batman’ın Gotham şehri insanları gözünde eski itibarını kaybettiği, şehirdeki polis ölümlerine sebebiyet veren bir hain gözüyle bakıldığı, prestiji sarsılmış bir durumda gösterilmesi.

İkinci özelliği ise, Batman’ın itibarını düşürmeyi kendine misyon edinmiş, şehir sakinlerini eylemleriyle dehşete boğmuş “suç dehası” Joker’i başrole taşıması.

Şüphesiz ki, senarist Nolan Kardeşler’in tercihi ile, mafya ile işbirliği yapan, ortalığı kan gölüne ve dehşete boğan Joker’in rolü, arttırılıp, resimli roman dizisinin esas kahramanı Batman’la aynı seviyeye getirilmiş. Hem İtalyan kökenlerin, hem siyahların oluşturduğu mafyalardan sonra, Uzakdoğuluların mafyasıyla da çalışan Joker için para önemli değildir. Suç dünyasının azılı katillerinin dehşet içinde açılan gözlerinin önünde devasa bir banknot yığınını keyifle ateşe verir.

SUÇ DEHASI JOKER

Joker’in tek hedefi Batman’ın kişiliğinin, adalet anlayışının halkın gözünde tartışılmasını sağlamak, Yarasa Adam’ın itibarını halkın gözünde sıfırlamak.

“Kara Şövalye”, Joker’in (Heath Ledger) planladığı müthiş bir soygun sekansıyla, tabanca gibi bir giriş yapıyor. Batman (Christian Bale), polis şefi Teğmen Jim Gordon (Gary Oldman) ve yeni Bölge Savcısı Harvey Dent (Aaron Ekhart)ın yardımıyla, sokakları sarmış olan suç örgütlerinden temizlemeye çalışmaktadır.

Suçlular savaşında birbirlerine destek veren Batman ile Dent, aşk yolunda birbirlerinin rakibidir. Dent, Batman’ın eski sevgilisi Rachel (Meggie Gyllenhaal) ile büyük bir aşk yaşamaktadır. Bilgece öğütler veren, sadık ve bulunmaz uşak Alfred (Michael Caine), deneyimli emniyetçi Lucius Fox (Morgan Freeman) suç dünyasına karşı yapılan savaşta yer alırken, karanlıklar prensi (Eric Roberts) Joker’e hizmet etmektedir. Akıl almaz eylemleriyle, ortalığı kan gölü ve dehşete boğan Joker, şeytani zekasıyla Batman’ı kahramanlıktan uzaklaştıracak kanun dışı işleri yapmaya zorlar.  2,5 saatlik süresiyle, bu bol entrikalı, sürprizli, çetrefilli, biraz da yorucu film, tempolu anlatımı yanında, etkileyici sahneleriyle öne çıkıyor. Yüksek bir görsel düzey içeren araba takibi ve kovalama sahneleri, çizgi romanın fantastik alemine bizleri keyifli bir yolculuğa götürüyor.

Batman’ın arabası Batmobil’in içinden, bu filmde Batpod adı verilen müthiş bir motosiklet çıkıyor. Filmde Batman, bu teknoloji harikası oyuncağıyla, Joker’in 16 metrelik dev tırını durdurmaya çalışıyor. Spor otomobil çevikliğinde, zırhlı tank gücüne sahip Batmobil ile Batman, kaos ve anarşi peşindeki Joker’i kovalamaya çalışıyor.

Her şeyiyle kötülük timsali Joker rolünde, bu yıl intihar eden aktör Heath Ledger harikalar yaratıyor. Aynı rolü oynayan Jack Nicholson’u gölgede bırakan performansıyla Ledger, Oscar kazanabilirse, Network ile aynı ödüle kavuşan Peter Finch’ten sonra, öldükten sonra Oscar alan ikinci oyuncu olacak.