Holokost sürecinde Avrupa’da binlerce irili ufaklı Yahudi cemaati yok edildi. Bu yok edilişin içinde o zamanın değeriyle 12 milyar dolar tutarında maddi kayıptan çok azı geriye dönebildi. En büyük kayıp ise, özellikle Doğu Avrupa’da Aşkenaz ve güney Avrupa’da Selanik Sefaradi kültürünün acımasızca ezilişidir…
Burada, hem dini, hem de din dışı vücuda getirilen tüm eserlerin ve yazıların, kitapların tahribatından, İbranice, Yidiş ve Ladino dilini kullanan insanların büyük bölümünün katledilişine değin uzanan geniş bir yelpazeden söz ediyoruz. Yüzyıllar boyunca ilmek ilmek işlenen paha biçilmez Yahudi kültürünün yok edilişinden, tuzla buz oluşundan söz ediyoruz. Kamplarda öldürülen, bundan ayrı olarak sokaklarda bağımsız olarak katledilen, işyerlerinde vurulan, esrarengiz bir biçimde ortadan yok edilenlerle birlikte 6 milyonu insan... Ve kaybolan veya minimize edilen 2500 Yahudi cemaati…
En önemli Sefarad Cemaatlerinden biri olan Yunanistan’da, Holokost döneminde Selanik Yahudileri çok büyük bir yıkıma uğradılar. Almanlar 9 Nisan 1941’de Selanik’e girdiler. İki gün sonra günlük ve yalnız Ladino dilinde basılan "Messagero" gazetesi kapatıldı. Tüm Yahudilerin radyoları ellerinden alındı. Çalışma kamplarına gönderilmelerine karar verildi. Gitmemeleri halinde ise o dönemde 40.000 Amerikan Altın Dolarına tekabül eden 2,5 milyar Drahmi vermeye mecbur kılındılar. Daha sonra ilerleyen aylarda Yahudilerin işyerlerine, evlerine ve malvarlıklarına el konurken, öte yandan onları yerlerinden etme ve başka yerlere göçe zorlamalar başladı. Aralık 1942 yılında, geçmişi 15. yüzyıla dayanan ve içinde 50.000 mezar taşı bulunan eski Yahudi Mezarlığı istimlak edildi. Bu istimlak hareketleri giderek tüm şehre yayıldı. Alman işgalinden çok kısa bir süre sonra, Yahudilere ait kütüphane ve sinagoglara el konuldu, içlerinde bulunan tüm değerli kitaplar ve objeler paketlenerek Frankfurt’a gönderildi. Burada çok amaçlı görev yapan bir Yahudi ve Antisemitik araştırmalar merkezine teslim edildi. 1943 yılında Dieter Wisliceny ve Alois Brunner başkanlığında bir komisyon Selanik’e gelerek, buradaki Yahudiler üzerinde uygulanacak ırkçılık işlemlerine başladılar. Yeni konumlar hazırlandı. İki gün sonra, Avrupa’da Nazi işgali altında bulunan tüm ülkelerde Yahudilere uygulanan kanunlar, burada da tatbik edilmeye başlandı. Tüm Yahudiler üzerinde sarı Magen David bulunan pazubandı takmaya mecbur edildiler. Aynı işareti dükkanlarının ve işyerlerinin kapılarına koyma mecburiyeti kondu. Gece karanlık bastığında Yahudilere sokağa çıkma yasağı kondu. Hiçbir Yahudi’nin telefon kullanmasına ve tramvaya binmesine izin verilmedi. Sürekli olarak yapılan kontrol ve baskılarla Yahudilerin bu kanunlara uyup uymadıkları sürekli kontrol altına alındı.
Bir süre sonra bir adım daha gidilerek, Yahudilerin tümü onlar için ayrılmış gettolara kapatılmaya başlandı, böylece orada yaşayanların durumları sürekli gözaltına alınmış oldu. 14 Mart 1943 günü sabahı, dindaşlarını gettodaki sinagogda toplayan Rabbi Koretz Polonya’ya gönderileceklerini onlara iletti. Onun anlattıklarına göre Yahudiler orada, kendi soydaşları arasında yeni evlere yerleştirileceklerdi. Hatta bu yolculuk için, harcamak üzere onlara Polonya para banknotları bile sağlandı. Daha sonra plan uygulamaya kondu ve sonuç olarak Selanik’te yaşayan tüm Yahudiler grup grup Auschwitz – Birkenau kampına gönderildiler. Yahudi nüfusunun % 95’ini oluşturan 43.850 Selanik Yahudisi birkaç ay içinde yaşadıkları yerlerden sökülüp atılmışlardı...
Ekim 1944’te Selanik Yunan ve Müttefik ordusu tarafından ele geçirildi. Savaştan sonra 2000 Yahudi Selanik şehrine yerleştirildi. Yahudilerin nüfusu 1964 ve 1971 yılında İsrail’e ve diğer ülkelere yapılan göçlerde 1500 kişi civarına düştü. Selanik’te organize edilen yeni bir Yahudi cemaati oluştu. Sadece iki sinagog kullanılır hale getirebildi. Bu cemaat, merkezi Atina’da bulunan "Yunanistan’da Bulunan Yahudi Cemaatleri Merkezi’ne" bağlandı.
1997’de Selanik’te 1.000 Yahudi yaşarken, küçük bir Yahudi okulu cemaate hizmet için öğretime açıldı. Günümüzde bu yaşam aynı şekilde devam etmekte. 2000 yılında bir grup Yahudi, 2.4 milyar dolar değerindeki cemaat hazinesinin ve mallarının tekrar elde edilmesi için incelemelere başladılar…