Devarim peraşalarının tamamına yakın bir kısmında Moşe Rabenu çok etkili bazen çok sert bir tavırla bizleri uyarır. Çünkü Ekev peraşasında da belirtildiği gibi atalarımız ilk zamanlardan beri yolunda gitmeyen birşey olduğunda isyanlar olmayı adet edinmişlerdir.
Daha Tora’yı alalı henüz kırk gün olmuşken altın buzağı olayını yaşamaları bunu gösterir. Ancak Moşe Rabenu’nun büyüklüğü ve Tefilası’nın gücü ile Tanrı affedici özelliğini ortaya koymuş ve yaptığımız günahlardan ötürü bizleri affetmiştir.
Bu haftaki peraşada Moşe Rabenu her zaman olduğu gibi iki seçeneği ortaya koyar. Eğer Tanrı yolunda ilerlenirse her zaman başta olacağımızı ifade eder. Tiye leroş velo lezanav ifadesi kullanılarak bu görüş perçinlenir.
Ancak bir de karşı seçenek vardır ki o da hiç olmasını istemediğimiz bize karşı olanların leroş bizlerin lezanav olma durumudur. Bu durum tarihte birkaç kez karşımıza çıkmıştır. Hepsinin temeline indiğimiz zaman genellikle tutulmayan sözler, girilen yanlış yollar, birbirimize karşı duyulan sebepsiz nefret gibi konular ortaya çıkmaktadır.
Nedense atalarımızın yaptığı bu hatalardan bugün bile ders almamakta ısrar etmekteyiz. Özellikle birbirimize karşı nedense anlamakta çok zorlandığım sebepsiz çekememezlik bizlerin daha da arkalara itilmemize neden olmamakta mıdır? Halbuki her zaman ifade etmeyi ihmal etmediğimiz şey birlik ve beraberlik içinde bulunduğumuz zamanlarda bize karşı olanların veya bize zarar vermek isteyenlerin başarılı olamayacakları açıktır. Çünkü Tanrı bizlere cesaret olarak Tora’yı vermiş ve bizleri her zaman barışta kutsayacağını ifade etmiştir.
“Ad... oz leamo yiten, Ad... yevareh et amo başalom.”