Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto’nun hayat deneyimlerini aktardığı “Anlatmasam Olmazdı, Geniş Toplumda Yahudi Olmak ” kitabının imza günü Sofa Otel’de gerçekleşti. 21 Eylül Pazar günü yapılan imza töreni büyük ilgi gördü
Şalom Gazetesi’nin düzenlediği bir etkinlikte Bensiyon Pinto anlatıları derleyen Ulus Özel Musevi Lisesi Türkçe- Edebiyat Bölüm Başkanı Tülay Gürler ile birlikte kitabını imzaladı. Doğan Kitap tarafından yayınlanan ilk baskısı kısa sürede tükenen “Anlatmasam Olmazdı” görsel ve yazılı basında ses getirdi. Kitabını imzalatmak isteyenlerin yanı sıra her kesimden birçok insan Pinto ile bu güzel gününü paylaşmak üzere hazır bulundular. Başta Pinto ailesi olmak üzere Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya, Aşkenaz Cemaati Başkanı Binyamin Poluman’ın yanı sıra iş ve sanat dünyasının tanımış simaları güne katılanlar arasındaydı.
Kitaplarını Bensiyon Pinto ve Tülay Gürler’e imzalatmak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Bekleyiş sırasında yoğunluk yaşanırken günü takdim eden Şalom Gazetesi Başyazarı İvo Molinas: “Bensiyon Pinto kitabının bir bölümünde şöyle diyor, ‘insanı insan yapan dili dini ırkı değil ama aklı ve yüreğidir’. Gerçekten de Pinto 72 yıllık hayatı boyunca insanlığın bu yönünü ispatlamak için çalıştı. İnsanlığı dil,din, ırk olarak görenlere karşı, o şekilde görmemeleri için uğraştı.
Bu yolda çok problemlerle karşılaştı. Özellikle gençlik yıllarında çeşitli ayrımcılık ve ırkçılık söylem ve davranışlarına maruz kaldı. Kişilerin bu şekilde davranmamalarına karşı çok çalıştı, yol göstermeye çalıştı. Kendisine iletişim gurusu diyorum. (…) Yaşadığı ayrımcılığı yok etmek üzere kendi çabalarından oluşan bir iletişim gücü bu… Onlara ötekini anlatma çabası yatıyor burada. Aslında yüksek duvarlar olmadığını, ötekinin de hepimizden farklı insanlar olmadığını anlatmaya çalışıyor” dedi.
Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya ise: “Anlatmasa olur muydu? Olmaz mıydı? Bu kalabalık kitaba olan ilgiyi gösteriyor, anlatması gerektiğinin bir ifadesi oluyor. Kitabı ilk alanlardan biri benim… Birçok kişi bu cemaate hizmet vermiştir, çok da başkanlık yapanlar vardır yalnız hayatını buna endeksleyenlerin sayısı çok değildir. Bensiyon Pinto, bu işi yaparken tüm hayatını buna endeksleyerek çalıştı. Her yaptığında neler kattığını düşünerek yaptı. Cemaatteki çalışmalarında direk o görevi yapmak için değil, o görevi daha fazla yaymak ve alt kitlelere erişmek için daha geniş çaplı yapmak için çabaladı” dedi.
Başkan Ovadya “kitaptan herkesin alacağı dersler olduğu ve kitabın Türk Yahudileri’nin gerçekten Türk olduğunun anlatılmasına büyük katkısı olacağına inanıyorum… “ sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Kitabı kaleme alan Tülay Gürler, kitabın yazım aşaması olan 3,5 yıl süresince çok keyifli bir dönem yaşadığını dile getirerek konuşmasına başladı. Üç kişiye teşekkür etmesi gerektiğini belirten Gürler : “İlki Bensiyon Pinto… Beni gerçekten evladı gibi gördüğü, yaşamının kapılarını ardına kadar açtığı, beni ailesinin içine aldığı ve bana bir kitap yazma şansını verdiği için…
İkincisi annem… Beni bu günlere getirdiği, yetiştirdiği ve verdiği emekler için… Üçüncüsü, bu gün eksikliğini en çok duyduğum insan - iyi ki buradasınız çünkü onun eksikliğini böyle tamamlanır diye düşünüyorum –babam… Eğer hayatta olsaydı eminim kızıyla gurur duyardı… Tanrı babamı aldı ama bana başka bir baba verdi diye düşünüyorum. Bensiyon beye, ailesine, Doğan Kitap’a, Şalom ailesine, Türk Musevi Cemaatine beni bir üyesi olarak kabul ettikleri için çok teşekkür ediyorum…” dedi. Çok heyecanlı olduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Onursal Başkan Bensiyon Pinto: “Uzun ve keyifli bir sürecin sonunda kitabımı elime aldığımda yaşadığım keyfin tarifi inanın çok zor ama asıl beni mutlu eden bir hafta gibi kısa bir sürede dört bin adet satarak yeni bir dört bin ve yenilere gitmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Anılarımı anlatmamdaki en büyük amacım: cemaatimin ve Türk gençliğine yol göstermek. Ve geniş topluma Türk Yahudi’sini anlatmak. İnşallah başarılı olmuşumdur. Ama başarılı olacağıma da inanıyorum. “Söz uçar yazı kalır” demiş eskiler… Gelecek kuşaklara bu günün Türkiye’si içinde yaşayan cemaatin ve bir cemaat başkanının yaşadığının bir belgesini bırakmak istedim. Çünkü ben göreve geldiğim zaman hiçbir kimse bir belge bırakmamıştı. Hiç bilemiyoruz. Bunu yapabildiğim için de çok mutluyum. Cemaatin başkanlığını yapma şerefine nail olmuş biri olarak, gençlere sorumluluk almaları, ülkelerini sevmeleri Türkiye’yi her platformda en iyi şekilde temsil etmeleri, için ellerinden her geleni yapmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Çünkü bu gün yaşadıklarımız düne aittir. Bugün yaptıklarımız da yarına ait olacak.” sözleriyle duygu ve düşüncelerini ifade etti.
Pinto konuşmasının sonunda kitabının basımında kendisini yönlendiren ve birlikte çalıştığı Silvyo Ovadya’ya, Cefi Medina’ya, kitabın editörü İzzettin Çalışlar’a, Şalom Gazetesi’ne ve Doğan Kitap ailesine teşekkür etti. Pinto eşi Eti Pinto’ya, çocuklarına, gelinlerine, dostlarına ve kendisi kadar kitabın diğer kahramanı olarak gördüğü Tülay Gürler’e de teşekkürlerini dile getirdi. Bensiyon Pinto, konuşmalar esnasında sıralarında sabırla bekleyen okuyucularının yanına dönerek kitaplarını imzalamaya devam etti…