Geçtiğimiz hafta piyasalarda olağanüstü dalgalı bir seyir izledik. Bazı ekonomistler son yetmiş senenin en kötü krizinin yaşanacağını ifade ederken, bazıları da son haftalarda yaşanan bu dalgalanmanın sonuna yaklaşıldığını belirtti. Perşembe akşamına kadar yurt içi ve yurt dışı piyasalarda müthiş değer kayıpları yaşanırken, Cuma günü borsalar bu kayıpların büyük kısmını telafi etti. Önümüzdeki hafta geçen hafta dalganın dinmesini sağlayan ve taslak halinde bulunan ABD hazinesinin kurtarma planının detayları piyasalarda yön tespitini daha kolaylaştıracaktır.
Zor ve sıcak gelişmelerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık. İlk önce Lehman Brothers’ın battığını açıklaması ve daha sonra ABD hükümetinin iki yıl vadeli 60 milyar usd karşılığında AIG’nin kontrolünün çoğunu elde etmesi piyasaları oldukça tedirgin etti. Bununla birlikte Merrill Lynch’in de Bank of America’ya satılması piyasa oyuncularının yatırım bankalarının geleceğini sorgulamalarına sebep oldu. Lehman Brothers’ın kendine bir alıcı bulamaması sebebiyle batması piyasalarda şu ana kadar batmamış olan son iki yatırım bankası Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin de fonlamaya ihtiyacı olduğu zamanlarda bulamama riskini arttırdı. AIG gibi dev bir firmanın kaynak bulamayacağının düşünülmesi ve sonucunda devletin bu şirkete borç vermesi ile sonuçlanan bu dedikodular da piyasadaki olumsuz havayı dindiremedi. Bununla beraber FED’in geçtiğimiz hafta beklentilerin aksine faiz indirmemesi de piyasaları negatif yönde etkiledi. FED Başkanı Bernanke’nin faizleri sabir tutma kararını olumlu karşılıyorum çünkü ABD’de yaşanan krizi faiz indirimleriyle çözmek olanaksız. Faizler son dönemde hızlı bir şekilde yüzde 5.25’ten 2’ye kadar indirildi. Bu faiz indirimlerine rağmen bankalar arası kredi faizleri geçen hafta son dönemlerin en yüksek seviyesi olan yüzde 10’lara kadar yükseldi. Bu örnek faizlerdeki yükselişin sebebinin likidite sıkıntısı olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Buna karşın bazı ekonomistler de durumun daha kötü olacağını ve bu durumun önceden sezinlenmeyip, faiz indirimi yapılmamasının zararlarını orta vadede göreceğimiz görüşünde.
Salı ve Çarşamba günü yaşanan sert düşüşlerin ardından SEC (ABD’nin SPK’sı) piyasadaki aşağı yönlü hareketi durdurmak için ABD borsalarında açığa satışı yasakladı. Ancak piyasalardaki olumsuz havanın bir türlü son bulmaması sonucu ABD hazinesi Cuma günü radikal bir karar almak zorunda kaldı. Perşembe günü ABD hazine bakanı Henry Paulson düşük kredi notlu mortgage kredilerini yeni bir fon kurarak toplayacağını açıklaması piyasaların toparlanmasını sağlayan faktör oldu. Fonun nasıl bir yöntem izleyerek bu kredileri toplayıp piyasalara likidite enjekte edeceği konusunun bu hafta netlik kazanması bekleniyor. Piyasanın yönünün de bu gelişmelerden sonra netleşeceğini tahmin ediyorum. Yani içinde bulunduğumuz hafta piyasaların kısa vadede yönünü tespit etmemizde bize yardımcı olacak gibi gözüküyor.
Türkiye ise ABD’deki kredi krizinden oldukça kötü etkilendi. Ancak Cuma günü Paulson’ın planı açıklandıktan sonra IMKB uzun zamandır görülmemiş bir şekilde yüzde 13’e yakın prim yaptı. Perşembe gününe kadar yaşanan sert düşüşün sebeplerinden biri de Rusya borsasının kapalı olmasıydı. Rus borsasının son bir ayda yüzde 50 değer kaybetmesinden sonra Perşembe günü borsa kapatıldı. Rusya’da borsanın kapatılmasından dolayı pozisyonlarını kapayamayan oyuncular Türkiye’de ve diğer gelişmekte olan borsalarda satışlar yaparak oradaki risklerini bu yöntemle azaltmaya çalıştılar. Rus hükümetinin düşüşün devam etmesi durumunda borsadan 22 mia usd değerinde hisse senedi alacağını açıklaması Cuma günü yurt dışı yatırımcıları rahatlattı. Bu hafta Türkiye’de yurt dışına paralel bir hareket yaşanmasının olası olduğunu düşünüyorum. Piyasalarda Cuma günü yakalanan olumlu havanın ABD’nin alacağı riskli fakat rahatlatıcı önemlemlerle bu hafta da devam edeceği görüşündeyim.