YAHUDİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR / KADIN (4)

Yusuf BESALEL Kavram
8 Ekim 2008 Çarşamba

Gerek Biblik zamanlarda, gerekse ondan sonraki yüzyıllarda kocasının malı olarak toplumda görülen Yahudi kadınına M.Ö. 80'de Sanhedrin başkanı Simeon ben Şetat tarafından evlilikte ketuba adlı evlilik kontratı getirilmiş olup kadın, evliliğin boşanma ile sonuçlanması durumunda kocasının mirasına sahip olmamakta; Ketuba'da belirtilen parayı alabilmektedir. Sivil yasalara göre boşanmış olan fakat kocasının Yahudi boşanma ilanı olan "get"i vermemesi durumunda birçok Yahudi kadını müşkül durumda kalmaktadır. Kocanın kötü niyetli olduğu veya bir çıkar beklediği bu durumun haricinde; kocanın ortadan kaybolduğu, ölü addedildiği fakat somut kanıt olmadığı durumlarda da kadın "aguna" (bağlı kadın) olarak tanımlanmakta ve iki durumda da kadın evli statüsünü sürdürmekte ve evlenememektedir.

Conservative’ler, Ketuba'ya bir madde koydurarak; bu gibi durumlarda evliliğin çözülmesini Bet - Din'e bırakma selahiyetini, evlenecek çiftin onayından geçirmektedirler. Ancak Ortodoks Yahudilik, bu tür bir Ketuba'nın Yahudilik yasaları ile tam bir uyum içinde olduğunu kabul etmemektedir.

Tora, kızlara ve erkeklere verilen miras haklarını sağlamamıştır. Bunun nedeni; bir kadın mensup olduğu kabilenin dışında bir kabileden gelen bir erkekle evlendiği takdirde, kadına intikal eden mirasın yeni kabilenin malı olacağı idi. Bu durumda kabilelerde toprak kaybı oluşacağından, kadınların miras hakkı yasaklanmıştı. Ancak babanın mirasına sahip olabilecek erkek çocuk olmadığında; kızların miras hakkı doğabiliyordu.

Yahudi ailesinin temizliği ve saflığı ise, büyük ölçüde annenin tutumuna bağlıdır. Kadının çocuklarına ve kocasına göstereceği ilgi çok büyük bir önem taşımaktadır. Bunun kadar önemli diğer bir husus ise, temizlik kurallarına, özellikle mikve ritüeline uymasıdır. Regl dönemi sona eren bir kadın, mikvede yıkanmak mecburiyetindedir. Kadının bu Biblik yasaya ne derece titizlikle uyduğu dindarlığının bir ölçüsüdür ve dindar kadınlar, Yahudi halkının bel kemiği olarak adlandırılan bu "aile temizlik kuralları"na (dinine bağlı Yahudi kadınlarının) çoğu uymaktadır.

Öte yandan Yahudi dininin kadın - erkek eşitliğini, her iki cinsiyetin de İlahi Varlık'tan kaynaklanması nedeniyle kabul ettiği görülmektedir. Buna göre; erkek topraktan yaratılmış ve Tanrı'nın nefesiyle ilahi bir nitelik kazanmıştır. Kadın ise, gerçekte  ilahi değeri kazanmış olan erkekten yaratıldığına göre daha da kıymetli bir içeriğe sahiptir. (Bu konuda din bilginlerinin mütalaası için, Bak: "Kadın - Erkek Eşitliği" maddesi.)  

devam edecek...

Kaynakça: "Yahudilik  Ansiklopedisi", Cilt I, II, III Yusuf Besalel