Antakya Medeniyetler Korosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından organize edilen ve İBB Kültür AŞ tarafından gerçekleştirilen Mistik Sanat Festivali kapsamında 12 Şubat Perşembe gecesi Aya İrini Müzesi’nde sahne aldı
İnsanlık gün geçtikçe daha da yalnızlaşıyor, kendi kabuğuna çekiliyor. Küreselleşme herkesi pençesinin içine alıyor, popüler kültür ise hızlı tüketimin, yüzeysel bilginin en zalim körükleyicisi olarak karşımıza çıkıyor. Zamanla kişi geçmişinden dersler almayı bırakıyor ve yalnızlaşan insan kısa hayatını iyi bir şekilde sürdürebilmek için gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor, tepkisini en aza indirgiyor, sözcüklerine gem vurup, hayatın bildiği gibi gelmesini bekliyor. Yalnızlaşan insanoğlu bu karmaşanın içerisinde ister istemez farklılıkları elinin tersiyle uzağa itiveriyor. Farklı olanın kendisine ve düşün dünyasına, hayata bakışına getireceği özgünlüğe kulak vermiyor.
Küreselleşme vesilesiyle dörtnala koşan popüler kültür, insanoğlunu yalnızlaştırmaya dursun, dünyanın en güzel şehrinden bir güvercin kanatlanıyor, farklılıkları farklılık, kültürleri kültür haline getiren ezgiler, kuşun kanat çırpışlarında yankılanıyor ve herkes payına düşen ezgiyi yakalıyor.
Bir Akdeniz şehri olan, eşsiz Antakya’dan havalanan bu beyaz güvercin zamanla yitip giden değerlere, insanı insan yapan ve zamanla kaybolan farklılıklara nazire yaparcasına, farklıkları ezgisel bir şölene dönüştürüyor. Barışın ve birlikte yaşamanın o kadar zor olmadığını bize ve insanlığa hatırlatıyor.
12 Şubat Perşembe gecesi Antakya Medeniyetler Korosu, Aya İrini Müzesi’nde dinleyicilerle buluştu. İzleyiciler arsında üç semavi dinin temsilcileri de yer aldı. Mekânın tarihsel dokusuna yakışır güzellikte barış şarkıları dile geldi. Altı farklı medeniyetin ve üç semavi dinin mensuplarından oluşan Antakya Medeniyetler Korosu, bu sefer İstanbul durağında, ezgilerini kardeşlik ve barış için söyledi. Sıradaki diğer duraklardan biri Vatikan ve bir diğeri de barışa hasret Kudüs.
Batının dayatmacı medeniyet anlayışı karşısında, Antakya Medeniyetler Korosu’nun dile getirdiği ilahiler ve türküler bize çok da uzağımızda olmayan bir anlayışın, sağduyunun yüzyıllardır bu topraklarda var olduğunu bir kez daha gösterdi.