İsrail’den Türkiye’nin iç meselesine ilişkin sevimsiz bir ses yükselmesi kuşkusuz hem gereksizdir hem de ilişkileri yaralayıcı niteliktedir.
Ancak bu durumun sorumlusu, İsrail’in Gazze saldırısının başından itibaren Hamas’ı kollayan nitelikteki ifadelerini, bütün uyarılara rağmen tekrarlamakta ısrar eden Tayyip Erdoğan’dır.
Hamas’ın terörist faaliyetlerine karşı İsrail’in aşırı ve orantısız güç kullanması her bakımdan tepki gösterilmesi gereken bir durumdur. Ama bu tepkiyi Hamas’ı kollayan bir üslupla göstermenin de bir bedeli olacaktı...
***
Özellikle PKK ve Kürt meselesi söz konusu olduğunda Batı’dan gelen her türlü farklı tutuma karşı Ankara geleneksel olarak “çifte standart” uyguluyorsunuz şeklinde tepki gösteriyor: “Siz kendi ülkenizdeki teröristlere karşı en sert yöntemleri kullanıyorsunuz, ama konu bizim teröristimiz olduğu zaman onu kolluyorsunuz...”
Bu tez, her seferinde çeşitli cümlelerle de olsa, Ankara’da binlerce kez tekrar edilmiştir.
PKK’nın batı ülkelerinde belli imkânlardan yararlanmasını, demokratik hakların kullandırılması değil de terörün desteklenmesi olarak görmek mümkündür. Ancak bunu söylediğiniz, sürekli olarak başka ülkelerin siyasilerini çifte standart kullanmakla suçladığınız zaman dikkatli olmak zorundasınız.
“İsrail işgalcidir” diye bağırdığınız zaman dünyanın sizi de Kıbrıs’ta işgalci olarak bellediğini hatırlamak zorundasınız.
“İsrail soykırım yapıyor” diye bağırdığınız zaman sizin de kendi tarihinizle ilgili olarak benzer bir suçlama altında olduğunuzu hatırlamak zorundasınız.
Hatırlamak zorunda olduğunuz bir başka çok önemli husus da halen sizi yıllardır bunaltmış bir terörün tehdidi altında olduğunuzdur.
***
“Benim teröristim kötüdür senin teröristin iyidir” bakış açısına girildiği zaman işin içinden çıkılması mümkün değildir.
Ancak Hamas’ın terörist faaliyetlerini de İsrail’in orantısız güç kullanımını ve zaman zaman ırkçılığa varan politikalarını da aynı anda kınadığınız, her ikisine de aynı tepkiyi gösterdiğiniz zaman kendi terör sorununuzu dünyaya anlatmanız kolaylaşacaktır.
Tayyip Erdoğan tehlikeli bir yol açmıştır. Bunun belki bir miktar oy olarak faydasını görecektir, ama Türkiye’nin uluslararası politika alanında yaşayacağı birçok güçlüğün kapısı şimdiden aralanmıştır.
Eğer ABD Kongresi bu yıl Ermeni soykırımı kararını çıkarırsa bunun da Erdoğan’ın açtığı yolun bir sonucu olduğunu bileceğiz.
Vatan / 15 Şubat 2009
Okay GÖNENSİN