İsrail’deki Yad Vaşem Holokost Merkezi, Holokost’ta Nazilerden kaçan iki Yahudinin hayatını kurtaran, Roman Polanski’nin ‘The Pianist’ adlı filminden tanıdığımız Alman subayını Uluslararası Dürüst payesi ile onurlandıracak
II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden az süre önce Alman Ordusu’na mecburi hizmet etmek üzere giren ve Polonya’da görevlendirilen Wilm Hosenfeld, uzun savaş yıllarını spor ve kültürden sorumlu bir Alman subayı olarak geçirmişti. 1944 Varşova Gettosu ayaklanmasında tutukluların soruşturmasını da yapmıştı. Savaştan sonra Sovyetler tarafından tutuklanan ve yargılanan Hosenfeld, ölüm cezasına mahkum edildi. Polonyalı ve Yahudilerin tanıklıklarına rağmen Sovyetler Hosenfeld’in suçsuzluğuna ikna olmadı. Sonra bu cezası 25 yıl hapse çevrildiyse de Hosenfeld 1952’de Sovyet hapishanesinde yaşamını yitirdi.
Yıllar sonra iki Holokost Kurtulanı’nın Yad Vaşem’e verdiği tanıklıklar, Alman subayın bu kişileri Nazilerden korumak amacıyla nasıl barındırdığına ilişkin kanıtları ortaya koydu. Holokost Kurtulanı Leon Wurm, Treblinka’ya giden trenden kaçtıktan sonra Alman subayı Wilm Hosenfeld’in kendisine spor merkezinde iş vererek koruması altına aldığı hakkında tanıklık yaptı.
Piyanist filmine konu olan Yahudi müzisyen Wladislaw Szpilman ise, Yad Vaşem’e yazılı olarak yaptığı tanıklıkta, 1944 yılının Kasım ayında Hosenfeld’in kendisine gizlenecek bir yer bulduğunu, yiyecek temin edip moral destek verdiğini açıkladı.
Yad Vaşem, iki kişinin tanıklığı ile Alman subayını onurlandırmadan önce bir süre beklemeyi tercih etti; Varşova Ayaklanması’nda savaş suçluları arasında yer almadığının kesinlik kazanması gerekiyordu.
Yeni belgeler
Son zamanlarda, Wilm Hosenfeld’in kişisel günlükleri, eşine yazdığı mektuplar gibi ortaya çıkan yeni belgeler Yad Vaşem tarafından incelendi, Alman subayın Nazi karşıtı, Yahudi sempatizanı tutumu açıkça ortaya çıktı.
Yazılarından, Nazi rejiminin Polonyalılara giderek artan baskılarından ve Yahudilere yapılan zulümden tiksindiği, Nihai Çözüm kararının alınması ile Yahudi toplumunun yok edilmesinden duyduğu dehşet açıkça anlaşılıyor.
Yad Vaşem’den verilen bilgilerde, Hosenfeld’in başlangıçta Nazi Partisi’ne destek vermesine rağmen, Nazilerin iktidara gelmesi ile karşı bir tutum takındığı belirtiliyor.
Wilm Hosenfeld’in Almanya’da yaşayan çocukları, gecikmeli de olsa babalarının onurlandırılacağı törene katılacak, Yad Vaşem’in Uluslararası Dürüst madalyası ve sertifikayı teslim alacaklar. The Pianist filmindeki Yahudi müzisyen Wladyslaw Szpilman’ın oğlu Andrzej Spilman da Yad Vaşem’de düzenlenecek onurlandırma törenine davet edildi. Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski, 2007 yılında hayat kurtaran Alman subayın çocuklarını davet etmiş Wilm Hosenfeld’i onurlandırmıştı.
Piyanist Szpilman
6 Temmuz 2000’de 88 yaşında Varşova’da yaşama veda eden yazar, piyanist, besteci Wladyslaw “Wladek” Szpilman’ın, Holokost’ta nasıl hayatta kaldığını anlattığı otobiyografik kitabı The Pianist, yıllar sonra Roman Polanski’nin ünlü filmine kaynak oluşturdu. Savaş sonrasında, 1945’ten 1963’e dek Polonya Radyosu Müzik Bölümü müdürlüğünü sürdüren Szpilman, bu süre içinde çok sayıda senfonik beste yaptı, bugün bazısı halen Polonya’da popüler olan 500 şarkı, ayrıca radyo oyun ve film müzikleri besteledi.
The Pianist
Roman Polanski’nin ‘The Pianist’ filminde Alman subayı Wilm Hosenfeld’i Thomas Kretschmann, Yahudi müzisyen Wladyslaw Szpilman’ı da Adrien Brody oynadı. Bu filmdeki rolü ile Adrien Brody 2002 yılında En İyi Oyuncu Oscar’ını kazandı.