Purim İbranice’de “Zarlar” anlamına gelen Pur kelimesinden gelir. Diğer hiçbir bayram, bu denli sevinçle, coşkuyla kutlanmaz. Yahudilerin, neşeyle şarkılar söyleyip, dans ettiği, heyecanla kutlamalar yaptığı Purim Bayramı’nda ruhsal özellikler çoğunluktadır. Sevinç gösterileri, dans ve şarkılar bunun simgesidir
Purim’de Yahudi “Tanrısına olan inancına, milletinin ve kendi ruhunun yüceliğine tanık olur, aynı zamanda, onu yok etmek isteyen Aman’larla alay eder. Tüm kalbiyle, kötü ruhlu Aman’ların, Mordehay’ın iyi kalpliliğiyle alt edileceğine inanır. Bu bayram Yahudi milletinin yok olmasını isteyen; zulmünü dileyen kişilerin yenilmelerini kutlar.
Ester Orucu
Purim’den bir gün önce, Adar ayının 13. günü oruç tutulur. Zira Amalek soyundan gelen hırslı ve gösteriş düşkünü Kral Ahaşveroş’un veziri Aman’ın entrikalarını gerçekleştirmeyi tasarladığı tarih 12. ayın 13. günüdür. Bu, Purim arifesi gün, toplumsal oruç olarak kabul edilir. Ancak Purim gününün Pazar’a rastlaması halinde, oruç, Cumartesi yerine,önceki Perşembe günü tutulur. Maimonides ve Talmud’daki bazı düşünürlere göre, bu oruç, Ester’in krala karşı giriştiği cüretkar eyleme ilişkin, kendine ve Şuşan kentindeki Yahudi halkına uyguladığı üç günlük mahrumiyetin anısına tutulmaktadır. Diğer düşünürler ise, bu orucu atalarının savaş öncesi oruç ve duasıyla bağdaştırmaktadırlar. Yine Talmud’daki fikir adamları, Purim Bayramı’nın muhakkak kutlanması gerektiğini söylerler.
Megilat Ester
Megilat Ester, Purim olayını anlatan kitaba verilen addır. Yıllar önce, Sanhedrin’in tüm Yahudilere, Megila’nın Adar ayının 13. günü akşamı ve ertesi günü sabah okunmasını emrettiği söylenir. Megila adı verilen Ester’in kitabı, Purim’in temel öğelerinden biri olup, değişik bir müzik ve ritimle okunur. Herkes, kadın, erkek, çocuk, Megila’nın okunmasını dinlemek zorundadır. Bu bayramın ilk mitzvası olan Megila’nın okunuşu sırasında, ilk dört mısra yüksek sesle okunur.
Megila’nın okunuşu
Megila Arvit duasından sonra okunur. Ertesi gün “Çıkış” kitabından bir alıntı olan, Amelek’in çölde ‹srailoğullarını pusuya düşürme girişimlerini anlatan bölümden sonra Megila tekrar okunur. Herkes, bunu dikkatlice dinlemek veya parşömen üzerine yazılmış yazıtlardan okumak zorundadır. Bu dikkat, genellikle, hahamın Aman’ın ismini her andığında, çocukların sevinçle yaptıkları gürültü ile dağılır. Aman’ın 10 oğlunun adının bir nefeste okunması, hepsinin aynı anda öldüklerini simgeler. Genel olarak, sessizce ve saygıyla dua edilen sinagogda Yahudiler, ses çıkarmamakla yükümlüdürler. Ancak, Purim bayramında bir ayrıcalık sözkonusudur. Bu da, çocukların ellerinde tuttukları “kaynana zırıltısı”da denen bir tür oyuncağın “Aman” kelimesi söylendiğinde, ses çıkaracak şekilde, yetişkinlerin de gürültü yapıp, bağırarak, o mekanı sesli bir protestoya dönüştürmesi ile gerçekleşir. Tüm bayramlar, sinagoglarda, gayet ciddi şekilde kutlanırken, Purim bir istisna teşkil eder. Çok değişik renkli, hatta garip olarak nitelendirilen giysiler giyen Yahudiler, sokaklarda danslar edip, şarkılar söyleyerek, bu mutlu olayı kutlarlar.
Sinagoga giderken en iyi, en güzel kıyafetlerini giyen Yahudiler, evlerine döndüklerinde, tüm ışıkların yanması ve masalarının eksiksiz bayram sofrası özelliğinde olmasına dikkat etmelidirler. Sinagoga gidemeyenler ise, Megila’nın evde okunmasına tanık olmalıdırlar. Bu da, tabii ki minyan oluşturan on yetişkin erkek tarafından gerçekleştirilir.
Seudat Purim
Seudat Purim, Adar ayının 14. günü akşamı başlayıp, 15 Adar’a kadar sarkabilen bir bayram yemeği, ziyafet ve kutlamadır. Özellikle, Şuşan’da olduğu gibi, Seudat Purim, Minha duasından sonra gerçekleşen, neşeli bir akşam yemeğidir. En iyi yemek ve içki çeşitleri bu sofrada yer alır. Üçgen şekilli ekmekler (Hamantashen), üç köşeli kızartılmış elma (kreplach) bu özel günde servis edilir. Hindi popüler bir yemektir. Tuzlu suda haşlanmış bezelye ve fasulyeler sık yenen gıdalardır. Bu gece özellikle şarap içilip su içilmemesine özen gösterilir.
Talmud’un buyurduğu gibi Purim’de sarhoş olana dek içilmesinin ölçütü, “Lanet olsun Aman, var ol Mordehay” fikrinin ayırdedilememesi olarak gösterilir. Bu düşünce ayırdedememe “Ad lo yada” deyişiyle ifade edilir. Tel Aviv’de ananevi olarak kutlanan “Ad lo yada” Purim Karnaval’ı ismini bu deyişten alır.
Diğer Mitzvotlar
Diğerleri gibi mecburi olan üç mitzvanın uygulandığı 14 Adar günü oldukça yoğun bir gündür. Zamanın dini liderleri tarafından konmuş üç mitzva fakirlere ve tanıdıklara dağıtılan bağışlar, hediyeler ve karşılıklı yardımlaşmadır. Yiyecek içeren hediye kolilerinde, şarap, likör, meyve, şekerleme, ballı pastalar ve kekler bulunur. Dağıtım o gün yapılır. Değişik, renkli ve garip kıyafetli, hatta maskeli kız ve erkek çocuklar, bu hediyeleri, şarkılar söyleyip, eğlenerek dağıtırlar. Neşe ve samimiyet dolu bir ortamdan, mizah de eksik olmaz ve bilhassa çocukların piyes ve temsil denemeleriyle bir “gösteri” niteliğine bürünür. Hatta, sıkça tekrarlanan şu şarkı Purim sembolüdür.
“Bugün Purim’dir, yarın sona erecek bana bir şekel ver, yarın beni geri gönder.”
Gönlünün cömertliğini ifade etmek isteyen Yahudi ise, fakir dahi olsa, en az iki kişiye birer hediye vermek durumundadır. Zengin veya yoksul, kadın ve erkek birbirlerini en az birer kap yemek, fazla hazırlık gerektirmeyen türden haşlanmış sebze (bezelye, fasulye) meyve şarap cinsinden gıda dağıtırlar.
Türk-Musevi Cemaati’nde Purim
Türk-Musevi Cemaatinde de Purim kutlamaları diğer cemaatlerdeki kutlamalarla benzerlikler göstermektedir. Büyüklerin, çocuklara “Mahpurim” adı verilen bayram harçlığı vermeleri adettir.
Çocuklara kıyafetli partiler düzenleyerek, onlara bir karnaval havası yaşatılmaktadır. Bunun yanı sıra, “mavlaç” adı verilen değişik şekillerdeki, kırmızı beyaz renklerdeki şekerlemeler Purim bayramının karakteristik özelliklerindendir.
Kaynakça: Yahudilikte Kavram ve Değerler (2. baskı)