Bugün 91 yaşında olan Wilhelm Brasse, Auschwitz Ölüm Kampı’ndaki dehşeti gün be gün görüntülemekle sorumluydu. Nazi komutanın tüm negatifleri yok etme emrine rağmen, Polonyalı fotoğrafçı Brasse vahşetin belgeleri olan fotoğraflarını korumak için elinden geleni yaptı
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana 60 küsur yıl geçti. O günlerin tanıkları ve Holokost Kurtulanları yaşama veda ediyor. Günümüzde maalesef Holokost inkarcılığına giderek daha çok rastlanıyor. Auschwitz Ölüm Kampı’nın fotoğrafçısı Polonyalı Wilhelm Brasse bugün 91 yaşında. Anma törenlerinde kampı ziyaret ediyor.
Brasse Yahudi değildi, mesleği fotoğrafçılık olan Nazi karşıtı bir Polonyalıydı. Ölüm kampında yaşanan dehşetin gelecekte unutulabileceği kaygısı ile çektiği fotoğrafları koruma adına Nazi komutanını oyuna getirmek cesaretini gösteren bir Polonyalı.
Wilhelm Brasse’nin Auschwitz’de görevi çok ağırdı, cinsiyet ve üreme organları üzerinde tıbbi deneyler uygulanmakta olan kadınları, trenlerle kampa getirilen Yahudileri ve kadın tutukluların seks kölesine dönüştürüldüğü genelevi görüntülemek zorundaydı.
Wilhelm Brasse savaşta hayatta kalmayı başardı. Sovyetlerin Kızıl Ordusu yaklaşmaktaydı, Nazi komutan Brasse’ye tüm negatifleri yakmasını emretti; “İvanlar geliyor, her şeyi yok et” dedi.
Brasse; “Nazi komutan negatiflerin yanmadığını bilmiyordu. Onları ocağa attım. Komutan odayı terk edince su döküp filmleri kurtardım” demekte.
Katowice kentinde fotoğrafçılık yapan Wilhelm Brasse, Polonya Almanlar tarafından işgal edildiğinde Fransa’ya kaçarken sınırda yakalandı ve kampa gönderildi. Auschwitz’deki 460 Polonyalı siyasi tutukludan biriydi.
Bu yıl Uluslararası Holokostu Anma Günü’nde bir törene katılan Brasse, Dr. Mengele’nin emri ile üzerlerinde tıbbi deneyler uygulanan ergenlik çağındaki Yahudi ikiz kızların da fotoğraflarını çekmişti.
Brasse, bu insanlık dışı deneyler sırasında da görüntü almaya zorlanmaktaydı. “Kadın kurbanlara anastezi uygulanmıyordu. Vücutlarından dışarı çıkarılmış üreme organlarının detaylı şekilde fotoğraflarını çekmek zorundaydım. Auschwitz’e vardıklarında insanlar normal görünüyordu. Eğer halen hayatta iseler birkaç hafta sonra tanınmaz hale geliyorlardı” sözleri ile o döneme ilişkin kötü anılarını dile getirmekte.
Wilhelm Brasse 1940 yılının 31 Ağustos günü Auschwitz’e ilk gelen tutuklular arasındaydı. Gestapo tarafından kurulan “Erkennungsdienst” adlı ve tutukluların kimliklerini tespit etmek üzere kurulan bir birimde görevlendirildi. Almanların bir fotoğrafçıya ihtiyacı vardı. Böylece hayatta kaldı.
Auschwitz’in Kızıl Ordu tarafından kurtarıldığı 27 Ocak 1945’ten birkaç gün önce, kamp boşaltıldı. Wilhelm Brasse hasta ve ölmekte olan 60 bin tutuklunun batıya, Gross-Rosen ve Buchenwald yönüne doğru yüzlerce kilometrelik Ölüm Yürüyüşüne çıkmaya zorlanan kişiler arasındaydı.
Savaş sonrasında Wilhelm Brasse eski mesleği fotoğrafçılığa dönmek istedi. Fakat başaramadı. Objektifin arkasına her geçtiğinde; Yahudi çocukların gözleri, acı çekmekte olan çehreler gördü. Artık fotoğrafçılık yapamazdı. O “Auschwitz Fotoğrafçısı” olarak kalacaktı.
3444 numaralı tutuklu Wilhelm Brasse’nin 40 bin-50 bin arasında kişiyi görüntülediği tahmin ediliyor. Ancak bu fotoğrafların tümü günümüze ulaşmadı. Brasse’nin fotoğraflarından bir kısmı Auschwitz-Birkenau Müzesi’nde, bir kısmı da Kudüs Yad Vaşem Müzesi’nde yer almakta.