Nisan ayında Cenevre’de gerçekleşecek olan Durban II Konferansı’nın taslağındaki antisemit açıklamalar nedeniyle İtalya toplantıdan çekildiğini açıkladı. ABD ve diğer AB ülkeleri belgede değişiklik yapılmaması halinde konferansa katılmayacağını belirtirken, Kanada ve İsrail boykot ilan etti
İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini Perşembe günü, ülkesinin BM Irkçılık Konferansı Durban II’den, söz konusu konferansın taslak belgelerinde “agresif ve antisemit açıklamalar” bulunması nedeniyle çekildiğini açıkladı.
İtalya’nın hamlesi, İsrail’e saldırma ve İslam’ı eleştiriden koruma girişimleri ile birçok batı hükümeti tarafından zaten zarara uğramış olarak görülen konferansa son darbe oldu.
Bu arada, İtalya Dışişleri Bakanı Frattini, Kudüs ve Washington’dan gelen baskılardan sonra İran’a planladığı ziyaretini iptal etti. Bu ziyaret neredeyse dört yıldır Avrupa Birliği ülkeleri tarafından İran’a yapılan ilk ziyaret olacaktı. İsrail’in üst düzey yetkilileri Beyaz Saray’ın üst düzey yetkililerinden konuyla ilgilenmelerini ve İtalyanları planlarını değiştirmeye ikna etmelerini istediler.
İsrailli yetkililer “Bu ziyaret İranlılara yanlış mesajlar gönderebilirdi,” dedi. Frattini, hafta başında İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’yi ziyaretin iptal olduğu konusunda bilgilendirdi.
Frattini’nin, Brüksel’deki NATO Zirvesi’ndeki bir sunumda yaptığı Durban II hakkındaki yorumları, İtalyan haber ajansları tarafından kaydedildi.
Bakanlık sözcüsü Maurizio Massari, Frattini’nin açıklamalarını teyit etti ve Roma’nın konferansa belgeler değiştirilmedikçe katılmayacağını belirtti. Massari telefonda “Bunlar antisemitizmin ifadeleri,” ve “Belge değiştirilene dek biz bir parçası olarak yer almayacağız,” diye ekledi.
Amerika Birleşik Devletleri benzer şartlar koştu. İsrail ve Kanada ise konferansa karşı boykot ilan etti bile.
İtalya’nın orta-sol muhalifleri ve Yahudi gruplar Roma’nın hamlesine övgü yağdırdılar.
Amerikan Yahudi Cemaati Direktörü David A. Harris, “İtalya’yı, 2001 yılındaki Durban ayıbını tekrarlamaya kararlı görünen konferansa katılmamak konusundaki prensipli kararı nedeniyle alkışlıyoruz,” dedi. Harris açıklamasında Avrupa Birliği’nin geri kalanının bu çekilme hareketine katılmasını umduğunu belirtti.
Başka ülkeler katılmama tehdidinde bulunmuş olsa da, İtalya konferanstan çekilen ilk Avrupa Birliği ülkesi oldu.
20-25 Nisan’da Cenevre’de gerçekleşecek olan konferans, Güney Afrika’da yapılan son zirveden beri ırkçılıkla mücadelenin gelişimini incelemek üzere planlandı. Son toplantı, İsrail’e yönelik saldırılar ve paralel bir konferansta yapılan antisemit gösteriler nedeniyle zarar görmüştü. A.B.D. ve İsrail, İsrail’i eleştiren ve Siyonizm’i – bir yahudi devleti kurulması ve korunması hareketini – ırkçılığa benzeten karar taslağının ortaya çıkmasından sonra konferansın ortasında ayrılmışlardı.
Geçen hafta, Obama Yönetimi Amerika Birleşik Devletleri’nin, son belgeler İsrail’e ve dine hakaret eden tüm açıklamalar kaldırılacak şekilde değiştirilene dek bu yılki toplantıdan uzak kalacağını açıkladı.
Avrupa ülkeleri zirvenin her iki tarafça kabul edilebilir bir metinle ilerlemesini umduğunu ifade etti. Ancak onlar da, ötesine geçilemez kırmızı çizgileri olduğunu belirttiler. Hollanda Dışişleri Bakanı anti-İsrail ifadeler kaldırılmadığı sürece ülkesinin çekileceğini belirtmişti. Fransız diplomat Daniel Vosgien, ülkesinin dini eleştirinin yasaklanmasına karşı olduğunu vurgulamıştı.
Elie Wiesel: Durban II. Konferansı’ndan
BM zararlı çıkarGeçtiğimiz günlerde bir demeç veren Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel, gelecek ay gerçekleşecek olan BM’nin Durban II Konferansı’nda İsrail aleyhine çıkabilecek kararların BM’ye zarar vereceğini söyledi.
Nisan ayının 20-25’i arasında Cenevre’de gerçekleşecek olan, ırkçılık konulu Durban II Konferansı’na batılı devletler şüphe ile yaklaşıyor. Konferans öncesinde karar taslaklarına bakıldığında, konferansın İslam ülkeleri tarafından İsrail’i kınamak, kendilerini ise eleştirilerden korumak için bir alet olarak kullanılacağı anlaşılıyor.
Konu hakkında geçen Perşembe günü Haaretz’e demeç veren Elie Wiesel, taslakların düzeltilmemesi veya değiştirilmemesi durumunda bu işten İsrail’in değil Birleşmiş Milletler’in zarar göreceğini söyledi. Konferanslardan böyle kararların çıkmasının Birleşmiş Milletler’in ideallerine aykırı ve bozucu olduğunu da ekledi.
1928’de Romanya doğumlu yazar Elie Wiesel 1986 Nobel Barış ödülü sahibi. Wiesel, 2. Dünya savaşı sırasında Auschwitz ve Buschwald toplama kamplarından sağ kurtuldu.