Yahudi düşmanlığının yeni karakteristikleri

Indiana Üniversitesi’nden Prof. Alvin H. Rosenfeld’in kaleme aldığı, “’İlerici’ Yahudi düşüncesi ve yeni antisemitizm” Amerikan Yahudi Komitesi tarafından 2006 yılında yayımlandı. Makale günümüzdeki antisemitizme ışık tutuyor ve “İsrail’in var olma” hakkındaki eleştirileri ele alıyor. Makaleden bir bölümü yayımlıyoruz

Perspektif
11 Mart 2009 Çarşamba

Çev: David OJALVO

“Alman faşizmi geldi ve gitti. Sovyet komünizmi geldi ve gitti. Antisemitizm geldi ve kaldı” diyor İngiltere Başhahamı Rav Jonathan Sacks, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın İsrail’i “rezil bir leke” olarak ifşa edip, “haritadan silinmesi gerektiği” sözlerine karşılık. Bu beyanatlarından birkaç zaman sonra İran lideri aynı doğrultuda konuşmaya devam etti ve Holokost’un bir “mit” ve “peri masalı” olduğunu söyledi. Böylesi bir iç dökme, Yahudiliğe karşı kin ve buna paralel sayısız örnekle şok olan Haham Sacks, antisemitizmin yeniden ortaya çıktığını açıkladı, “Bu hayatımdaki en korkutucu fenomenlerden biri – çünkü altmış yıldır verilen Holokost eğitimi, ırkçılığa karşı kanunlar ve dinler arası diyalog çabalarının ardından açığa çıkıyor.”

Bu rahatsızlık veren trendin ışığında, Prof. Rosenfeld’in makalesinde iki soru ele alınıyor:

(1)     “Yeni” antisemitizm hakkında, eğer varsa, “yeni” olan nedir?

(2)     Yahudiler, özellikle “ilerici” Yahudiler olarak bilinenler, hangi yollardan entellektüel ve politik düşmanlığa, özellikle Siyonist karşıtı bir biçimde, katkıda bulunuyorlar?

(...)

 

Günümüzün yeni antisemitizmi nedir?

Tüm bu Yahudi karşıtı düşmanlık bize ne ifade ediyor? Büyük Holokost skandalının ardından, çoğu Yahudi bunun bir daha toplum genelinde antisemit bildirileri önleyeceğini düşünüyordu; fakat “the genie is once more out of the bottle”. Bugün yeni bir antisemitizm var mı? Evet var ve genel hatlarıyla geçmişteki antisemitizmi andırsa da, bazı yönleri günümüzdeki Yahudi düşmanlığı ve Yahudilik için yeni.

Günümüze fazlasıyla ait olan bir yönü, Yahudi düşmanlığı küreselleşmesi ve bir çaba harcamaya gerek kalmadan sınırları geçiyor olması. Geçmişte, Yahudi karşıtlığı sınırlı bölgelerdeki aktivitelerle kalıyordu; fakat internet ve medya sayesinde, antisemitizm tüm dünya geneline yayıldı. Bilgisayar düğmesine basmakla, bir anda buna ulaşılabilir ve bu yayılabilir.

İkincisi, geçmişte Yahudilere karşı aynı kalıplaşmış söylemler– Yahudiler kümelenmiş, güvenilmez, para canlısı, manipülatif, yağmacı gibi - dile getirilirken, antisemitizm değişti ve evrimleşti. Örneğin Yahudiler zehirliyor deniyor; Ortaçağ’da kuyuları, Nazi döneminde kanı ve şimdi de DNA’ları hedef alarak atmosferi.

Üçüncüsü, günümüzdeki antisemitizmin kaynağı, geçmişteki gibi Hıristiyan dünyasında değil, Müslüman dünyasında yer alıyor. Müslümanlardaki kızgınlığın, bu olumsuz tutkunun bir yönü İsrail’in Filistin topraklarındaki tutumundan kaynaklanıyor, çoğu son dönemdeki çatışmalardan ileri geliyor ve kökleri Arap Müslüman kültürüyle de ilişkili. Günümüzdeki Müslüman antisemitizmini anlamak için, İslam’ın kendi içindeki durumuna bakmak ve bilhassa Batı’ya karşı olan derin mağduriyeti görmek gerekiyor.

Dördüncüsü ve en göze çarpanı, Yahudilere karşı bu ateşli yaklaşım, Yahudi Devleti’ne karşı olan sert suçlamalardan kaynaklanıyor. Anti-siyonizm, günümüzdeki antisemitizmi kapsayan yeni biçim, daha önceleri Yahudileri dünyadan silme çabaları bugün, Yahudi Devleti’ni ortadan kaldırma biçiminde zemin buluyor.

 

İsrail politikalarını değil, İsrail’in varlığını sorgulamak

İsrail’in Gazze’de (2005’ten beri yasaklandı) ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimini cesaretlendirme politikaları ve zaman zaman bu bölgedeki Filistinlilere olan sert tutumları oldukça olumsuz bir tepki gördü. Bu politikaları ve girişimleri eleştirmek, başlı başına antisemitizm değildir. Halbuki İsrail’i, bugün çoğunlukla söylendiği üzere, bir “Nazi Devleti” olarak adlandırmak, İsrail’i Güney Afrika’daki ayrılık rejimi kurmakla suçlamak veya etnik temizlikle ilişkilendirmek veya toplu soykırım yapıyor demek, eleştiri sınırını fazlasıyla aşıyor. Neredeyse sürekli düşmanlarıyla birlikte anılan Amerika Birleşik Devletleri hariç, dünyada hiçbir ülke Yahudi Devleti kadar kötülenmedi. Bununla birlikte, İsrail’i en aşağı milletlerden biri veya yasadışı olarak itham edenler, sağda ve solda, eğitimli elitler ve eğitimsiz topluluklarda, Hıristiyanlarda ve Müslümanlarda görülebilir.

Belli çevrelerde, itirazlar İsrail politikalarına değil, devletin yasallığı ve geleceğini devam ettirme hakkında. Hatta İsrail’i şiddetle eleştirenlerin tartışmaları 1967 ve İsrail’in savaş galibiyeti sonucu topraklarını genişlettiği Altı Gün Savaşı üzerine değil, 1948’de kuruluşundaki “suç” veya “günah”ta. Konu, ülkenin sınırlarıyla ilgili değil, kökenleri ve varlığı hakkında. Yeni antisemitizmle ilgili olarak yeni ve derinden rahatsızlık veren tam olarak şu: Tek başına Yahudi Devleti’ni seçmek ve güvenli bir geleceği ona layık görmemek.

Kaynak: “Progressive Jewish Thought and the New Anti-Semitism”, American Jewish Committee

Haftaya: Prof.  Alvin H. Rosenfeld ile söyleşi