Yüzyılımızın sanat duayenlerinden sayılan ve Auschwitz kurtulanlarından Jan Krugier, ardında yüzlerce sanat eserini bırakarak İsviçre’de 80 yaşında yaşama veda etti
Rubi ASA
“Evrensel Sanat görüneni değil, görünmeyenin ardındaki gerçeği saklar.” Bunu bulabilmek ve yansıtmak, aydınlık zihinlere ve sanata evrimsel gözlerle bakanlara özgüdür… - Paul KleeJan Krugier, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 12 Mayıs 1928’de Polonya’nın küçük bir kasabası olan Radom’da doğdu. Annesi, Jan henüz beş yaşındayken, kardeşini doğururken ölmüştü. Babası mütevazı bir tüccar ve kendi olanakları çerçevesinde bir sanat koleksiyoneriydi. Ayrıca Polonya’da Nazi direnişinde de etkin olan bir vatanseverdi. O da 12 yaşında babasıyla Nazi işgalinin direnişi yönünde örgütlenen yerel topluluklara katıldı. Hatta Varşova’da Nazi karargahı olan Bristol Otelini havaya uçurmak için bomba kuryeliği bile yapmıştı.Savaşın ilk yıllarında babası Nazi güçlerince öldürüldü .
1942 yılında annesi ve küçük kardeşiyle tutuklanarak Treblinka toplama kampına gönderildi.
Annesi ve kardeşi kampta öldürüldüklerinde kendisi bir kapo yardımı ile dönen bir trene atlayarak kamptan kaçtı. Aylarca ormanlarda saklandı, tekrar yakalanıp bu kez Auschwitz’e gönderildiğinde bir gece içinde 8000 kişinin öldürüldüğüne tanık oldu ve yaşamından nefret etti. Kampta IG Farben Kimya Tesisleri için köle gibi çalıştı. Savaşın sonunda İngiliz askerleri tarafından kurtulduğunda Bergen Belsen Kampı’nda ölüm döşeğindeydi.
Jan Krugier, yaşamının sonuna kadar o günleri, sonraki yaşamında sürdürdüğü bir koleksiyoner titizliği ile salkıyacağı sanat eserleri gibi kolundaki kamp numarası ile hatırlayacaktı.
Anne ve babasını yakından tanıyan İsviçreli bir aile tarafından evlatlık alındı ve gençlik yıllarını onlarla sürdürdü. Geçirdiği olaylar ruh dünyasının çökmesine sebep oldu, adeta belleğini yitirdi. Bauhause’a devam etti, Zürih ve Paris’te sanat ve resim eğitimi aldı, yaşamını sanat çevresinin içinde farklı bir yapıya oturttu. Mesleğinde hızla ilerledi, fakat sonraları bundan ciddi gelir elde edemeyeceğini düşünerek sanat eksperi ve komisyoncusu olmaya karar verdi.
Sanat yaşamına katkıları yanı sıra Yahudi kimliğinin koleksiyoneriydi.
“Sanat alanında koleksiyonculuk bir psikoterapi sürecidir” derdi Krugier.Ve bunu “Beni avlamaya çalışan kendi iç dünyamın trajedilerine karşın, insanlarla uyum sağlayarak yaşamayı başarabilmek için, sanatın insanlığa katkılarını anlamaya çalışıyorum ”şeklinde ifade eder.
Jan Krugier, ilk galerisini Cenevre’de 1962 yılında açtı ve 1987 yılında da onu şöhrete taşıyacak olan New York Galerisi oldu. 1970’lerde Cézanne koleksiyonunu dünyaya eksiksiz tanıtarak alanında bir numara oldu. Kısa sürede Picasso araştırmalarında neredeyse tek yetkili ve Pablo Picasso ailesinin resmi temsilcisi oldu. Bu ona, dünya sanat çevrelerinin en önemli unvanını kazandırdı. Zamanının en etkin ve seçkin sanat satıcılarının arasında oldukça büyük bir servete sahip oldu. Buna rağmen Cenevre’de sevgili karısı ile oldukça mütevazı bir yaşam sürerken, dünyaya yayılmış onlarca Yahudi gençlik kurumlarına maddi manevi yardımcı oldu. Eğitim bursları verdi, sanat okulları kurdu. Londra sanat çevresi 1995 yılında onun Picasso eserlerinde kişisel en büyük koleksiyona sahip olduğunu duyurdu.
19. ve 20. yüzyıl resim sanat alanında en çok aranan, ressamlardan Paul Cézanne, Marc Chagall, Balthus Georges Braque, Alexander Calder, Edgar Degas ve Henri Matisse’in eserleri ve modern çağdaş sanatının en önemli isimleri, İsviçre ve New York’ta Krugier galerilerinin devamlı müşterileri oldu. Krugier için sanat, “görüneni yansıtmaz, sanatın amacı görünmeyeni görünür kılmaktır”.Görünmeyenin ardındaki gerçekse, anlatılmak istenen fakat sadece yaşanmışlık ve bilgi ile korunmak istenen, asla unutulmaması gereken bir gerçektir.
Tıpkı Picasso’nun Guernika’sında resmedilen Nazi zulmü gibi… Belki de sanatın evrenselliği burada saklı. Tanıklığın, gelecek nesillere aktaracağı mesajla bir koleksiyoncu titizliğinde saklanması amaçlanır. Jan Krugier’in bu mesajı kolundaki kamp numaralarına bir sanat eseri olarak bakıp, onu saklaması ve paylaşması gibi…