ÖNCEKİ gün ve dün, Sultan Abdülhamid’in siyonizmin babası Dr. Theodore Herzl ile temaslarının belgeli hikâyesini yazdım.
Abdülhamid, Filistin’de özerk bir Yahudi devleti kurmak isteyen Dr. Herzl’i huzuruna kabul edip yüz yüze görüşmüş, hükümdarın ve sarayın Siyonistler ile temasları birkaç sene boyunca devam etmişti.
Padişah, basiret sahibi her devlet adamının yapması gerekeni yapmış, muhatabını dinlemiş, Filistin’de toprak edinme niyetlerine karşı “Filistin’e değil ama Kuzey Irak’a yerleşebilirsiniz” demiş ve Avrupa’da o zamanlarda bile gayet güçlü olan Yahudi lobisini, Osmanlı Devleti’nin dış borçlarının düşürülmesi meselesinin halli için bir bankadan ötekine bir güzel koşuşturmuştu. Abdülhamid’in, borç meselesi devlet tarafından halledilip Yahudi lobisine ihtiyacı kalmadığı anda kapıyı kapattığı da apaçık ortadaydı. İş bitmişti ve Siyonist liderlerin temasları ile ilgili olan sonraki belgelerde, Dr. Herlz’den artık “Herif defolup gitti!” diye bahsediliyordu.
EFSANE BİTTİ, ÜZÜLDÜLER
Bundan yüz küsur sene önce yaşanmış olan bu hadiseleri iki gün boyunca belgeleriyle beraber yayınladım ya... Türkiye’nin önde gelen Abdülhamid pazarlamacıları, dün, pürtelâş vaziyette, daha gün bitmeden televizyonlara koştular ve canlı yayınlarda bendenize ağızlarını geleni söylediler. Ne yalan yazdığım kaldı, ne de Yahudi hayranlığım...Ama, yayınladığım belgelerden, yani hadisenin doğruluğundan bahis bile yoktu. Savfamda arşiv numaralarını da vererek kovduğum belgelerden ne Sultan Hamid tüccarları sözediyorlardı, ne de onlara çanak sorular soran programcılar...
Hedeflerindeydim, zira sayemde sermayeleri ellerinden gidiyordu... Seksen küsur seneden bu yana varolan, “Abdülhamid, Filistin’i satın almak isteyen Siyonistler’]” ‘Devlet-i Âliye’min satılık tek bir karış toprağı yoktur’ diyerek huzurundan kovmuş” mealindeki efsane, yayınladığım belgelerle çökmüştü. Malûm efsane, Sultan Hamid pazarlamacılarının yıllardan bu yana esas sermayelerini teşkil etmiş ama akıl ve iz’an sahibi olup okuduğunu da anlayanların gözünde artık son bulmuştu.
İŞİNİZE GELİNCE, İYİ!
Yazdıklarıma menfaatlerine halel geldiği için lâf edenlerin, Abdülhamid’in kendisiyle temasa geçen Yahudi liderleri hemen anında kapı dışarı etmek yerine seneler boyu bir güzel kullanmasının, onun devlet adamlığındaki basiretini gösterdiğini anlamaları gerekirdi ama Sultan Hamid pazarlamacılarında o feraset nerdeeee?
Bendeniz, benzer karalamalara senelerden bu yana maruz olduğum için aslında alışkanlık kesbetmiş sayılırım. Şahbaba’yı yazıp Sultan Vahideddin’in “hain olmadığını” söylerken “iyi” tarihçiyim, gerçekleri ortaya çıkartıyorum ama Abdülhamid’in Filistin’den toprak isteyen Siyonist liderlerle temaslarının ayrıntılarını yazınca “Siyonist” ve “Yahudi hayranı” oluyorum!
Abdülhamid’in hatırasını pazarlamayı ve gölgesinin ticaretini yapmayı artık bırakın beyler! Tarih ucuz menfaatlere göre değil, hakiki belgeye dayanarak yazılır ve iki gün boyunca yayınladığım belgeler de, bunun böyle olduğunu öğrenmeniz için iyi bir ders ve fırsattır.
Murat Bardakçı , Haber Türk
18 Mart 2009
