Dent. Rana CEMEL TOVİL
Günümüzde estetik, dişlerimiz söz konusu olduğu zaman bahsedebileceğimiz bir konu. Daha güzel bir gülüşe sahip olmak, iş hayatımızda ve özel hayatımızda kendimize olan güvenimizi artırır. Estetik diş hekimliğinde sıkça başvurduğumuz diş beyazlatma işleminden sonra sizlere, dişlerde çok hafif aşındırmalar yaparak yapılan işlemlerden bahsedeceğim. Bu işlemler sadece renkle ilgili değil aynı zamanda şekil ve diziliminde de problem olan dişlerde uyguladığımız yöntemlerdir.
Lamina Veneer kaplama
Porselen laminalar dişlerin sadece ön yüzeyinden minimum derecede aşındırma yapılarak hazırlanan ve dişe yapıştırılan porselen yapraklardır. Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen diş bozukluklarına mükemmel bir kozmetik çözümdür. Bu tedavi daha çok görünümünden veya renginden memnun olunmayan ön grup dişlere yapılıyor.
Hangi durumlarda yapılıyor?
Genel olarak hangi durumlarda yapıldığından bahsedecek olursak; beyazlatma işleminin yetersiz kaldığı antibiyotik veya flor renklenmesi durumlarında, ayrık dişleri birleştirmede, kırık ve aşınmış dişlerde, çok büyük dolgusu olan çok madde kayıplı dişlerde, eğri ya da hafif önde veya arkada olan basit ortodontik bozuklukların tedavisinde ortodontik tedaviye alternatif olarak kullanılabilir.
Laminalar 0.3 ila 0.5 milim arası bir kalınlıkta olup, dişin yeni bir form ve renk kazanmasına yardımcı olur. Bu yöntemin en büyük avantajı normal bir diş kesimine göre dişin sadece ön yüzünden minimum derecede aşındırma yapılmasıdır. Yine de bir aşındırma yaptığını da unutmamak gerekir. Ama yapılan aşındırma az miktarda olduğu için diş üzerinde yapılan en konservatif tedavilerden biridir. Estetik olarak normal dişi en iyi taklit eden porselen kaplama diyebiliriz. Çünkü ince olduğu, altında herhangi bir metal alt yapı olmadığı ve ışığı geçirgenliği çok iyi olduğu için teknik olarak bize en iyi doğal estetik görüntüyü veren kaplamadır. Kendi dişlerimizden ayırt etmek çok zordur. Porselen yüzeyi çok pürüzsüz olduğu için diş taşı oluşumu ve çay, kahve renklenmesi bu bölgede olmaz.
Zirkonyum kaplamalar
Diş hekimliğinde dayanıklılık açısından iyi olduğu için porselenlerin alt yapısı olarak metal kullanılır. Ancak diş etlerinin görüntüsü ve dişin duruşunda metal alp yapının problemleriyle her zaman karşılaşılırdı. Yapılan araştırmalardan sonra zirkonyumun porselen alt yapısı olarak metal yerine kullanılabileceği görülmüştür. Zirkonyum dayanıklılığıyla beraber, ışık geçirme özelliğiyle ve mükemmel diş eti uyumuyla diş hekimliğinde bir çığır açmıştır.
Bu durumda kısaca diyebiliriz ki zirkonyum; porselenin alt yapısı olarak kullanılır ve diş eti problemi ve alerjik olmamasının yanında, ışığı geçirgenliği ve estetik olarak da dişe yakın olduğundan dolayı günümüzde tam kuronlarda en çok kullanılan kaplamadır. Kuron, köprü ve implant üstü kaplamalarda kullanılır. Zirkon kaplamalarda dişlerimiz hazırlığı diğer kaplamalar gibidir dişler her yönden kesilirler.
Zirkon diş hekimliğinin temel ihtiyaçlarından olan sağlamlık,estetik, doku uyumu ve doğallık konularında bugüne kadar ulaşılmış en yüksek kaliteye sahip üründür.
