İsrail’in tarihteki en geniş katılımlı koalisyon hükümetini kuran Likud Başkanı Netanyahu, kendi partisini memnun edemedi. Kabinedeki önemli pozisyonları koalisyon ortaklarına bırakmak zorunda kalan Netanyahu, partisinde ciddi bir muhalefetle karşı karşıya
Şubat ayındaki seçimlerin ardından hükümeti kurma görevi kendisine verilen Likud Partisi Başkanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in en büyük koalisyonunu oluşturarak tarihe geçti. Başbakanı’ın haricinde 29 bakan ve altı bakan yardımcısının görev yapacağı yeni kabinede koalisyonu oluşturan milletvekillerinin yaklaşık yarısı koltuk sahibi oldu.
İsrail Parlementosu’nda 27 milletvekiline sahip olan Likud, on beş sandalyeli Evimiz İsrail, on üç sandalyeli İşçi Partisi, on bir sandalyeli Şas ve üç sandalyeli Yahudi Evi ile koalisyon kurarak toplam 69 sandalyeli bir hükümet kurdu.
Yeni kabinede, Evimiz İsrail Partisi Başkanı Avigdor Lieberman Dışişleri Bakanı, İşçi Partisi Başkanı Ehud Barak Savunma Bakanı, Şas Başkanı Eli Yishai ise İçişleri Bakanı oldu. Netanyahu, kendi partisinde de Michael Eytan’ı hükümet işlerini geliştirmekten sorumlu Devlet Bakanı, Moşe Kahlon’u Enformasyon Bakanı, Gideon Sa’ar’ı Eğitim Bakanı, Reuven Rivlin’i de Parlemento Sözcüsü olarak atadı.
Ancak Binyamin Netanyahu, kabineyi oluşturma sürecinde zor günler geçirdi. Parti içinde birçok üst düzey isim, seçim döneminde verilen sözlerin tutulmasını ve önemli bakanlıkların kendisine verilmesini beklerken, Netanyahu parti içinde artan gerilimi azaltmak için büyük çaba harcadı.
Gelişmeden dolayı duyduğu rahatsızlığını bir süredir Netanyahu’ya bildiren partinin üst düzey isimlerinden Silvan Şalom, güvenoyuna saatler kala hem Başbakan Yardımcılığı hem de Bölgesel Gelişim Bakanlığı görevini aldı.
Likud Partisi’ndeki huzursuzluğun temel nedeni Netanyahu’nun koalisyon ortağı diğer partilere çok sayıda bakanlığı vermiş olması, partisi içinde bakanlık dağılımını son dakikaya bırakması ve elinde seçim döneminde parti içinde verdiği sözleri tutmak için yeterli sayıda bakanlık pozisyonunun bulunmaması.
