Yahudi bayramları arasında en eskisi sayılabilecek, bahar festivali diye de adlandırılan Pesah, İbrani takvimine göre Nisan ayının 15’ine rastlar. Mısır topraklarından çıkışın yıldönümü olan Pesah’ın birinci ve yedinci günleri İsrail’de yaşayanlar için, bunlara ilave olarak ikinci ve sekizinci günleri de diasporadakiler için “Yom Tov” kabul edilir
Yahudi halkı için hatırlamak, hayatta kalmanın sırrıdır. Onun içindir ki tarih, en büyük öğretmendir. Özellikle üç bayram, ?aloş Regalim (sözcük anlamı “üç ayak”) olarak bilinen bir bütün oluşturur; bize Yahudi tarihinin üç büyük anını ve bize öğretmeleri gereken fikirleri hatırlatırlar. Yahudiler bu bayramları nerede olurlarsa olsunlar kutlar ve sadece geçmişlerinin olaylarını değil, dinlerinin başlıca inançlarını hatırlamak için ritüellerini uygular.
“Üç Ziyaret Bayramı”, ilkbahardan sonbahara kadar uzanır, Pesah, ?avuot ve Sukot adlarıyla bilinir. Üç aşamada, Mısır’dan Vaad Edilen Topraklar’a gidişi adım adım yeniden canlandırırlar.Pesah
İsrailoğulları Mısır’a davet üzerine gelmiş, başta sıcak bir şekilde karşılanmıştı. Bu, geleceğin bir “ön izlemesi” gibiydi: Tarih boyunca Yahudilerin birçok ülkede karşılaştığını dostluk nefrete dönüştü ve özgür adamlar kendilerini zulüm ve baskı altında buldu; sonunda köle edildiler.
Yahudiler yok olmaktan Tanrı’nın ve O’nun habercisi Moşe’nin müdahalesi sayesinde, bir dizi inanılmaz mucize ile kurtuldu.
“Mısır Prensi” Moşe, Firavun’a Tanrı’nın mesajını getirdi, “Bırak halkım gitsin.” Tanrı, Firavun’un reddine son derece ikna edici on bela ile karşılık verdi. Son bela, en korkunç olanıydı: İlk doğan her Mısırlı, İbrani Nisan aynın 15’inde, saat tam gece yarısını gösterirken öldü. Diğer yandan Yahudiler, Tanrı halkının yaşadığı evleri “pas geçebilsin” diye, kapı pervazlarına kurban edilmiş bir kuzunun kanıyla işaret koymak zorundaydı.
Onuncu belada Mısırlılar artık mücadelelerinin sona erdiğini biliyordu. Yahudilerin gitmesine izin vermekle kalmadılar, gitmeleri için onlara yalvardılar. Onları o kadar çabuk kovdular ki Yahudiler ekmek hamurlarını kabartmaya vakit bulamadı. Yahudilerin özgür bırakıldığı hız, yassı ekmekleri (matza – hamursuz) ile simgelenir. Hamursuz, Pesah’ı, Özgürlük Bayramı’nı anmak için kullanılan ritüel yiyecektir.Bayramın Dört Adı
Bu olay hakkında hatırlanması gereken önemli o kadar çok fikir olduğundan, bayramın farklı adlarının olması tuhaf değildir:
1. “Pesah” kesilen kuzuya atıf yapar. Kuzu, Mısır tanrılarından biriydi. Yahudiler kurtulabilmek için “kesmek”, aralarında yaşadıkları insanların hayat tarzından ve dininden vazgeçmek zorundaydı. Belki de daha derin bir anlamda, kendi zayıflık “kuzu”larını kesmek (zafiyetlerinden kurtulmak) zorundaydılar; onları yok etmeye çalışan bir toplumda kurbanlık koyun gibi davranmaktan ötürü suçluluk duymamaları için.
2. “Zeman Herutenu”, Yahudilerin özgürlük zamanı – ana konusu özgürlük olan bayramın ikinci adı. Avraam’ın çocuklarına, Tanrı’nın bazı insanların diğerlerini köle yapmasını hoş görmeyeceği, bundan binlerce yıl önce gösterilmişti. Mısır’dan Çıkış öyküsü “Ben seni Mısır diyarından, esaret evinden kurtaran Tanrın’ım” söyleriyle ilk emri oluşturdu. 20. yüzyılda “Bırak halkım gitsin” ve “Özgürlük, hemen şimdi” sloganlarının dünyanın bazı bölgelerinde hâlâ gerçeğe dönüşmemiş olması çok acıklıdır.
3. “Hag Ha-matzot” (Hamursuz Bayramı), kölelikten özgürlüğe geçişin ne kadar ani olabileceğini vurgular. Ekmeğin kabarmasına bile vakit yoktu. Ne kadar karanlık bir dönemde olurlarsa olsunlar, iyiye doğru değişim bir anda gerçekleşebileceğinden, Yahudiler iyimserliklerini korumalıdır.
4. “Hag Ha-aviv” (İlkbahar Bayramı), sadece Pesah’ın denk geldiği zamanı belirtmez, kurtuluşun neden o zaman geldiğini açıklayan ek bir mesaj da verir. İlkbahar, toprağın yeniden doğduğu ve yeşilliğin canlandığı zamandır. Tanrı kışın soğuğunda dünyayı unutmaz. Toprağın altında büyüme ve gençleşme tohumları vardır. Doğanın ilkbaharı, Tanrı’nın halkı ve dünya için duyduğu ilgiye paraleldir. Bu bayramın en önemli fikri, ilkbahar gibi, “yeniden doğuş”tur.
Yahudilerin ‘Son Akşam Yemeği’
Bu kadar çok adı olan ve böylesine önemli mesajlar veren bir bayram, çok özel bir ayin gerektirir. Bu ayin sinagogda bile gerçekleştirilemeyecek kadar önemlidir – her ailenin tam dikkatini gerektirir. Dolayısıyla en kutsal mabette, evde gerçekleştirilir. Geleneği geleceğe taşıma sorumluluğuna sahip olanları, çocukları da içerir. Sabit bir düzeni vardır, bu yüzden de bu ayine “seder” (sözcük anlamı “düzen”) denir. Kendine özgü bir dua kitabı, agada, vardır ve bu kitap, Yahudi tarihinde en çok basılan kitaptır. Hıristiyanlar buna Son Akşam Yemeği der. Bu, İsa’nın Romalılar tarafından öldürülmeden önce, havarileriyle yediği son yemekti. Yahudiler için, başka ritüellere kıyasla, en çok kişi tarafından kutlanan ritüeldir.Pesah ‘Düzeni’
Seder’in “düzeni” oldukça büyük bir hazırlık gerektirir. Unutulmaması gereken bazı malzemelerin listesi:
?arap, bol miktarda, çünkü dört kadeh içmek zorundasınız. Tanrı’nın kurtarma sürecinin dört aşamasını simgeler.
Matza, en azından üç tane; bize Avraam, Yitzhak ve Yaakov’u hatırlatması için.
Karpas, maydanoz gibi yeşil bir sebze; ilkbaharı ve yeniden doğuşu simgeler.
Haroset, dövülmüş elma, ceviz, şarap ve baharat karışımından yapılmış reçele benzeyen tatlı (Türkiye’de hurma ve kuru üzüm de konur – Ç.N.) ; kölelerin Mısır’da yaptığı tuğlaların harcını simgeler.
Maror, acı otlar (Türkiye’de marul kullanılır); köleliğin acısını simgeler.
Betza, Bet Amikdaş’a getirilen bayram kurbanının simgesi olan katı yumurta.
Zeroa, fırında kızartılmış bir kemik, genellikle incik kemiği; Pesah kuzusunu simgeler.
Tuzlu su, Tanrı’nın yardım etmesi için ağlayan ve duaları kabul olunan Yahudi atalarımızın gözyaşlarının simgesi.
Özel bir kadeh, Eliya için, çünkü Peygamber Eliya’nın bu Pesah geleceğini, nihai kurtuluşu ve Maşiah’ın gelişini ilan edeceğini “biliyoruz”.
Agada, herkesin –özellikle de çocukların- sıra ile okuması, sorular sorması, yorumlar yapması ve geceyi gerektiği gibi, kölelik felaketi hakkında konuşarak, özgürlüğün güzelliğini düşünerek ve kutsamalarımız için Tanrı’ya borçlu olduğumuz minneti dile getirerek geçirmemiz için.
Yahudiler Pesah’ta sadece matza yemekle kalmaz. Ekmek yemeleri, hatta bulundurmaları–kırıntı halinde olsa bile- yasaktır. Birçok Yahudi Pesah’tan haftalar öncesinden, “bahar temizliğinin” kaynağı olabilecek bir temizliğe girişir. Tora’ya göre bayram sırasında, yıl boyunca yediğimiz ekmeğin izi bile evimizde bulunmamalıdır.Kaynakça: Nedenleri ve Niçinleriyle Yahudilik
Yazan: Rabi Benjamin Blech
Çeviren: Estreya Seval VALİ