Formula 1’de 2009 sezonu, bu hafta sonu Avustralya’da yapılan yarışla oldukça ilginç bir başlangıç yaptı. Avustralya Grand Prix’nin sonuçlarından ziyade herkesin merak ettiği, ekonomik kriz nedeniyle alınan tedbir kararlarının ve bu sezon için yapılan değişikliklerin Formula 1’i nasıl etkileyeceği
İzzet ANCEL
2009 sezonu yeni pilotları, takımları kuralları ile bu hafta başladı. Sezonun ilk yarışı da kimsenin beklemediği bir şekilde yepyeni bir takım olan Brawn GP takımının doublesiyle başladı. Ferrari’nin yarış hüsranı, Hamilton’un üçüncülüğü kıl payıyla kurtarması ve kazalarla beraber oldukça ilginç bir yarış olduğu kesin fakat bu yarıştan ziyade F1’in bu seneki kararlar ve tedbirlerle nasıl geçeceği asıl önemli konu.
2009 senesi, küresel ekonomik kriz dolayısıyla herkes için zor geçecek. Bu durumun sıkıntıları Formula 1’de sezon henüz başlamadan yaşanmaya başlanmıştı zaten. FIA 2009 için tedbir kararları almış ve takım harcamalarında kısıntıya gidilmesi gerektiğini belirtmişti. Alınan kararlarla beraber, takım harcamalarının yaklaşık yüzde 30 oranında azalmasını beklediğini açıklamıştı. Kriz yüzünden, Fransa gibi bazı pistler artık takvimden çekilmek istediği de açıklanmıştı. Bunun dışında Honda takımının yüksek bütçesi nedeniyle spordan çekileceğini açıklamasının ardından sezonun açılışına yaklaşırken, Ross Brawn’ın takımı satın almasıyla takımın artık Brawn GP Mercedes olarak yarışlara katılacağı açıklandı.
Bunların dışında özellikle test sürüşlerinin devam dönemde, F1 dünyasını meşgul eden asıl konu, bu sene için FIA tarafından yapılan değişiklikler. Bunlardan en fazla göze çarpanı elbette ki, fazlaca tartışılan şampiyonluk sistemi. Ecclestone’un baskıları sayesinde kabul edildiği söylenen sistemde, artık en fazla puan toplayan pilot yerine, en fazla birinciliğe sahip olan pilot şampiyon olacak. Sonraki sıralama ise, mevcut puan sistemine göre yapılmaya devam edecek. Sezon sonunda iki pilotun yarış galibiyetlerinin eşit olması durumda ise, pilotların topladığı puanlar dikkate alınacak. Yeni sistemin mücadeleyi derinden tetiklemesi ve sonuçlara doğrudan etki etmesi bekleniyor. Zira geçtiğimiz sene bu sistem kullanılıyor olsaydı, Hamilton yerine Massa şampiyon olacaktı. Ecclestone değişen sistemin sporun geleceği için faydalı olacağını inatla iddia etse de, karşısında bu konuda ciddi bir muhalefet bulunuyor. Takımların ve pilotların genel kaygısı, herhangi bir sebeple geriye düşen şampiyonluk adayı pilotların artık o yarışı kazanmak için bir çaba göstermesine gerek kalmaması. Geçen sene özellikle birinci sırada başlayan pilotların yarışı kazandığı da düşünüldüğünde bu sene artık yarıştan çok sıralama turları ilgi çekecek gibi gözüküyor.
Yapılan diğer göze çarpan değişikliklerden birisi, 10 sezonun ardından takımların tekrar oluksuz lastikleri kullanacak olması. Bu lastiklerin özelliği yola tutuşun yaklaşık yüzde 20 oranında artmasını sağlayarak performans artışı sağlaması. Bunun dışında getirilen yeniliklerden en önemlisi, herhalde yeni kullanılacak olan Kinetik Enerji Geri Dönüşüm Sistemi (KERS). Formula 1’in yeşilleştirilmesi kapsamında uygulanan sistem, pilota normalde fren esnasındaki kaybettiği kinetik enerjiyi depolama ve kullanma fırsatı tanıyor. Pilotun bir tuşla kullanabileceği enerji, araca tur başına yaklaşık yedi saniye boyunca 80 beygirlik bir ek güç sağlayarak performansı artırıyor.
Bir başka önemli değişiklik ise artık takımların sıralama turlarına ne kadar benzi yükü ile çıkacaklarının açıklanacak olması. Bundan sonra kimin aracının hafif, kimin daha yüklü olduğu konusunda tahmin yürütmemize gerek kalmayacak.
Yeni kurallar ve tedbirlerle başlayan sezonun neler getireceğini sezon ilerledikçe yaşamaya başlayacağız. Fakat önemli değişimlerin artık çok sık yaşandığı Formula 1’in 2009’da kaderi, birazcık küresel krizin gidişatına göre belirleneceğe benziyor. Bu hafta yaşanan rekabetin kuralların tam oturması ve takımların stratejilerinin şekillenmesinin ardından da devam etmesini dileyelim.