Geçtiğimiz hafta ABD birinci çeyrek şirket bilançoları açıklanmaya başladı. Hafta ortasında Alcoa’dan gelen kötü haber yatırımcıları bir miktar düşünceye sevk etmiş gibiydi. Piyasa oyuncuları yurt dışı borsaların fazla hızlı mı alındığını sorgulamaya başlamıştı. Ancak Perşembe günü Wells Fargo’dan gelen haber ile piyasalarda yeni bir olumluluk dalgası başladı. Haftalık işsizlik başvurularının hala çok yüksek seviyelerde olmasına rağmen Wells Fargo’nun rekor seviyede ciro yapacağını belirtmesi yatırımcıları bir hayli umutlandırdı. Daha evvel yazılarımda belirttiğim gibi bu krizin sonlanması için finansal sektörün reel sektöre tekrar kredi verebilmesi gerekiyor ve bankalardan yapılan bu tip açıklamalar kredi musluklarının tekrardan açılabileceğinin bir göstergesi olarak algılanıyor. Ancak işsizlik ABD için büyük bir sorun ve hala ABD’nin önemli otomotiv şirketleri General Motors ve Chrysler’ın durumları hakkında bir netlik söz konusu değil. Yapılan çalışmalara göre bu şirketlerin batması ABD’de şu an yüzde 8.6 olan işsizlik oranını çift haneli rakamlara taşıyabilir. Bu gelişme de uzun süredir devam eden resesyonun beklenenden uzun sürmesi anlamına gelebilir. Yükselişin devam etmesi için teknik açıdan kritik noktalarda olduğumuzu belirtmekte yarar görüyorum ve geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişin Çarşamba ve Perşembe günü yaşandığını, Salı günü ise piyasalarda olumsuz bir hava bulunduğunu söylemeliyim. Yani şu zamandan sonra sebepsiz ve hisselerin ucuz olduğu için bir yükseliş yaşanacağını sanmıyorum. Somut gelişmelerin yükselişi kesinlikle desteklemesi gerekiyor.
İMKB DE YÜKSELDİ
Geçtiğimiz hafta IMKB’de sert bir yükseliş yaşandı. ABD’nin önemli fonlarından Fidelity’nin Türkiye’deki banka hisselerini satın alması ve ardından yerli yatırımcıların da bu alımları devam ettirmesi borsalarda uzun süredir görmediğimiz seviyelerin görülmesinde önemli rol oynadı. Ancak banka dışında diğer hisselerin yükselişlerinin daha kısıtlı olduğunu gözlemliyorum. Yükselişin sağlıklı olarak devam etmesi için bu hisselere de alım gelmesi gerekiyor. Geçtiğimiz hafta yapılan açıklamalar ışığında IMF ile anlaşmanın yapılacağının yatırımcılar tarafından fiyatlanması yurt dışı borsalarında düşüş yaşandığı zamanlarda IMKB’nin bu durumlara tepki vermemesine sebep oldu. IMF anlaşmasının koşulları hakkında yapılan olumlu dedikodular ise yurt dışı yatırımcıların ülkemizin hisselerini cazip bulmasında katkı sağlıyor. Borsadaki önemli pozitif gelişmelere rağmen Türkiye’de en son açıklanan Şubat ayı sanayi üretim verisinin tarihte görülmüş en büyük düşüş olması ilk çeyrek büyüme rakamlarının eksi açıklanacağını gözler önüne seriyor. Üst üste ikinci ay cari fazla vermemiz ise Türkiye’nin ekonomik gündeminde nadir olarak karşılaştığımız olumlu verilerden. Kısaca Dolar/TL kurlarını incelediğim zaman ise 1.5600 civarı seviyelerin oldukça önemli noktalar olduğunu ve bu noktalardan yabancı alımı gerçekleştirildiğini görüyorum. Euro/Usd paritesinin de son günlerde düştüğünü ve doların diğer para birimleri karşısında değer kazandığı düşünüldüğünde olumlu havanın devam etmesi ve kurların 1.5000’ye yakın seviyelere gevşemesi durumunda dolar alımı yapılmasının olumlu olabileceği kanaatindeyim. Bu hafta son haftalarda olduğu gibi yurt içi ve yurt dışı gelişmeleri dikkatle takip etmeyi ihmal etmeyelim. İyi haftalar.
