Biniciliğe gönül verenler...

Bu haftadan itibaren sizlere bu sayfalarda daha önce okumadığınız, fakat hepinizin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz çeşitli spor dallarını, Şalom okurları aracılığı ile tanıtmaya çalışacağız. İlk olarak Liora Morhayim ve Alp Levi’den binicilik üzerine düşüncelerini aldık...

Virna BANASTEY Spor
15 Nisan 2009 Çarşamba

 

LİORA MORHAYİM

Bu spora nasıl başladın?

 

Beni bu spora ilk başlatan babamdı. Beş  yaşındayken Galatasaray Atlı Spor Kulübünde ponylerle bu spora başladım. Daha sonra kulüp başka yere taşınınca, İstanbul Atlı Spor Kulübünde ponylere binmeye devam ettim. Şimdi ise kiralık  bir atım var. Beni bu spora başlattığı için, babama binlerce kez teşekkür ediyorum. Bu sporu yapabileceğiniz belli başlı kulüpler, Siec,Kemer Country, Atlıspor, Sipahi Ocağı’dır.

 

 

Sana neler kattığını düşünüyorsun?

 

İlk olarak, cesur olmayı öğretti. Herkes  ata binmenin cesur olmayı gerektirdiğini bilir. Bunun yanında, hayvan sevgisini ve azimli olmayı öğretti. Hayatımda ilk kez ailem yanımda olmadan, yurt dışına gittim. Yarışlarda başarılı olamayınca, pes etmemeyi öğrendim. En önemlisi de atlar sayesinde, sadakati öğrendim. Tabi bana kattıkları, bunlarla sınırlı değil.

 

 

Bu sporla ilgilenenlere ve başlamayı düşünenlere neler  önerirsin?

 

Eğer başlamayı düşünüyorlarsa, benim tercihim gibi  küçük yaşta ponylerle başlayabilirler. Fakat her yaşta yapılabilen bir spor. Eğer bu spora başlayacaklarsa, ilerde at alınca ya da kiralayınca, oluşabilecek masrafları da göze almaları gerekir. Çiftlik yerine, bir kulüpte başlamak tercihimdir. Bana göre binicilik, yapılabilecek en güzel sporlardan biri. Hem hayvanlarla iç içe bir ortam, hem  her mevsim yapılabiliniyor, hem de inanılmaz derecede eğlenceli.

 

 

Yarışlara katılıyor musun? Elde ettiğin dereceler var mı?

 

Ponydeyken Türkiye dresaj şampiyonasına katıldım. Diğer kulüplerle birlikte düzenlenen pony dresaj ve atlama müsabakalarına katıldım.  Türkiye’de genelde engel atlama yarışmaları yapılıyor.  Katıldığım yarışmalardan, derecelerim var. Ayrıca ata binmek için gittiğimiz İngiltere’de ki yarışmalardan da üç birincilik, bir üçüncülük ,bir  ikincilik, iki  de dördüncülüğüm var. Daha bu yaz ponyden ata geçtiğim için, sadece bir tane engel atlama müsabakasına katıldım. İnşallah devamı gelir.

 

 

ALP LEVİ
Bu spora nasıl başladın?
 

Üç sene önce arkadaşımın tavsiyesi ile Zekeriyaköy’de başladım. Amacım daha çok yeşillik ve doğa ile baş başa kalabilmek, stres atmaktı. İlk basta uzun bir süre sadece hafta sonları gittim.

Yaptığınız sporu daha da iyi yapabilmek için eğitmen ve çevre faktörünün önemli olduğunu düşünüyorum ki, bu konuda şans benden yana oldu.

Gün geçtikçe daha fazla deneyim kazanıyorsunuz, yeterli gelmiyor yaptıklarınız. Biniciliğimi  daha da geliştirebilmek ve profesyonel olarak yapabilmek için at almaya karar verdim. O gün bu gündür hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu atım. Pandora, biniciliğe karşı olan tutkumun her gecen gün daha da artmasına yardımcı oldu. Eğer yaptığınız işi seviyorsanız sorumluluk almaktan kaçmamalı ve kendinizi daha da ileriye götürecek adımlardan sakınmamalısınız diye düşünüyorum. Her ne kadar üzerinden yıllar geçmemiş olsa dahi geriye donup baktığımda iyi ki bir at almışım diye düşünüyorum.

 

 

Bu spora ne kadar vakit ayırıyorsun?

 

Haftada ortalama 4-5 gün biniyorum, hafta içi iş çıkışı ve hafta sonlarımın tamamını atım ile beraber geçiriyorum. Emek isteyen, ilgi isteyen bir spor.

 Atı  tımar etmek, veteriner ile ilgilenmek, hem kendi biniciliğinizi ilerletmek, hem de atınızı eğitmek vakit ve sabır gerektiriyor.

Dışarıdan bakınca haftada 4-5 kez gidince kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz diye sorabilirsiniz. Cevabı çok basit; zaten ata gittiğimde dinleniyorum. Özellikle hafta sonları gittiğimde ortalama 5-6 saatimin tamamını binicilikte geçiriyorum.

 

 

 

Fiziksel ve zihinsel ne gibi faydaları var?

 

 Yaşamak ve bu duyguyu tatmak lazım diye düşünüyorum. Ata binmek, binicide özgüveni  ve cesareti artırıyor. Bir başka canlı ile uyum içinde hareket etmenin  nasıl olabileceğini öğretiyor. Binicilik, aynı zamanda bir takım sporu.   Bir canlıyla iletişim kurabilmek, binerken aynı anda hem atınızı, hem de kendinizi düşünmek ayrı bir duygu. Konsantrasyon ve dikkatiniz toparlayabilme, denge ve kas yapınızın güçlenmesi, sabırlı olmayı öğrenebilmek size kattığı önemli faydalardan biri. Biniciliğe sadece ata binmek olarak bakılmadığı zaman, gerçekten çok vaktinizi alıyor ve bu da sorumluluk duygunuzun gelişmesine yardımcı oluyor.

 

 

Yarışlara katılıyor musun/ katılmayı düşünüyor musun?

 

 Lisansımı yeni aldığım için bu yıl yarışlara katılmıyorum.  Yarışmak  için, biraz daha deneyim kazanmam gerekiyor. Yarışlara  girmiyor olmam, izlemediğim anlamına gelmiyor elbette ki. Örneğin son 1.5 aydır SIEC, Atlıspor ve Kemer Country’de ciddi bir yarış trafiği var ve yetişebildiğim kadarını izlemeye çalışıyorum. Bu arada yarışlara girmesem bile, atım hocam ile yarışlara girmeye başladı, hatta ilk yarışında derece alması insanı ayrıca sevindiriyor.