Oppenheimer ailesinden Naziler tarafından el konulup, 1935’te William Randolph Hearst’e satılan yağlıboya tablolar, Kaliforniya Hükümeti tarafından, Holokost kurbanı olan tablo sahiplerinin torunlarına iade edildi
1935’te, Alman Hükümeti’nin Yahudilere, malvarlıklarını afişe etmeleri yönünde baskı uygulamaları ile birlikte, Berlin’de sanat galerisi sahibi olan Jakob ve Rosa Oppenheimer, galerideki eserleri elden çıkarıp kaçmak zorunda kaldılar. Jakob Oppenheimer kaçtıkları Fransa’da 1941’de; eşi ise daha sonra Polonya’da Auschwitz’de hayatını kaybetti. Tabloların asıl sahiplerinin torunlarına dönmesi ise, Amerikan Hükümeti’nin, Yahudilerin Nazi Hükümeti tarafından el konulan sanat eserlerinin asıl sahiplerine iadesi programı çerçevesinde gelişti. Oppenheimer resimlerinin yeniden ortaya çıkması ise, eserlerin gazete yayıncısı William Randolph Hearst’ün San Simeon/Kaliforniya’daki malikânesinde sergilendiğini gösteren, 1976 yılına ait bir broşürün, tesadüfen ailenin Paris’teki avukatı Eva Sterzing’in eline geçmesiyle oldu. Tablolar, malikânenin İtalyan tarzda döşenmiş Doge Süiti’ni süslüyordu. Müze görevlileri, bir dava açılma durumu ortaya atılınca, 2007’de Hearst Malikânesi Müzesi’ndeki eserleri incelemeye aldılar. Müze Yöneticisi Hoyt Fields, 1935’te, Berlin’deki I.S.Goldschmidt Galerisi’nden üç tablo satın alındığını, Hearst’ın tabloların nereden geldiği konusunda en ufak bir fikri bulunmadığından da emin olduğunu belirtti. Müze ve malikâne; 1972’de, içindeki sanat eserleriyle birlikte Devlet Park Koruma Sistemi doğrultusunda, Hearst şirketi tarafından, devlete devredildi.
Geçtiğimiz hafta Oppenheimer Tabloları’nın İadesi Törenine katılan Kaliforniya Eyalet Valisi Arnold Schwarzenegger, bu tablo hırsızlığının aslında Nazilerin masum Yahudilere karşı işlemiş oldukları insanlık suçunun başka bir yönünü ortaya koyduğunu söyledi. Ayrıca, kurbanların artık hayatta olmamasının, işlenen suçun üstünün örtülmesi için bir sebep olmadığını da sözlerine ekledi.
Biri Venedikli ressam Giovanni Cariani tarafından yapıldığı sanılan, elinde kitap tutan bir adamın portresi, diğeri Venedikli Usta Jacopo Tintoretto ekolüne ait sayılan bir asilzade portresi, Oppenheimer varisleri tarafından satılıp, gelir aralarında paylaştırılacak.
Bir kadın portresini resmeden üçüncü tablo ise, Oppenheimer varisleri ile yapılan anlaşma sonucu malikânede sergilenmeye devam edecek.
Satılan iki tablonun fotografik röprodüksiyonları, gelecek haftadan itibaren Hearst müzesinde sergilenmeye başlanacak ve tur rehberleri ziyaretçilere bu tabloların ilginç hikâyesini anlatıp, Avrupa Yahudilerinin Holokost sırasında nasıl farklı şekillerde eziyet gördüklerini, dünyanın her tarafından gelen ziyaretçilere somut bir örnekle gösterecekler.
