Dünya çapındaki kemancı Anne-Sophie Mutter, yeni bestelediği Piano Üçlüsü ile André Previn, Beethoven ve Berlioz yorumlarıyla Daniel Barenboim ve “Play Bach” Jacques Loussier - bunlardan iyisi ne olabilir ki..?
Değerli “nitelik...”severler, 37. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali gene kapıda... Aslında daha koskocaman bir ay var, ancak bazı önemli konserler için biletler tükenmeden, size bu köşeden de bu yılın bazı “inciler”ini hemen tanıtayım, dedim... 5–30 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. 500’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak bu dev müzik şöleninde senfoni ve oda orkestraları, vokal konserler, oda müziği, resitaller olmak üzere toplam 18 etkinlik yer alıyor.
Bu yılki festivalin Onur Ödülü, yurtiçi ve yurtdışında opera alanında gerçekleştirdiği üstün nitelikli katkılardan dolayı opera sanatçımız Ayhan Baran’a veriliyor. Yaşamboyu Başarı Ödülü ise, hem şef hem solist olarak yalnızca klasik müzik alanındaki olağanüstü çalışmaları ve başarılarıyla değil, müziğin iyileştirici ve birleştirici gücünü kültürlerarası barış için de kullanmayı bilmiş ender insani vasıfları ile de tartışmasız yaşayan bir efsane olan Daniel Barenboim’a sunulacak. Anımsayacaksınız, kendisini en son 2006 yılında kendi kurduğu Doğu-Batı Divânı Orkestrası’yla beraber bir konser vermek üzere yine IKSV’nin konuğu olarak İstanbul’a dinletiştik...
“Olmazsa olmaz”lar...
Aya İrini Müzesi’nde yer alacak açılış konseri, daha iki hafta önce Lütfü Kırdar KS’nda olağanüstü Tchaikovski yorumlarıyla dinlediğimiz genç şefleri Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın seslendireceği Stravinsky’nin Ateş Kuşu Süiti’ne ayrılmış... Hiç kuşku yoktur ki, bu konser esnasında karşımıza çıkacak Viyana Devlet Balesi’nin dansçıları da müzikseverlere unutulmaz dakikalar yaşatacak.
Kusursuz yorumları, aldıkları sayısız ödül ve olağanüstü sahne performanslarıyla klasik müzik dünyasının rüya üçlüsü olarak adlandırılan, 13 yaşında Karayan tarafınca keşfedilmiş usta kemancı Anne-Sophie Mutter, şef, besteci ve piyanist Sir André Previn ve çağımızın ileri gelen viyolonsel satçılarından Lynn Harrell’in birlikte vereceği konser festivalin kuşkusuz heyecanla beklenen gecelerinden olacak… Mozart ve Mendeslssohn’un birer üçlüsünün yanı sıra, Prévin’in son eseri olan Piyano Üçlüsü’nün Türkiye’deki ilk seslendirilişi de bu konserde olacak (19/6, Aya İrini).
Olağanüstü sesiyle çağımızın en muhteşem tenorlarından Rolando Villazón ilk kez İstanbullu müzikseverlerin karşısına çıkacak. 1999 yılında Operalia Yarışması’nda kazandığı birçok ödülün ardından muhteşem bir kariyere imza atan Villazón, Placido Domingo ve Anna Netrebko ile yer aldığı 2008 Dünya Kupası Finali konseriyle dünyada milyonlarca izleyiciye ulaşarak ününe ün katmıştı. Tutku dolu yorumlarıyla opera dünyasının “süper starı” olarak adlandırılan Rolando Villazón’un Marco Zambelli yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’yla vereceği konser, bu yılın kesinlikle kaçırılmayacak etkinlikleri arasında…(29/6, Aya İrini).
İngiltere’nin en prestijli sahnelerinde müzikseverlerin nefesini kesen, eleştirmenlerin adından övgüyle söz ettikleri genç soprano Elizabeth Watts, seçkin bir konser ve opera şefi olarak uluslararası üne sahip Harry Bicket yönetimindeki The English Concert ile sunacağı Vivaldi ve Händel’in aryalarından oluşan konser programıyla müzikseverleri “barok” bir yolculuk bekliyor. 2007’de Cardiff Dünya Şan Yarışması’nda finallere kalarak Rosenblatt Resital Şarkı Ödülü’nün sahibi olan Watts, aynı yıl Cannes’da Yılın En Başarılı Genç Sanatçı Ödülü’yle öne çıktı. 1972 yılında Trevor Pinnock tarafından kurulan The English Concert ise, özellikle barok ve klasik repertuar yorumlarıyla dünyanın en iyi oda müziği orkestralarından biri sayılıyor (23/6, Süreyya Operası).
...ve benim seveceklerim...
Bu dört “ağır top”tan sonra, gelelim kulunuzun naçiz favorilerine... Barokseverler, 6/11 gecesi Süreyya Operası’na gelsin..! Türk makamlarından oluşan kendi besteleriyle yurtdışındaki festivallere katılan, çeşitli orkestralarla birlikte hem şef hem de solist olarak konserler veren trompet sanatçısı Erden Bilgen yönetimindeki, 1993’de Ankara CSO üyelerinden oluşmuş Barok Solistleri topluluğu, gecenin diğer solisti, Berlin Radyo Senfoni Orkestrası’nın solo trompetçisi olan Lars Ranch ile Uluslararası Francesca Vinas Şan Yarışması finalisti soprano Esin Talınlı’ya eşlik edecek. Artık Telemann mı olsun, Scarlatti mi, yoksa Haendel veya Vivaldi mi – olağanüstü trompet tınılarına doyacaksınız..!! – Festivalin özel bir mekânı olan Topkapı Sarayı Divan-ı Hümayun’un etkileyici atmosferinde 9/6 akşamı düzenlecek olan “Saray Konserleri”nin birincisinde, hayranlık uyandıran iki virtüöz Göran Söllscher ve Jian Wang, Bach, Villa-Lobos, Schubert, Piazzolla, Elgar ve Tchaikovski’nin yapıtlarından oluşan bir programla müzikseverlerin karşısına çıkacak. Jian Wang henüz 10 yaşındayken Isaac Stern’ün 1979’da Çin’e yaptığı geziyi konu alan “Mao’dan Mozart’a” adlı Oscar ödüllü belgesel filmde Saint-Saëns’ın viyolonsel konçertosunu yorumlarken keşfedildi. Gitar sanatçısı Göran Söllscher ise 1978’de Paris’te düzenlenen Concours Internationale de Guitare yarışmasında kazandığı birincilikle sanat kariyerine başladı. – 15/6’da ise “Bachlama” başlıklı konserde eleştirmenler tarafından “dahi çocuk kemancı” olarak adlandırılan Chloé Hanslip ile Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası, bu dev bestecinin eserleri ve ondan esinlenerek (örn. Beethoven veya H.Villa-Lobos tarafınca) yazılan yapıtlar seslendirecek. Cem Mansur dinletiden önce, “Konsere Doğru” söyleşileri kapsamında Aya İrini Müzesi İç Avlu’da izleyicilerle “Bach ve Bachlama” üzerine bir sohbete katılacak. – “Festival Buluşmaları” programları kapsamında, Sir Galway’in neslinin en iyi flütçülerinden biri olarak tanımladığı Bülent Evcil, Grand Prix du Disque ve Diapason d’Or gibi prestijli ödüllerin sahibi, dünyaca ünlü bir diğer flütçü Benoit Fromanger, ünlü akordeon ustası ve besteci Richard Galliano ve piyanist Ferenc Vizi ile Debussy, Piazzolla ve Galliano’nun yapıtlarını çalacak (17/6, Aya İrini). – Şimdi sıra genç bir efsanede! Paris’teki 5. Uluslararası Rostropovich Viyolonsel Yarışması’nda henüz 11 yaşındayken hem birincilik hem de “Çağdaş Müzik” ödülü’nün sahibi olan Han-Na Chang’dan, şef Klaus Weise yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası ile Edward Elgar’ın Viyolonsel Konçertosu’na ne dersiniz, ikinci yarıda ise Bilkent S.O.’ndan Gustav Mahler’in 5. Senfonisi ise birlikte..?! Üstelik – gene “Konsere Doğru” etkinlikleri kapsamında, genç sanatçı Andante Dergisi editörü Serhan Bali moderatörlüğünde bir söyleşide müzikseverlerle buluşacak, söyleşinin ardından Aydın Büke “Harika Çocuk Olmak” üzerine bir konuşma gerçekleştirecek. Kaçırmayın..! (22/6, Aya İrini) – Bir Bach gecesi daha? Ancak bu kez, “caz” ile karışık, arzu ederseniz... Arkeoloji Müzesi’nin o kendi has avlusunda, dünya çapında bir sanatçı olan tanınan Jacques Loussier ve Üçlüsü, kuruluşlarının ve “Play Bach” etkinliklerinin 50. yılında, klasik müzik birikimi ve yorumlarındaki akıcılığı ile cazı kendi Bach yorumlarına katarak özgün müziğe nasıl da sadık kalınabileceğini gösterecek... Aynı sanatçıları aynı yerde birkaç yıl önce izlemiş ve büyülenmiştim – darısı sizlerin başına! (24/6).
Eh, bu denli önemli konserlere sahne olan bir festival, son gecesinde de ayrı bir görkem ile noktalanacak, tabii ki..! Dünyanın kuşkusuz en ünlü ve karizmatik müzik dehalarından olan Daniel Barenboim hem şef hem de solist olarak İtalya’nın en önemli topluluğu La Scala Filarmoni Orkestrası ile birlikte Beethoven’ın 3 No’lu Piyano Konçertosu ve Berlioz’un Fantastik Senfoni adlı yapıtlarını seslendirecek (30/6, Lütfü Kırdar KS).
Bol müzikli günler...!
