Borsalardaki olumlu hava sürüyor

Geçtiğimiz hafta piyasalardaki olumlu havanın devam ettiğini gözlemledik. Dolar/TL kurları 1.5800 seviyesine kadar gevşerken, IMKB-100 endeksi 1 Mayıs tatili öncesinde 31,500’ün üzerine yükseldi. Yatırımcıların yurt dışı şirket bilançolarınn beklenenden olumlu açıklanması geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişin en önemli sebebi oldu. Bunun dışında ABD birinci çeyrek büyüme rakamlarının beklenenden kötü gelmesine rağmen, bu verinin alt kalemlerinden şirket stoklarının tüketildiği detayı piyasalardaki pozitif havayı bozmadı. Bu gelişmeler dışında açıklanan diğer verilerde fazla bir sürpriz yoktu. Chrysler’ın batacağının ve bir kısmının İtalyan otomotiv şirketi FIAT’ın alınması da yatırımcıların üzerinden koca bir yükün kalkmasına sebep oldu. Bu hafta ABD’de banka stres testlerinin açıklanması bekleniyor. Bunun dışında domuz gribinin dünya ticaretini tehlikeye atabilecek duruma gelmesi de bu konuya daha fazla dikkat edilmesi gereğini gözler önüne seriyor.

Yurt dışı piyasalardaki toparlanma sürecinin sekizinci haftasını doldurduk. ABD’de Nasdaq endeksi sekiz haftadır, S&P ve Dow Jones endeksleri ise son sekiz haftanın yedisini yükselişle kapadı. Bankaların beklenenden yüksek gelen kârları ve diğer reel sektör şirket kârlılıklarının beklenenden yüksek olması yurt dışı borsaların sekiz hafta içerisinde yüzde 30 civarında değer kazanmasında önemli rol oynadı. İki ay önce oldukça ucuz ve çekici olan yurt dışı borsalarında alım yapılırken dikkatli olunması gerektiği kanaatindeyim. Geçen hafta yazımda belirttiğim gibi ekonomik göstergelerde yaşanan kötüleşmede bir durulma olduğu gözlemlense de her şeyin düzeldiğini fiyatlamak için erken olduğunu düşünüyorum. Açıklanan ilk çeyrek büyüme rakamı ve her hafta açıklanan işsizlik verileri de kötü durumun hala devam ettiğine işaret etmekte. Yurt dışı borsalarda yaşanan yükselişin en önemli nedenlerinden birisinin piyasa oyuncularının yaptığı teknik analizler sonucu bazı psikolojik seviyelerin kırılması olduğu kanaatindeyim. ABD’de en kötünün geride kaldığına inancım her geçen gün gelen veriler ile birlikte artsa da Avrupa tarafında yaşanan krizin bu kadar kolay atlatılabileceğini düşünmüyorum. Ayrıca “ayı piyasası” olarak adlandırılan borsa düşüş trendinin de henüz tamamlandığını söylemek için henüz erken. Bu tip piyasalarda yüzde 40’a varan yükselişlerin ardından bile düşüşler devam edebilir. Bunun yanı sıra birçok işçinin çalıştığı otomotiv sektöründeki belirsizlik hala sürüyor ve banka stres testlerinin sonuçlarını hala beklemekteyiz. Yatırımcıların daha evvelden satın aldığı bir gelişmenin piyasalar tarafından açıklanması sonrasında yapılan satışlara “dedikoduyu al, gerçeği sat” denir. Haftanın sonlarına doğru açıklanacak stres testi sonuçları ve aylık tarım dışı istihdam verileri sonrasında piyasaya satışların gelebileceğini düşünüyorum. Dikkatli olunması gereken bir hafta.

Türkiye’de yurt dışı piyasalardaki olumluluktan nasibini almayı sürdürüyor. Borsalar yükselişe geçerken Dolar/TL kurları da düşen faizlere rağmen 1.6000’ın altına kadar geriledi. Ancak geçen hafta TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz’ın yaptığı gerçekçi konuşma ayaklarımızın daha sağlam yere basması gerektiğini bize hatırlattı. Sanayi daralma ve açıklanan diğer bütün göstergeler Türkiye’de ilk çeyrek büyüme rakamlarının oldukça kötü gelebileceğine işaret ediyor. Artan işsizlik ile beraber en azından iki çeyrek daha zor koşullarla mücadele etmek durumundayız gibi gözüküyor. Yapılan harcamaların azalmasından dolayı düşen enflasyon yüksek enflasyona alışkın ülkemizde tehdit gibi gözükmüyor ve faizlerin daha da indirilmesine olanak tanıyor. Zaten Durmuş Yılmaz da enflasyon rakamlarının düşmesi sebebiyle faizleri düşürebileceklerini geçen hafta konuşmasında belirtti. Borsadaki yükselişlerin yurt dışına paralel bir şekilde devam edeceğini tahmin ediyorum. Dolar/TL’de ise 1.5500 civarı seviyelerin kırılması durumunda 1.5000’ye hareket olabileceğini ve buralardan uzun vadeli alımlar yapılabileceği düşüncesindeyim. İyi haftalar.