Buzda Satranç: CURLİNG

Bazı sporlar vardır, onları izlerken TV başında ya da tribünde oldukça heyecanlanırız. Tek kelime ile adrenalin patlaması yaşarız. Ama bazı sporlar vardır ki, yaşattığı heyecan bir tarafa, izlerken sıkıntılarımızı unutturur ve bizi neşelendirir. Birazdan size anlatacağım spor da bu türe giriyor: Heyecanlı ve bir o kadar da komik... İşte curling…

Spor
13 Mayıs 2009 Çarşamba

 

Selim ÇİPRUT

 


 

Curling,  42 metre boyu, 4,3 metre eni olan buzdan bir “Rink” üzerinde oynanan olimpik bir takım oyunu. Buz üzerine disk şeklinde iç içe çizilmiş üç halka hedefi, “evi” oluşturur. Pistin iki ucunda olan 3,66 m çapındaki evin, oyun hattı “Hog”dan uzaklığı 6,4 m, birbirlerinde uzaklığı 34,7 m.’dir. Puan, evin merkezine karşı takımdan daha yakına taş atarak kazanılır. Hassaslık seviyesi ve kazanmak için ortaya konan stratejik düşüncenin karmaşık yapısı sayesinde Curling “buz üzerinde satranç” olarak değerlendirilir.

Rink, iki ucunda evlerin bulunduğu buz pistidir. 3,66 m çapındaki evlerin önünde, 6,4 m mesafede oyun hattı,  Hog bulunur. Rink’in ve evlerin ortasından boylu boyunca “Tee Hattı” uzanır. Evlerin ortasından geçen rink’i enine kesen merkezi çizgiler ile Tee Hattı evleri dört eşit dilime ayırır ve evlerin ortasındaki düğmeyi oluştururlar. İç içe geçen çizgiler taşların merkeze yakınlığına karar verilmesinde rol oynarlar. En dıştaki çemberin dışında kalan taşlar evde değildir, skor üretmezler. Düğmeden 3,66 m ilerde merkezi çizgiye paralel çizginin ortasında çentik bulunur. Çentikler atış için itiş desteği olurlar. Atıcılar genelde ayaklarıyla çentikten destek alarak atışlarını gerçekleştirirler. Kapalı rinklerin iki ucunda kenarları 7,6 cm’i geçmeyen iki adet sabit kauçuk çentik bulunur. Hareketli çentikler de kullanılabilir.

Pistin hazırlanması sırasında buzun üzerine su damlalarının püskürtülmesiyle çakıl denilen yüzey oluşturulur. Çakıl ile taşın sürtünmesinden taş dışa doğru yahut içe doğru dönerek ilerler, bu da güzergâhın kıvrılmasına yol açar. Bu çakıl katmanının oyun süresince aşınması ile bu kıvrılma da oyun boyunca değişir. Ayrıca rink’in oyun süresince aynı sıcaklıkta, -6 °C’de kalması da sağlanmalıdır. Rink’te en uygun koşulları sağlamak tam bir bilimsel çaba gerektirir. Pek çok curling salonunda işi sadece buzun durumuyla ilgilenmek ve sahayı hazırlamak olan kişiler görevlidir. Bazen buz kristalleri taşın altına yapışır, bunun sonucunda taşın güzergâhında sürtünmeyi arttırır ve taşın güzergâhını değiştirir. Çakıl azaldıkça ve eğer pisti oluşturan suyun içindeki mineralleri ayrıştırıcı özel işlem uygulanmamışsa taşın altına yapışmalar ve sürtünme artar.

Curling ekipmanları, diğer sporlara oranla daha teferruatlıdır. Curling için oyuncular özel ayakkabılar giymek zorundadırlar. Ayakkabının tekinin tabanında kaydırıcı denen teflondan ya da benzer malzemeden pürüzsüz bir hat bulunur. Kaydırıcı haricen başka bir ayakkabının altına da yapıştırılabilir bir malzemedir. Kaydırıcı sayesinde oyuncu çentikten ayrılıp atışını yaparken kayabilir. Solak oyuncuların sağ teklerinde, sağ elini kullanan oyuncuların sol teklerinde kaydırıcı bulunur. Diğer tekin altında ise çekişi artırmaya yarayan kauçuk bir hat bulunur. Curling süpürgesi kayanın önündeki buz yüzeyini süpürmek için kullanılır. Hızlı bir süpürme ile yüzeydeki buzu eritecek, azalan sürtünme sayesinde taş ivmesini koruyacaktır. Bu da taşın doğrultusunu kaybetmemesini sağlar. Beyhude gibi görünmesine rağmen, süpürge pist üzerindeki buz artıkların kaldırılması için de kullanılır.

Skip rink’in diğer ucunda atıcıya kayayı fırlatması gereken doğrultuyu göstermek için de süpürge kullanılır. Bazı atıcılar da taşı fırlatırken süpürgelerini dengelerini sağlamada kullanırlar.

Önceleri mısır püsküllerinden yapılma süpürgeler kullanılmış. Zamanla fırçalar mısır süpürgelerinin yerini almış. Günümüzde bu spora has özel fırçalar kullanılmakta. Ama hâlâ süpürge olarak adlandırılmaktadırlar. Curling taşı, veya kaya, 19,96 kg.’dır ve üzerinde, fırlatıldığında dönmesini de sağlayan, taşıma sapı bulunur. Eğer sap taşın boyunca döndürülmüş ise atış “in turn” kabul edilir ve eğer sap, taştan uzağa doğru döndürülmüşse  “out turn” denir. Sap renkleri takımların taşlarını birbirlerinden ayrılmasına yarar. Sapta hog çizgisi ihlallerini tespit için bir algılayıcı da bulunabilir.

Bir maç, on (oyun) son(un)dan ibarettir. Eğlence için genelde sekiz veya altı sonla oynanır. Bir (oyun) son(u) her iki takımın tüm oyuncularının iki atış hakkını, toplam 16 kayayı kullanmasıdır. Eğer on (oyun) son(u) bittiğinde eşitlik varsa bir son uzatma daha oynanır. Bu uzatma eli de beraberliği bozamamış ise beraberlik bozulana kadar son oynanmaya devam edilir. Kazanan, tüm sonlar bittiğinde en fazla puana sahip olan takımdır.

Herhangi bir seviyedeki karşılaşmada tüm sonlar bitmeden kaybeden takımın kazanma şansı kalmasa bile maçı terk etmesi uygun değildir. En çekişmeli turnuvalarda sekiz son tamama ermeden kaybeden takımın terk etmesine izin verilmez. Çekişmeli turnuvalarda kaybeden takımın “taşlarının bitmesi” ile maç sona erer; bu da sonuncu sonda kaybeden takımın elindeki taşların beraberliğe yetecek olandan az kalmasına verilen addır. Uluslararası yarışmalarda her taraf kendine verilen 73 dakikada tüm atışlarını tamamlamalıdır. Ayrıca her takımın her 10 sonda iki adet 60 saniye mola hakkı vardır.

İşte ekranlar karşısında bizi eğlendiren ve güldüren bu spor aslında oldukça zor ve Dünya da en çok doping yapılan spor. Ben bu kış TV de oldukça izledim ve eğlendim. Önümüzde kış Türkiye de oldukça eğlenecek bu spordan, içime doğuyor…