Geçtiğimiz hafta Amerikan New York Times Gazetesi’ne bir demeç veren Hamas lideri Halid Meşal, 1967 sınırları üzerinde kurulacak bir ‘Filistin Devleti’nin birlik hükümeti içinde ise yer alabileceklerini söyledi. Meşal, kurulacak ‘Filistin Devleti’nin başkentinin Kudüs olması gerektiğini, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te kurulan Yahudi yerleşim birimlerinin yıkılması ve başka ülkelerde yaşayan Filistinlilerin geri dönmesinin de şart olduğunu bir kez daha tekrarladı.
Halen başta Ürdün, Lübnan, Suriye ve diğer Arap ülkelerinde yaşayan Filistinlilerin sayısının 5 milyonu geçtiği tahmin ediliyor. İsrail, Filistinlilerin dönmesi durumunda İsrail'in Yahudi kimliğinin tamamen bozulacağını öne sürüyor. İsrail'in Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, bakanlık koltuğuna oturmadan önce yaptığı açıklamada, halen İsrail nüfusunun yüzde 20'sini oluşturan Filistinlilerin bile İsrail Devleti'ne bağlılıklarını ispatlaması gerektiğini ifade etmişti.
Hamas'ın kabul etmediği iki devletli çözüm modeli, ABD ve AB tarafından tek gerçekçi çözüm olarak masada tutuluyor. Hamas sürekli olarak İsrail'in varlığını tanımanın işgali sona erdirmeye yönelik herhangi bir fayda getirmeyeceğini ve İsrail'in varlığını tanımaları halinde bile karşılarına yeni taleplerle çıkılacağını vurguluyor. Hamas, ABD ve İsrail'in tanınma gibi basit konulara yoğunlaşarak asıl sorunların üzerine gitmediğini ve bu şekilde kendilerini oyaladığını da iddia ediyor.
Mısır'da El Fetih'le uzlaşma görüşmeleri gerçekleştiren Hamas, şu ana kadar herhangi bir ilerleme sağlayamadı. Uzlaşma görüşmelerinin 16 Mayıs'ta Mısır'da yeniden başlaması bekleniyor.
