Geçtiğimiz hafta Amerikan Kongresi’ne yolladığı mektupta, Başkan Obama, Suriye’ye uygulanan ekonomik ve politik yaptırımlara devam etme kararı aldıklarını açıkladı
Suriye’nin terörizmi desteklemesi, kitle imha silahlarına devam etmesi, Irak’ın yeniden yapılanması ve istikrarı için Amerika’nın ve dünya milletlerinin çabalarını baltalamaya çalışması, ABD’nin ulusal güvenliği, dış politikası ve ekonomisi için bir tehdit yaratması ve Lübnan’ı işgalini sürdürmesi nedeniyle ilk olarak 2004’te George W.Bush Hükümeti döneminde, Amerika, Suriye’ye karşı yaptırım uygulamaya başlamıştı. Her sene gözden geçirilip yenilenmesine /sona ermesine karar verilen yaptırımlar arasında ABD-Suriye arasında ilaç ve yemek dışında ihracatın ve Suriye Merkez Bankası’yla ilişkilerin durdurulması, ABD’de Suriyelilere ait bazı malvarlıklarının terörist eylemlerde kullanılmasını önlemek amacıyla dondurulması ve ABD-Suriye arasında havayolu taşımacılığının kaldırılması bulunuyor.
George W.Bush döneminde, gerek yaptırımlar, gerekse Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin suikastı sonrası Amerika Büyükelçisi Margaret Scobey’in 2005’te Şam’dan geri çağrılması, ABD-Suriye ilişkilerini ciddi şekilde etkilemişti. Başkan Obama, göreve geldiği ilk günden itibaren Ortadoğu ile yeni bir politika geliştirmek istediğini, bunun için Müslüman dünyası ve özellikle Suriye ile temas kurmaya odaklanacağını belirtmişti. ABD-Suriye ilişkileri, Şubat ayında Washington’daki Suriye Büyükelçisi’nin, Amerikan Hükümeti’ne yaptığı ziyaret sonucu yeniden başlamıştı. Bu ziyaretin devamı olarak ABD Dışişleri Bakanlığının Yakın Doğu’dan sorumlu yetkilisi Jeffrey Feltman ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu Danışmanı Daniel Shapiro, Suriye’yi ziyaret etmişlerdi.
Feltman ve Shapiro, geçtiğimiz hafta, Suriye Dışişleri Bakanı Valid al-Muallem ile görüşmek için yeniden Şam’a gitti. Amerika’nın Suriye’den beklentisi; İran ile ilişkilerini sınırlaması, Lübnan’da Hizbullah, Gazze’de Hamas terörist gruplarıyla bağlantılarına son vermesi, Irak’a yönelik saldırılara karşı sınırlarını koruması ve İsrail-Filistin barış çabaları konusunda politikasını yumuşatması.
Fakat geçtiğimiz hafta, Suriye Başkanı Başer Esad ile İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Şam’da buluşarak ‘Filistin Direnişi’ne desteklerini yeniden ilan etmeleri, bölgede bir ‘Büyük Güç’ün yönetimine izin vermeyeceklerinin göstergesi oldu.
Bunun sonucunda Obama Hükümeti, Suriye’den elle tutulur bir hareket gelene kadar uyguladığı ekonomik ve politik yaptırımlara devam etme kararı aldı.
