Farklı yemek tarifleri ve sunum teknikleri konusunda yıllar boyunca kendini geliştiren ve araştırmayı sürdüren, çevresine yaptığı başarılı organizasyonlarla kendisini kanıtlamış olan Lizet Romi, artık bu en büyük tutkusunu siparişle daha geniş kitlelere sunmayı hedefliyor. “Küçük Bardaklar, Büyük Tatlar” konsepti ile fark yaratırken, davetlerinizi şölene dönüştürmeyi vadediyor
Yemek tutkunuz nasıl başladı?
30 senedir farklı lezzetleri keşfedip, üretmek ve sunmak benim için vazgeçilmez bir hobiydi. Türkiye de bu kadar çok farklı dergi ve internetin olmadığı dönemlerde bile çok çeşitli yemek dergilere aboneydim ve verdiğim davetlerde bunları dostlarıma sunardım. Bugün konu ilgilenen herkesin istediği tariflere ulaşması çok kolay hale geldi. Her zaman yeni tarifler araştırır ve denerim, yapılabilecek tarif o kadar çeşitli ki, bir iki tarifte takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Çoğunlukla bir yaptığımı bir daha yapmamaya özen gösterdim, yapsam bile muhakkak bir farklılık olur. Yemeklerin hikâyesini öğrenmeye çalışırım, yemekle ilgili her şey ilgimi çeker.
Yıllar boyunca, çeşitli yemek dergilerde yaptığım masa ve yemek tasarımları yayınlandı. En son Mayıs ayı Leziz dergisi için Anneler Günü’ne özel bir çalışma yaptım.
Ayrıca, yıllar içinde tüm yakın arkadaşlarımın düğün-nişan, Bar-Mitzva gece organizasyonlarındaki menülerin hazırladığım için tüm büyük otellerdeki şefler beni tanırdı; bilgim ve ilgim onları her zaman şaşırtmıştır. Evimde 30-40 kişilik birçok büyük davet verdim, bundan da büyük bir keyif aldım.
Bize “Küçük Bardaklar, Büyük Tatlar” konseptinizi anlatabilir misiniz?
Çıkış noktası olarak “food sytlist” lerden etkilendiği söyleyebilirim. Food Stylist’ler yemek sanatını kendi artistik öğelerini katarak, yemek kitapları, dergi ve reklam çalışmaları için fotoğraf çeken kişilerdir. Ben de yemek becerilerime kendi artistik noktamı koymam gerektiğine karar verdim. Her yaptığım farklı olmasını isterim. Aslında birebir aynısını yapmak çok daha kolaydır. Tarifler aynıdır, malzeme artmaz. Ama ben bunu yapamıyorum. Bir pastaneden her gün benden belli sayıda ürün yapmam için teklif gelse, yapabilir miyim bilmiyorum. Birisi benden doğum günü için pasta istediğinde belki üç gün onun için uğraşacağım. Zamanımı keyfimle uğraşarak geçirmek istiyorum.
Yurtdışında minik bardaklarda tatlı ve tuzlu çeşitlerinin ikram edildiğini gördükten sonra bu tarz bir uğraşa girmek istediğimi anladım. Plastik bardakları İtalya’dan temin ediyorum. Çeşitlerde çok fazla boğulamamak için başlangıç olarak 10-15 tatlı ve tuzlu menüsü ile başladım, ama bu konsepte sonsuz farklı seçenek sunmak mümkün. Bu bardakların en büyük avantajı çok pratik olmaları; masayı kolaylıkla dizebiliyorsun, böylelikle büyük bir pastayı kesme zahmetinden kurtuluyorsunuz. Bugün insanlar artık daha ufak porsiyonları tercih ediyorlar. Kesilen dilimler çoğunlukla tabakta yarım yenmiş olarak kalıyor.
Web sitemde de görebileceğiniz gibi, çikolata damlalı armut, zencefilli kabak, şamfıstıklı narenciye, baharatlı ayva, fındıklı kayısı gibi farklı reçel alternatifleri sunabiliyorum. Reçel tariflerini farklı alternatiflerini araştırırken buluyorum. En son fesleğenli çilek reçeli yaptım. Her yerde olanı yapmak bana zevk vermiyor. Bol meyveli farklı lezzetleri bir arada bulunduran reçeller yapmayı seviyorum. Ayrıca, reçellerimi duyan Antalya’daki Female Dergisi benimle temasa geçti ve dergide bir söyleşim çıktı.
Ne zamandan beri profesyonel anlamda bu işi yapıyorsunuz?
İnsanlar bildikleri ve sevdikleri bir işi yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu her zaman yapmak istediğim bir işti. Tam anlamıyla başlayalı 3-4 ay oldu. 18 senelik tekstil sektöründe geçirdiğim yoğun iş hayatından sonra boş kalamayacağı anladım. İlk olarak evde reçel yapıp arkadaşlarıma göndermeye başladım. Sonra bir gün bir arkadaşım sen bunları neden bedava dağıtıyorsun, satsana yoksa ciddi zarar edeceksin dedi. Böylelikle profesyonel anlamda bu işe yapmaya karar verdim. İnternet sitemiz kurulalı yaklaşık bir ay oldu. Bu işe soyunduğumu açıkçası çok fazla insana duyurmadım. Geri dönüşün zaman olacağını düşünüyorum. Başta tanıtım olmak üzere hemen hemen her konuda kızımın da büyük desteği aldım.
Genel olarak ne tür siparişler alıyorsunuz? Ne kadar süre önce size haber vermek gerekiyor?
Şimdilik, bardak konsepti üzerinde yoğunlaşmak istiyorum. İnternet üzerindeki liste, doğum günü pastaları ve reçeller ağırlıklı sipariş aldığım konular. Benim diğer bir sloganım ise “Brownie ve cheescake’ten bıkanlar bana gelsin”. Artık nereye gitseniz bunları bulmanız mümkün, oysa yapması çok daha zahmetli ve hoş farklı birçok tat var. Halkla ilişkiler firmalarından yılbaşına özel ofis davetleri ve farklı davetler için siparişler aldım. Birkaç gün önce de sipariş vermeleri halinde bile çok kısa sürede istedikleri miktarda bardak hazırlayabilirim. İmkânım dâhilinde olan her şeyi üretebilirim. Çok kalabalık gruplara yemek organizasyonları yapmaya alışık olduğum için elim oldukça hızlıdır.
Ayrıca, fiyatları çok makul tutmaya çalışıyorum. Piyasanın çok üzerine çıkmıyorum. Örneğin bir doğum günü pastası hazırladığım zaman kutusunun süslemesi ile bile ayrı olarak uğraşıyorum. Sunum ve küçük detaylar da benim için oldukça önemlidir.
Kullandığınız malzemeleri nasıl temin ediyorsunuz? Nelere dikkat ediyorsunuz?
Genel olarak, organik ürünler kullanmaya çalışıyorum. Unu ve yumurtayı kesinlikle organik kullanıyorum. Ama henüz organik ürünlerde yeterince alternatif yok. Türkiye de bulamadığım tüm ürünleri yurtdışından getirtiyorum. Örneğin bazı tatlılar için sadece Barcelona’daki çok meşhur bir mağazada bulabileceğiniz “Cacao Sanpaca ‘yı kullanıyorum. Türkiye de süsleme malzemeleri çok eksik, tüm süsleme malzemeleri yine Avrupa’dan sipariş ediyorum. Pastaları mümkün olduğu kadar şeker hamuru kullanmadan yapmaya çalıyorum. Böylelikle daha hafif oluyorlar.
İstenildiği takdirde kaşer bir menü hazırlamanız da mümkün mü?
Bundan beş altı sene önce çok kalabalık bir aile toplantısı için Pesah Bayramına özel bir menü hazırlamıştım. Eskiden Türkiye’de kaşer malzeme bulmak çok zordu, onun için tüm malzemeleri yurt dışından getirtmiştim. Herkes hayret etmişti. Bu sene Hamursuz unu ile cheesecake yapmayı denedim ve oldukça başarılı oldu. İstendiği takdirde Pesah’a uygun veya kaşer ürünler de hazırlayabilirim.
Farklı projeleriniz mevcut mu?
Bu sene el değiştirip yenilenen Bodrum Işıl Club ile farklı bir işbirliğine gitmeyi planlıyoruz. İlk olarak, Ömür İlbaş Işıl Club’te özel müşterilerine sunmak üzere reçellerimle ilgilendiğini söyledi, kendisine alternatif olarak birkaç çeşit sundum. Özellikle Antep fıstıklı narenciye reçelimi çok beğendi.
Işıl Club tarafından ayrıca müşteri grupları için özel yemek atölye çalışması yapmam teklif edildi. Bu sezon birkaç kere Bodrum’a gideceğim. Gelen grupların yaş profiline ve tercihlerine göre, ayda bir iki kez yemek atölyesi çalışmaları yapacağız. Benim belirlediğim bir konuda katılımcılar ile birlikte farklı tatlar üreteceğiz. Örneğin bir gün kanepe günü, bir gün pasta günü düzenlenecek.
İlerde belki bir kitap projesine bile hayata geçirebilirim diye düşünüyorum. İçinde yemek olan her türlü projeye varım.
Daha detaylı bilgi için Lizet Romi’ye web sitesinden ulaşılabilir: www.lizetromi.com.