“Ben sizi böyle bilmezdim!...” Hayatımızda kim bilir kaç kez geniş toplum üyeleri tarafından böyle bir cümle duymuşuzdur. Peki, ama bizi nasıl biliyorlardı ki? Yoksa hiç mi tanımıyorlar? Kulaktan duyma bilgilerle ya da gözlemledikleri kadarıyla ne kadar tanıyabilirler… Ya biz, şimdiye kadar neler yaptık bu konuda? Şimdilerde gerçekleştirilmeye başlanan proje, Türk Yahudileri’ne olan algıyı iyileştirmeyi hedefliyor
Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Belediyesi Sanat Merkezi’nde “Türk Yahudilerine Dışarıdan Bakış Fotoğraf Sergisi” ile başlayan “ Yahudi Toplumu Hakkında Algıyı İyileştirme Projesi” hakkındaki sorularımızı Cemaat Başkan Yardımcısı Lina Filiba yanıtladı.
Neden böyle bir girişime ihtiyaç duyuldu?
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu “Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Avrupa Aracı” programı (DIHAA) tarafından desteklenen ve Beyoğlu Musevi Hahamhanesi Vakfı tarafından gerçekleştirilen proje ile birlikte biz Türk Yahudilerinin geniş toplumda bilinmediği ve tanınmadığı ayrıca son zamanlarda hakkımızda yoğun olumsuz yazı ve yorumların çıktığı bir ortamda, bir nebze de olsa kendimizi tanıtmak ve geniş toplumu bilgilendirmek amacını taşıyoruz.
Söz konusu proje kimlerden destek alıyor?
Uzun zamandır yapmayı düşündüğümüz ve bütçemiz olmadığından gerçekleştiremediğimiz bazı ciddi tanıtım konularımız vardı. İki binli yılların başından beri Avrupa Komisyonu Ankara Temsilciliği vasıtası ile belirlenmiş ihtiyaçlara yönelik ve geliştirilmesi hedeflenen eksikler için ayrılmış olan muhtelif hibe programlarının olduğunu öğrendik. 2008 yılı demokrasi ve insan hakları Avrupa aracı programı hibe başvurusu kabul edildiğini öğrendiğimizde ise, ilk kez bu kuruma başvurmaya ve sunulan imkânı tanımlanmış olan sınırlar içerisinde değerlendirerek projemizi hazırlamaya karar verdik. Proje başvurularının son derece karmaşık ve sistemin çok bürokratik olduğu AB Komisyonu işlemleri bizlere proje yapma, proje yapısı içinde planlı, zamanlı düşünme ve hareket etme yetisini de oluşturmaya yarıyor.
Proje kapsamında neler yapılacak?
Projemizin kapsamı içinde algı araştırması yer alacak. Bunun yanı sıra İstanbul’da üniversitelerde, ilgili bölüm hocalarıyla birlikte oluşturacağımız ve içeriğinde Yahudiliği ve Türk Yahudilerinin bazı yönlerini aktarabilecek konuların eklenmesi ile düzenleyeceğimiz panel veya konferanslar yapılacak. Son yıllarda düzenli olarak bizleri, sinagoglarımızı ve mekânlarımızı ziyaret eden gruplar arasında İlahiyat Fakülteleri ileri sınıf öğrencileri de olduğundan kendileri ile birlikte bazı çalışmalar da yapacağız.
Bir yıl sürecek olan projemizin kapsamında, ayrıca üç farklı konser de planlanıyor. Türk müziğinde Yahudi bestekârların da eserlerinin yorumlandığı biliniyor. Bu gerçeğin bilinci ile ilki yaz aylarında Büyükada’da yapılacak olan ve detaylarını daha sonra duyuracağımız Prof. Dr. Ruhi Ayangil yönetiminde Türk Müziği grubunun konseri topluma açık olarak düzenlenecek. Ayrıca ayda bir kez Pazar günleri Galata semti civarında Yahudi Kültürü yürüyüş turları düzenlenecek.
Şu anda yapımı tamamlanmakta olan ve kısa bir süre sonra erişilebilecek olan İnternet sayfamızda ise proje kapsamı içinde yapılacak çalışma ve faaliyetler yayınlanacak. İsteklilerin Galata turlarına kayıt yapmaları mümkün olabilecek.
Devlet bu projeye destek veriyor mu?
Beşiktaş Belediyesi’nden mekân desteğini aldığımız bu projede Neve Şalom Sinagogu Vakfı ile birlikte çalışıyoruz. Bedelinin yüzde 80’i, AB hibeleri tarafından karşılanıp gerisi ise kendi bütçemizden tamamlanıyor. AB hibesi desteği ile yapılmakta olan bu proje tamamen TC kanunları çerçevesinde yapılmakta ve proje sahibi olan Beyoğlu Musevi Hahamhanesi Vakfı tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca devletin ek bir desteğini veya yardımını almıyor.
Sonucun gerçekten bazı olguları değiştirebileceğine inanıyor musunuz?
Genelde toplumsal algının değişimi günler aylar veya haftalarla değil uzun yıllar boyunca ölçülür. Toplumun düşünce, davranış tarzı muhtelif kaynaklardan gelen bilgi, yönlendirmelerle yıllar içinde değişir ve farklı yönlere yönlendirilebilir. Bizim yapacağımız bu tanıtım çalışmaları dizisi ile “göle bir kaşık maya çalmaktan” öte daha fazla bir iddiamız olmasa da bu gibi çalışmaların devamlı yapılması toplumdaki bilgi eksikliğini gidermeye çalışacak Özellikle son yıllarda ortaya çıkmış olan algı bozukluğuna ilaç olabilecek doğru tanıtım ve bilgi ile ortaya çıkmamız gerektiğine inanıyoruz.