Dünyanın gündeminden düşmeyen nükleer silahların kısıtlanması konusunda ABD yeni Başkanı Obama, Prag’da on binlerce dinleyiciye nükleer silahsızlanma sözü verdi. ABD’nin kendi askeri politikasında nükleer silah kullanımını da azaltacak olan Obama yönetimi, İran tehdidinin devamı halinde, “Füze Savunma Sistemi” kurma projesinden bahsetti. Uluslararası cemaatten olumlu tepkiler gelirken, Prag sakinleri arasında Obama’nın kararı protesto edenler vardı
Son yüzyılda ABD Devlet Başkanlarının gündeminden düşmeyen en önemli konulardan biri nükleer silahsızlanma. Kitle imha silahları ise dünya liderlerinin en büyük korkusu olmaya devam ediyor. Nükleer silah üretimindeki kontrolsüz ve güvensiz artışın yol açtığı endişe, ABD’nin yeni Devlet Başkanı Barack Obama’yı harekete geçirdi. Obama, 5 Nisan 2009 günü Çek Cumhuriyeti’nin Prag şehrinde 20,000 seyirci önünde bir konuşma yaparak nükleer silahsızlanma konusundaki uzun vadeli planlarını anlattı ve kararlılığını dile getirdi. Nükleer silahsızlanmanın uzun ve zor bir süreç olacağını kabul eden Obama, dünyaya örnek oldu. ABD’nin duyarlılığına rağmen, nükleer silahları şimdiye kadar dünyada kullanmış tek ülke olmasının, ona çağın en büyük ahlâki sorumluluğunu yüklediğini belirten Amerikan başkanı, belki de bu sözleriyle son yılların en duyarlı politik demeçlerinden birini vermiş oldu.
Obama’nın Prag’da nükleer silahların kısıtlanması ile ilgili konuşma yapmaya karar verdiği 5 Nisan gününden birkaç saat önce Kuzey Kore’den uzun menzilli füze fırlatılması dikkatleri çekmişti. Kuzey Kore’nin bu hareketinin bir provokasyon olduğunu vurgulayan Obama, silahların yayılmasının önlenmesi ve uluslararası cevabın önemini de vurguladı.
“Soğuk Savaş bitti, fakat binlerce silah yok olmadı”
Dünyayı tehdit eden en önemli unsurlardan biri nükleer silah birikimi. Bu tehdidin gerçekliği Obama’nın Prag’daki sözleriyle de vurgulanıyor; “Bugün soğuk savaş sona erdi fakat binlerce silah yok olmadı. Dünyada nükleer savaş tehdidi azaldıysa da, nükleer saldırı riskleri yükseldi.” Birçok ulusun nükleer silah elde etmesi sonucu teknolojinin geliştiğini ve teröristlerin nükleer silahları ele geçirmek için hiçbir şeyden kaçınmayacağını da belirtti. Çabalarının nükleer silahsızlanmayı sağlamak olduğunu söyleyen Obama, daha fazla insan ve ulus kuralları yıktıkça bunun tehlikeye düştüğünü vurguladı. Obama’nın uygulamayı düşündüğü çözümler arasında Rusya ile stratejik bir silahsızlanma anlaşması da yer alıyor.
Başkan Obama ve eşinin birlikte geldiği Prag’da yaptığı konuşmasının en önemli noktası İran tehdidinin sürmesi halinde Prag ve Polonya’da bir “Füze Savunma Sistemi” kurulması projesi hakkında halkı bilgilendirmesi oldu. İran’ın nükleer silah üretimini durdurması halinde güvenlik ortamı sağlanıp, füze savunma sistemi kurulma gereği olmayacağını da Obama sözlerine ekledi. İran’ın hem ABD’ye, hem müttefiklerine, hem de İran’ın komşularına karşı büyük tehdit olduğunu söyleyen ABD Başkanı, İran tehdidi konusunda sert ve kararlı bir duruş sergiledi.
Kuzey Kore’nin uluslararası barış ve güvenliğe tehdidi
Pazartesi günü Kuzey Kore tarafından yapılan nükleer test ve fırlattığı kısa menzilli füze, uluslararası endişe yarattı. ABD Başkanı Barack Obama, olayın ardından yaptığı açıklamada Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirme girişiminin ve balistik füze programının uluslararası barış ve güvenlik için tehdit teşkil ettiğini belirtti.
Obama’nın İran’ın nükleer programını durdurmaya çalıştığı sırada, Kuzey Kore’nin yarattığı endişe dünyada tepkilere neden oldu. BM Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kore’yi 15 Nisan’da yaptığı uzun menzilli füze denemesi için kınamasının ardından, Kuzey Kore’nin Pazartesi günü nükleer denemede bulunması BM Güvenlik Konseyi’nin acil toplantı kararı almasına sebep oldu.
“Amerikalı yerleşimci istemiyoruz. Uluslararası barış ve arkadaşlık istiyoruz”
The Prague Post adlı yerel gazetenin haberine göre füze savunma sistemi planına ilk tepki, Praglı protestoculardan geldi. Polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri ve helikopterli gözlem altında Wenceslas Meydanı’nda toplanan, ellerinde pankartlar ile yeşil, turuncu ve mavi balonlar taşıyan bir grup Praglı protestocu, şehrin 90 km. güneybatısındaki Birdy’de yapılması planlanan füze savunma sistemini protesto etti. Protestocular “Amerikalı yerleşimci istemiyoruz! Uluslararası barış ve arkadaşlık istiyoruz” diye bağırdı.
Protestoculardan Ken Nash, The Pargue Post’a verdiği demeçte, Obama’nın konuşması ve retoriğinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını, Bush Hükümeti gibi insanlara korkmaları gerektiğini söylediğini belirtti. Nash, radarın, faydalı bir askeri hareket olmaktan ziyade politik bir araç olduğunu da sözlerine ekledi. Gazeteye benzer demeçler veren Çek protestocular, eğer Bush’un doktrininden kurtulmazlarsa politikanın tek yönlü olacağını belirtirken, Bush Yönetimi’nin Çek Cumhuriyeti’nde kurmayı düşündüğü radar istasyonunu ima ettiler.
Uluslararası tepkiler
Obama’nın Prag’daki nükleer silahsızlanma konuşmasının ardından, uluslararası camiadan genelde olumlu tepkiler gelmesine rağmen, Fransa eski Dışişleri Bakanı Hubert Védrine nükleer silahlardan arınmış dünyanın barış getireceği konusunda şüphelerini dile getirdi. Védrine, France Info Televizyonu’nda yaptığı röportajda nükleer silahsızlanma konusunda tartışmayı olumlu karşıladığını fakat Obama’nın görüşlerini demagojik bulduğunu belirtti. (The Vienna Review, Mayıs 2009)
Bugüne kadar hiçbir ABD Devlet Başkanı’nın nükleer silahlanmayı azaltamadığını belirten Védrine buna gerekçe olarak çatışmasız bir dünyadan hiçbir zaman emin olmadıklarını gösterdi. Nükleer silahların savaş ihtimalini azalttığını belirten Védrine, bu açıklamasıyla dikkat çekti.
64 yıl sonra Japonya’nın Obama’ya tepkisi
Nükleer silahları tek kullanmış ülke olarak Hiroşima ve Nagasaki saldırılarıyla tarihe geçen ABD’nin yeni Başkanı’nın Prag’da on binlerin önünde “ABD’nin ahlâki sorumluluğu var” demesi, Amerika’nın nükleer saldırısına uğramış Japonya’da olumlu bir tepki yarattı. Japonya’nın The Mainichi Daily News Gazetesi’nde 15 Mayıs 2009’da yayınlanan makaleye göre, Obama’nın bu sözleri bir özür olarak kabul edilmese de, Japon halkını 64 yıl sonra şaşırttı. ABD eski Başkanı Truman’ın Japonya’ya yaptığı saldırının başarısı hakkında verdiği demeçten sonra, Obama’ya kadar hiçbir ABD Başkanı saldırının sorumluluğunu üstlenecek bir açıklamada bulunmamıştı.
“Yes We Can” taahhüdü yerine gelecek mi?
Obama’nın nükleer silahsızlanma konuşmasının bir özelliği de devlet başkanı seçilmesinden bu yana ilk defa bir Avrupa ülkesinde böylesine büyük bir kalabalık karşısında konuşma yapması. Prag’daki konuşmanın ardından Çek halkı ile yapılan görüşmelerde, çoğunluk Başkan Obama’nın biraz fazla iyimser olduğu düşüncesinde. Başkanlık seçimlerinde “Yes We Can” sloganıyla değişimin gerçekleşebileceği sinyalini veren ve halkın sempatisini kazanan Obama’nın atacağı her adım merakla takip ediliyor. Altıncı ayına gelen başkanlık döneminde değişim için ilk adımları atmaya başlayan Obama’nın silahsızlandırma girişimi hem olumlu, hem de özellikle Çek halkından olumsuz tepkiler almasına rağmen, global güvenlik için olumlu bir girişim olarak görülüyor. İyimser bulunan Başkan Obama, nükleer silahsızlanmanın tüm dünyada başarılı sonuç vermesi için kendi yaşam süresinin yetemeyeceğinin ise bilincinde.
Nükleer silahların savaşları azaltabileceğini düşünen Fransa eski Dışişleri Bakanı Hubert Védrine gibi karşıt fikirlerin de yer aldığı bu zamanda, İran’ın nükleer silahsızlanma ile ilgili tutumu, Obama’nın stratejilerinin hayata geçip geçmeyeceğini belirleyecek gibi gözüküyor.