/Amerika İsrail ile boğuşuyor Barack Obama’yı etkileyen ne?

Amerika Başkanı, İsrail Başbakanı’nın endişelerini gidermeyi başaramadı

Dünya
27 Mayıs 2009 Çarşamba

Kendisiyle daha önce iş yapmış Amerikalıların gözünde İsrail’in yeni Başbakanı Binyamin Netanyahu tartışmacı dürtülerinden hiç birini kaybetmemiş. 1996-1999 arasındaki önceki başbakanlığında Bill Clinton’la defalarca ağız kavgası yapmıştı. Netanyahu bu sefer,  Barack Obama’nın Beyaz Saray’ına ilk ziyaretinde, yeni başkanı, 4000 yıllık kıyameti andırır Yahudi tarihi hakkındaki söyleviyle gafil avladı ve nükleer silaha sahip bir İran’ın bu tarihi sona erdirmekle tehdit edeceğini söyledi. Amerikalı muhafazakâr dostları ve destekçileri arasında Netanyahu, yeni Demokrat yönetim ve onların dünyaya bakışı hakkında endişeli bir yabancılaşma duygusu yaydı. Öyle gözüküyor ki, parolasının, “Kale İsrail” olması gerekecek. Ve Netanyahu, Amerikalı destekçilerinin Obama yönetimi süresince ilerideki fırtınalı yılların sıkıntılarına hazır olmaları gerekeceğinden korkuyor.

Fakat Netanyahu eve beklenmedik bir başarıyla döndü. Başkan Obama, yanında İsrailli ziyaretçisiyle, İran’la önerdiği diyaloga kaba bir son-tarih koyar gibi göründü. Diyalogun, gelecek ay yapılacak İran başkanlık seçimlerinden sonra başlayacağını söyledi, “Yılsonuna gelindiğinde, İranlıların doğru yönde hareket ettiklerine yönelik bir hissiyatımızın oluşması gerekir,” dedi. Amerikalılar daha önce İsraillilerin son-tarih önerilerine ayak diremişlerdi.

Ya diyalog başarısızlıkla sonuçlanırsa? Netanyahu Obama’yı, bütün seçeneklerin ortada olduğunu beyan ettiği için övdü. Aslında başkan anlamlı bir şekilde bu formülü tekrar etmekten kaçındı. “İran’ın ciddi olduğumuzu anlamasını sağlamak için, daha etkili uluslararası yaptırımlar dahil, bir takım adımları açık tutyoruz”, dedi. Netanyahu’nun yardımcıları, Başbakan’ın, Başkan’ın son verdiği röportajlardan birinde onaylayıcı bir şekilde “bütün seçenekler”den bahsetmesine atıfta bulunduğunu söylediler. Netanyahu yaptığı açıklamaya kendi kahince dizesini ekledi: “İsrail meşru müdafa uyarınca davranma hakkını saklı tutmaktadır.” Netanyahu, askeri eylemlere böyle üzeri ince örtülmüş atıfların, bombadan vazgeçmesi için İran üzerindeki diplomatik ve ekonomik baskıları güçlendireceğini ileri sürdü.

Netanyahu’nun, çoğu zaman trajik Yahudi tarihine müracaatı yeni yardımcıları arasında gururlu bir onayla karşılandı. Yardımcılardan biri, “Netanyahu, prensipleri uğruna dik duracaktır”, dedi, “Yıldırılamayacaktır.” İsrail’in daha güvercin özellikli yorumcuları, bazıları Amerika doğumlu dindar, takkeli adamların başbakanın ekibi arasında olmasından dolayı sızlandılar. Bu adamlar genellikle Batı Şeria’daki yerleşimci hareketle ilişkilendiriliyor.

Netanyahu’nun bütün adamları yerleşimci veya dindar değil. Bunlardan biri çok eski bir dert ortağı, ilk başbakanlık döneminde de yanında olan Yitzhak Molho adında bir  avukat. Amerikalı diplomatlar o dönem Filistinlilerle yapılan görüşmelerde elde edilen mütevazı ilerlemeler için Molho’yu takdir etmişlerdi.

Netanyahu ve Filistin lideri Mahmud Abbas, önkoşulsuz görüşmeleri başlatmaya hazır olduklarını söylüyor. Buna rağmen pratikte görüşmeler askıya alınmış durumda. Obama Netanyahu’yu “Bu mesele hakkında ciddi bir hareket elde etmek için tarihi bir fırsatı” yakalaması için sıkıştırdı.

Netanyahu, Başkan’ın, Batı Şeria’daki “yerleşimlerin durdurulması” talebini kenara iterken eski kavgacı ışıltıları gösterdi. İsrail’in Gazze’de bütün yerleşimleri boşalttığını fakat Filistinlilerin önceki anlaşmaların öngördüğü şekilde burada “terör altyapısı”nı etkisiz hale getirmekte başarısız olduklarını ve şiddete başvuran dinci Hamas’ın Gazze’yi ele geçirmesine izin verdiklerini iddia etti. Böylece, üstü kapalı bir ifadeyle, yerleşim inşası devam edebilir.

Her halükârda Obama İsraillilerin bazı önerdiklerini reddetti: Filistinlilerle görüşmelerin yeniden başlamasından önce İran’ın nükleer programından vazgeçirilme zorunluluğu. Başkan, “Eğer bir bağlantı varsa, ben kişisel olarak bunun ters işlediğini düşünüyorum. Filistinlilerle – Filistinlilerle İsrailliler arasında - barış yapabildiğimiz oranda, bu, uluslararası camiada, potansiyel bir İran tehditi ile baş etme konusunda bizim elimizi güçlendirecektir diye düşünüyorum,” dedi.

 Netanyahu ayrıca Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Ulusal Güvenlik Danışmanı General James Jones ile de görüştü. Bütün bu görüşmelerin dostane cereyan ettiği bildirildi. Fakat geceleyin, kendisini yıllarca desteklemiş olan yakın bir Amerikalı muhafazakar ileri gelenler grubu ile biraraya geldiğinde, Netanyahu bir huzursuzluğunu açığa vurdu. Sahneyi bir Yahudi tarihi perspektifiyle oluşturma çabasına rağmen Başkan’ın daha ziyade Filistinlilerin kötü durumuna odaklandığını hissettiğini belirtti. “Obama’yı etkileyen ne?” diye alınganca ve yüksek sesle sordu.

The Economist / 22 Mayıs 2009

Çeviri: Dani Altaras