ABD’nin İsrail yerleşimleri ve Kudüs konusundaki baskıları ilk meyvesini verdi. Doğu Kudüs’te Arapların sahip olduğu izinsiz gecekonduların yıkımı büyük ölçüde durduruldu. Evler yarı-yasal bir statüye kavuşurken Doğu Kudüs için yeni şehirleşme planları yapılıyor
Kudüs Belediye Başkanı Nir Barkat, Doğu Kudüs’teki çoğu Araplara ait gecekonduları yıkma konusundaki kararlılığından döndü. Barkat, gecekonduların %70’nin yıkımını durdurma kararı aldı. Kudüs Belediyesi gecekonduların kalan %30’unu da içinde oturan ailelere bedelini ödeyerek yıkacak.
Kudüs’te şu anda 180.000 kişinin barındığı yaklaşık 20.000 yasadışı gecekondu bulunuyor. Bugüne kadar bu evlerin yıkılma işlemi genelde zorlu bürokratik süreçler sonrasında ve çok sayıda polis desteği ile yapılabildi. Bu sebeple yakın zamana kadar Kudüs Belediyesi senede ancak 100 kadar evi yıkabiliyordu.
Nir Barkat, Kasım ayında belediye başkanı seçildiğinde Doğu Kudüs’ün yerleşim planlamasını ele aldı. Barkat bu sıralarda Doğu Kudüs’teki gecekondular hakkında da sert açıklamalar yaptı, fakat Barkat’ın açıklamalar bizzat ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Barkat ve yakın çevresi o sıralarda ABD’nin bir belediyecilik meselesine bu kadar şiddetli tepki vermelerine anlam veremediğini açıkladı. Barkat insanları evlerinden ettikleri iddiasına karşın izinsiz olarak ev yapılmaması gereken yerlere yasadışı evler kuranların sonuçlarına katlanmasını gerektiğini, yıkımların yapılmamasının kanunu çiğneyenlere yanlış mesaj vereceğini ifade etti.
Öte yandan Belediye Başkan Yardımcısı Yakir Segev ise, Kudüs’teki imar politikasının gecekonduların doğrudan sebebi olduğunu söyledi. Segev Doğu Kudüs’te imar izni almanın çok güç olduğunu, 2008’de imar izni verilen bina sayısının 18 olduğunu bildirdi. Segev aynı zamanda belediyenin tüm yıkım emirlerini uygulamaya gücünü yetmediğini o yüzden bu krizi çözmenin zor olduğunu belirtti.
Barkat’ın gecekondular konusundaki görüşünü yumuşatması ile yarı-resmi bir çözüm bulundu. Yeni tasarıya göre yasadışı binalara geriye yönelik izinler verilmeyecek fakat bu evlere karşı alınan (yıkım dâhil) tüm yasal yaptırımlar durdurulacak. Böylece bu evlerden belediye vergileri alınabilecek ve bu vergiler Doğu Kudüs’ün yeniden düzenlenmesinde kullanılacak. Ayrıca bu ev sahipleri dilerlerse evlerini yasal olarak satabilecekler.