Yeni Küresel Para Birimi için Çin’den öneri

Ekonomi Sihirbazı Nouriel Roubini’nin kendi internet sitesinde yayınladığı Çin’in para biriminin yükselen değeri üzerine kaleme aldığı makalesini sizlerle paylaşıyoruz

Ekonomi
1 Temmuz 2009 Çarşamba

Birkaç hafta önce New York Times’da yazdığım bir makalede de dile getirdiğim gibi Çinliler ABD Doları’nın, global rezerv para birimi sistemi üzerindeki hakimiyetini sona erdirmek için fırsat kolluyorlar.

Bugüne kadar ABD Doları, Euro, Japon Yeni ve Pound’dan oluşan SDR (Uluslararası Para Fonu tarafından yaratılan ve üye ülkeler arasında veya bu ülkeler ile fon arasında kullanılan para birimi) sepetinin önümüzdeki sene yapılacak revizyonunda Çinlilerin Renminbi’nin yeni SDR sepetine dahil edilmesinde ısrarcı olacakları aşikardır. Üst düzey Brezilya yöneticileri, verdikleri özel demeçlerde Renminbi’nin SDR sepetine dahil edilmesi durumunda Brezilya Real’inin de sepete alınması gerektiğini söylemektedirler. Buna gerekçe olarak da Real üzerinden borçlanılmış tahvil piyasasının çok daha derin oluşunu ve Brezilya’nın Çin’in aksine liberalleştirilmiş bir ödemeler dengesine ve sermaye hesabına sahip oluşunu ileri sürmekteler. Ruslar ise açıkça Kanada ve Avustralya Doları ile Ruble gibi hammadde alım satımında kullanılan para birimlerinin SDR paketine dahil olması için bastırmaktalar. BRIC (Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan) dörtlüsü aynı zamanda da Uluslararası Para Fonu’nun SDR paketi üzerinden tahvil ihracı yapması için ısrar etmekteler.   

Bütün bu gelişmeler, orta ile uzun vadede ABD Doları’nın başlıca uluslararası rezerv para birimi oluşunu değiştirecek bir sürecin başlangıcıdır. ABD’nin kreditörleri BRIC dörtlüsü, Körfez ülkeleri ve diğerleri, ABD’nin sürdürülemez mali gidişatını enflasyon ve Dolar’ın diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesiyle çözümlemeye çalışacağından gittikçe daha çok korkar hale geldiler. Bu kreditörler, altına, çeşitli diğer kaynaklara ve uzun vadeli ABD hazine tahvillerinden daha az risk taşıyan kısa vadeli ABD hazine tahvillerine yatırım yaparak risklerini azaltmaya çalışmaktalar. ABD hazine tahvillerinin üçte ikisinin ABD vatandaşı olmayanların elinde oluşu ve bu hazine borçlarının ortalama geri ödeme süresinin 4,5 yıla kadar düşmüş olması, ABD hükümeti orta vadeli mali düzenlemeye yönelik ikna edici bir plan ortaya koymadığı sürece, borçların yeniden finanse edilmesi riskinin ve Dolar’ın düzensiz düşüşünün artarak devam etmesine yol açacaklardır.

Bütçe açığında bir azalma meydana gelmediği sürece, bu açığın para basılarak finanse edileceği netlik kazanmaktadır. Böylesine büyük miktarlarda para basımı, paranın el değiştirmesinin durma noktasına gelmesi ve mal ile iş piyasalarındaki durgunluk nedeniyle kısa vadede enflasyonist baskılara yol açmayacaktır. Ancak zaman içeri§sinde, (2010 sonu ve 2011de) eğer bütçe açığının para basımıyla finanse edilmesine devam edilirse, deflasyonist baskılar önce beklenen ardında gerçek enflasyonda bir artışa yol açacaklardır. Bugün ABD’de kamu borcunun iki haneli enflasyon rakamlarına varma pahasına, para basımı ile finanse edilmesini savunanlar vardır. Bu düşünce tarzı, enflasyonun ülke ekonomisi üzerinde birçok olumsuz yan etkisi olacağını göz ardı ettiğinden kusurlu olmasına karşın kimse ABD’nin kamu ve özel borçlarını enflasyon yaratarak ödemesi seçeneğini göz ardı edemez. Greenspan de ABD bütçe açığının uzun vadede yol açacağı enflasyon etkisinden duyduğu endişeyi Financial Times’da geçen hafta yazdığı makalesine dile getirmiştir. ABD kreditörlerinin Dolar’ın değer kaybedeceğine ilişkin endişeleri gittikçe daha çok geçerlilik kazanmaktadır.

Kaynak: www.rgemonitor.com / 26 Haziran 2009

Çeviren: Selman Ruso