Bazen bazı şeyleri çok istiyormuş gibi hissederiz ama iş eyleme geçmeye gelince yukarıdaki gibi mazeretler nedeniyle hedefimizden vazgeçeriz. O zaman o istediğimiz ne ise aslında onu çok da istemediğimizi anlarız ; ya da bedelleri yüksek olduğu için bizi ileriye taşıyacak hedeflerden bir çırpıda vazgeçeriz. Vazgeçme nedenimiz olarak da pek çok mazeret gösteririz.
Bir önceki yazımda size hayatlarımızı gözden geçirmekten bahsetmiştim. İş hayatınız, sosyal hayatınız, ailenizle/ dostlarınızla ilişkileriniz, kendinizle ilişkiniz, parasal durumunuz, eğitim durumunuz, sağlığınız, hobileriniz, seyahatleriniz ve aklınıza gelen hayatınızın diğer bütün alanları. Sonra sizden bu alanlarda iyileştirmek istediklerinizi olumlu cümleler kullanarak yazmanızı istemiştim. Bu hafta belirlediğiniz bu hedeflerin içinden sizin için en önemli olanını seçmenizi istiyorum.
Seçtiniz mi? O zaman sorun şimdi kendinize: “Bu hedefe ulaşma becerimin önünde ne duruyor?”
Duyar gibi oluyorum: Paranız yok; yaşınız geçti; zamanınız yok; sağlığınız elvermiyor; ekonomik kriz var; hava çok sıcak; yalnız yapamazsınız; eşiniz/aileniz izin vermiyor; yeterli bilgi/beceri/deneyiminiz yok; çok zor…
Başka aklınıza gelen mazeretler var mı?
Bence burada kendinize sormanız gereken en önemli soru şudur:
“Ben gerçekten bu hedefe ulaşmayı istiyor muyum ?”
Bazen bazı şeyleri çok istiyormuş gibi hissederiz ama iş eyleme geçmeye gelince yukarıdaki gibi mazeretler nedeniyle hedefimizden vazgeçeriz. O zaman o istediğimiz ne ise aslında onu çok da istemediğimizi anlarız ; ya da bedelleri yüksek olduğu için bizi ileriye taşıyacak hedeflerden bir çırpıda vazgeçeriz. Vazgeçme nedenimiz olarak da pek çok mazeret gösteririz.
Eğer hedefinize gerçekten ulaşmak istiyorsanız, hedefe ulaşma becerinizin önünde SİZ den başka kimse durmuyordur. Lütfen dürüstçe kendinize bakın ve hayatınızın sorumluluğunu elinize alın.
Biliyorum bazen bunu kabullenmek hiç de kolay değildir. Her zaman suçlanacak bir olay veya kişi bulunacaktır. Ya da yukarıda saydığım mazeretler gösterilecektir. Ancak eğer kendinize dürüst olursanız tek engelin kendiniz olduğunu görürsünüz.
Hayatlarımız seçimlerden ibarettir. Eğer bugün hayatınızda mutsuz olduğunuz alanlar varsa, bunlar bir zamanlar yapmış olduğunuz seçimlerin sonuçlarıdır. Şimdi bana “Bu seçimleri biz isteyerek yapmadık, yapmak zorunda kaldık” diyebilirsiniz. İşte bu gücünüzü başkalarına veya olaylara verdiğiniz andır. Hayatınızın sorumluluğunu almayı reddettiğiniz andır. Evet, bazen şartlar zorlayıcı olabilir, ancak neyi yaşayıp neyi yaşamayacağımızın seçimi tamamı ile bize aittir, bazen başkaları tarafından belirlenmiş gibi gözükse bile…
Siz istemediğiniz sürece kimse size zorla bir şey yaptıramaz; kimse sizi üzemez, kimse size istemediğiniz şekilde davranamaz, hiçbir olay sizi yıkamaz. Şimdi gelin hayatınızın sorumluluğunu elinize alın. Mutlu olmadığınız, değiştirmek veya ileriye götürmek istediğiniz yaşamlarınızın bölümlerini belirleyerek kendinize hedefler oluşturun. Bu hedeflerin önünde siz izin vermediğiniz sürece hiçbir şeyin duramayacağına inanın. Siz kendinizin önünden çekilin yeter!
Hedeflerinizi hayalinizde canlandırın. Kendinizi, hedefinize ulaştığınızda nerede ve ne yaparken görüyorsunuz? Etrafınızda kimler var? Size ne söylüyorlar? Ne hissediyorsunuz?
Hayalinizde bu sahneleri gerçekmişçesine yaşatın. Hislerinize dikkat edin.
Bizler hepimiz kendi dünyalarımızın yaratıcısıyız. Eğer şu anki yaşantımızdan memnun isek ne ala. Eğer değilsek onu değiştirme gücüne sahibiz! Ne istediğimizin farkında olarak, seçimlerimizin sorumluluğunu elimize alarak ve eyleme geçerek istediklerimizi yaratabiliriz.
Hata diye bir şey yoktur, sadece deneyim vardır. Hata diye nitelediğimiz her şey aslında bizim için en büyük hayat deneyimleridir. Bugüne kadar deneyimlediklerimiz eğer artık hoşumuza gitmiyorsa deneyimlerimizi değiştirme şansına sahibiz! Geleceğimizi şekillendirme gücüne sahibiz!
Evet, haydi artık oturduğunuz yerden kalkın! Seçimlerinizi yapın, onları hayalinizde olmuş gibi canlandırın, sizi hayallerinize taşıyacak adımları belirleyin ve o adımları atın! Siz adım atmaya karar verdiğiniz an bütün evren sizinle beraber çalışır. Seçiminiz sizin ve bütün için hayırlı ise bütün kapılar ardına kadar açılır. Gizli bir gücün sizinle olduğunu hissedersiniz. Tek yapmanız gereken gücünüze sahip çıkarak yaratacağınız hayata doğru adım atmaktır.
Hayat cesurları sever!